Merhaba,
30. kitabımızı sizlere ciddi bir gecikmeyle ulaştırabiliyoruz. Bu gecikmeyi kitapçığımızın içeriğinin affettirmesini diliyoruz. Hemen söyleyelim, bu gecikmenin yılda altı kitaplık hedefimizi aksatmaması için çaba göstereceğiz.
Siyaset gazetesinin 13 no’lu Mayıs ’90 sayısında Sovyetler Birliği’ndeki reform süreçlerinin sosyalizmin uluslararası kazanımlarını tehdit eder boyutlar almasına karşı çıkan bir yazı yayınlamış ve bu doğrultuda bir imza kampanyası başlatılmıştı. Kampanyamız, sanırız Gelenek‘in sizlere ulaştığı günlerde sona erecek. “Ekim’e Sahip Çıkın!” başlıklı metnimizi imzalarla birlikte SBKP’nin Temmuz ayı başında düzenlenecek olan 28. Kongresine bir mesaj olarak gönderiyoruz. Buradan gösterdiğimiz tepkiyi paylaşan imzalarıyla destek veren Türkiye’li sosyalistlere teşekkürlerimizi iletmek isteriz. Gelenek‘in bu sayısındaki ilk yazı imza kampanyasının metni.
Kitabımızın teknik hazırlıklarının sürdüğü günlerde Sovyet komünistleri arasından önemli kesimlerin Ekim Devrimi’nin kazanımlarına sahip çıkmakta gösterdikleri duyarlılık ile metinde “Biz, Türkiyeli sosyalistler olarak bu suçun yarattığı sonuçlara karşı SBKP’deki, başta işçi sınıfı olmak üzere Sovyet toplumundaki sorumlu insanların Ekim geleneklerine uygun, ilerletici bir mücadele içerisine gireceklerini düşünüyoruz” biçiminde dile getirdiğimiz öngörünün doğrulanmaya başladığını düşünüyoruz. Ekim Devriminin ülkesinde “Ekim’i hakedenlerin” bundan böyle yaşanan süreçlere daha fazla ağırlık koyacaklarına inanıyoruz.
Bundan sonra, önce Türkiye solunun güncel durum ya da tartışmalarına ışık tutacaklarına inandığımız üç yazı yer alıyor. İlki Metin Çulhaoğlu’nun. “Bir Yaklaşım Önerisi: Zincire Doğru, Önce Halka” başlıklı makalesinde yazar, Türkiye solunun önündeki mücadele hattına ilişkin somut önerilerini global bir değerlendirme çerçevesinde dünya solu ve Türkiye’deki temel dinamiklerle bağlantılandırarak sunuyor.
İkinci olarak Serdar Aydın’ın “Bir Olanak: Devrimci Sosyalist Blok” başlıklı bir değinmesine yer yeriyoruz. BTDK sürecinin sonunda ortaya çıkan önerilerden biri olan, net bir ayrışmayı simgeleyen ve Gelenek‘in de içinde yer aldığı DSB girişiminin önündeki sorunları tartışan bu yazı da güncel bir önem taşıyor.
Cengiz Uygur’un yazısı ise ilk bölümü birkaç sayı öncesinde yayınlanan “Demokratik Devrim: Perspektifsizlik Mirası”nın ikinci bölümü.
Kitapçığımızın bir ikinci ana bölmesini oluşturan yazılardan ilki Aydın Giritli’nin imzasını taşıyor. “Bir Yeni Enternasyonalizm İçin”de sosyalist sistemin yaşadığı dönüşümlerle birlikte uluslararası hareketin girdiği bunalımın enternasyonalizmin gelecekteki biçimlenmelerine nasıl etkide bulunacağı tartışılıyor.
İlk bölümü daha önce yayınlanan bir diğer yazı da Cemal Hekimoğlu’nun. “Sosyalist Demokrasi Tartışmaları-II: Eşiği Atlarken” başlıklı çalışmasında Hekimoğlu’nun, Türkiye solunun gündemine kimi yanlış saiklerle giren konuya ilişkin tutarlı bir çerçeve çizmekte olduğunu düşünüyoruz. Yazar, çalışmasını bir üçüncü bölümün, “Tartışmaların Türkçesi”, haberini vererek bitiriyor.
Hikmet Seçkinoğlu ise 29. kitabımızdaki “Ekim’den Bugüne İdeolojik Savaşın Evrimi” başlıklı yazısını devam ettiriyor. İlk bölümü 1917-49 dönemi üzerinde yoğunlaşan çalışmasında Seçkinoğlu dünya siyasetini belirleyen temel dinamikleri irdeliyor.
Ağustos ayı içerisinde 31. kitabımızda tekrar buluşmak dileğiyle…