Bu yılın son Gelenek‘ini doyurucu olduğunu düşündüğümüz bir içerikle hazırlamaya çalıştık. 1992 yılı Gelenek katkıcıları için oldukça yoğun bir gündemle geçti. Bu yoğun gündem Gelenek Kitap Dizisi için kimi aksamalara da neden oldu. Ancak, bu yıl elde edilen siyasal mevzilerin 93 yılında kendisini göstereceği alanlardan bir tanesi mutlaka teorik üretkenlik olacaktır. Bu nedenle okuyucularımıza bundan böyle daha düzenli ve yaratıcı bir içerik vaadetmekten hiç çekinmiyoruz.
Son sayımızdan bu yana Türkiye sosyalist hareketi açısından en önemli gelişme, Sosyalist Türkiye Partisi‘nin kuruluşu oldu. Kitap dizimize sürekli katkı koyan arkadaşlarımızdan Metin Çulhaoğlu, Cemal Hekimoğlu (Kemal Okuyan), Aydın Giritli (Aydemir Güler) ve Harun Koçak (Süleyman Baba) partinin Merkez Yürütme Kurulu’na seçildiler. Gelenek partiye ve partideki bütün yoldaşlara sosyalizm mücadelesinde başarılar diler.
Sosyalist Türkiye Partisi’nin kuruluşunun sosyalist hareket açısından nasıl bir döneme denk düştüğü konusundaki çalışmanın sahibi Serdar Aydın. Yazısında partinin yakın ve orta vadede ne gibi olanaklara sahip olduğuna değinen Aydın, STP’nin solun diğer kesimlerine de pozitif bir etki yapabileceği düşüncesinde…
Refah Partisi son belediye başkanlığı seçimlerinden sonra çok tartışılmaya başlandı. Hatta “şeriat geliyor” diye manşetler atıldı. Burjuvazinin “çağdaşlık” özentisi basını “demokrasinin cilveleri” diyenlerle “kemalistleri göreve çağıranlar” arasında ikiye bölündü. Peki, işin aslı neydi? Ali Ulukaya yazısında bu soruya Refah’ın örgütlenme pratiği merkezinde yaklaşıyor.
Aslı Özlem Tarcan, ”Akdeniz’de sol hareketin içerisinden nasıl bir devrimci sosyalist hat doğar?” sorusuna yanıt aramakta. Bu sayıdaki “Giriş” yazısı, büyük ölçüde bundan sonrası için bir arka plan oluşturmayı hedefliyor.
Bu sayıdaki temel konulardan birisi yine sosyalist ideoloji… İlk olarak Cemal Hekimoğlu, Sovyet deneyiminin sosyalist ideoloji açısından ne denli zengin bir laboratuar oluşturduğuna dikkati çekmek istiyor. Rusya’da komünistlerle anarşistlerin, komünistlerle milliyetçilerin hatta monarşistlerin Kızıl Meydan’da “Kahrolsun Demokrasi” diye slogan attıkları bir dönemde Hekimoğlu’nun yazısının ilgiyle okunacağını düşünüyoruz.
Önce İdeoloji Vardı… Cemil Alp böyle adlandırıyor yazısını… Daha önce Gelenek‘te yer alan tartışmaları referans alan ve bu tartışmalara yeni bir boyut getiren Alp, Batı marksizminin konuya ilişkin tıkanıklıklarını da gözler önüne sermekte.
Zayıf halka teorisi, Gelenek‘te bundan böyle üzerinde sıkça durulacak bir konu. Sosyalist devrim mücadelesinin ve kapitalizmin çelişki dolu iç dinamiklerinin, yani öznel ile nesnelin bir arada yoğrulduğu mekanların tanımlanmasında özel bir yeri olan bir marksist kavramın ideolojik ögelerine değinen çalışmanın yazarı Ali Oğuz…
Kitabımızın ikinci ana konusu, geçen sayımızda olduğu gibi “işçi hareketi”. İşçi sınıfı dendiğinde artık, sınıfın tanımı yani doğrudan adlandırmaya dair tartışmalar büyük bir önem taşımaya başladı. Uğur Özdemir (STP MYK üyesi ve İşçi Hareketleri Bürosu Sekreteri), bir sonraki sayımızda devam edecek yazısında tanıma ilişkin tartışmalara teknolojik gelişmeleri merkeze alan bir biçimde açıklık getiriyor.
Geçen sayılarda başlayan çalışmasına devam eden Semih Sercan, “proletarya mı, proleterler mi?” sorusuna bu kez daha farklı cepheden bir yanıt getiriyor. Sercan’ın konuya ilişkin bu ilginç çalışmasının süreceğine inanıyoruz.
Geçen sayımızda başlanmış ve burada devam eden bir diğer çalışma da Doğan Özpınar imzasını taşıyor. İşçi sınıfının tüketim kalıpları, işçi aristokrasisi, sendika bürokrasisi gibi konuların işlendiği bu çalışma tıpkı Özdemir’in yazısında olduğu gibi kısa yoldan “işçi aristokrasisi” sonuçlarına ulaşan yaklaşımların temelsizliğini gösteriyor.
Galip Polat teknolojik devrim masallarıyla kapitalizmi tarihsel sonundan “kurtaran” ideolojik yapılara “kapitalizm devrilecek” mesajını veren çalışmasıyla saldırıyor.
Türkiye solunda “faşizm” geçmişte çok tartışıldı. Komünist hareketin olduğu her yerde faşizmin (değişik biçim ve içeriklerde) kaynağı vardır saptamasından hareketle bu tartışmaların yepyeni bir yaklaşımla canlı kılınması gerektiğini düşünüyoruz. Daha önce Cengiz Uygur‘un Gelenek‘te yer alan yazılarından sonra şimdi Kamil Efe bir çerçeve yazı sunuyor bizlere…
İlaç sanayi ve kapitalizm… Özen Güvenir sömürü mekanizmalarının bu sektörde nasıl çalıştığını gözler önüne seriyor. Bu çalışma da daha önce çıkan yazının devamı niteliğinde…
Kurtuluş yazarı Erdal Kara dostumuz, anlaşılan Gelenek sorumluluğunu üstlendi. Daha bir yazısına cevap beklemeden bir ötekini yayınlatıyor. Üretkenliğini artırmamızdaki katkımızı inkar etmemesi koşuluyla kendisini malzemesiz bırakmayacağımızdan emin olmasını isteriz. Ancak Yavuz Utkan, şu “dahil” tartışmasının artık bitmesi gerektiğine inanıyor; dolayısıyla Kürt hareketine ilişkin tartışmanın…
Küba’dan STP’nin konuğu olarak ülkemize gelen Rebeca Cutie ile ülkesindeki kadın örgütlenmeleri ve kadınların Küba’nın toplumsal yaşantıdaki rolü üzerine konuştuk…
Son olarak Sosyalist Türkiye Partisi‘nin 6 Kasım’daki kuruluşunu takibeden ilk basın açıklamasına ve Genel Başkan seçilen Ali Önder Öndeş‘in kurucular kuruluna hitaben yaptığı konuşmaya yer veriyoruz.
Şubat ayında buluşmak üzere…