Brüksel 9 Şubat 2002
Bugün emperyalistler, küreselleşme sloganı altında dünya barışını ve güvenliğini yok edip insanlığın varlığına ve özgürlüğü yolundaki kazanımlarına ciddi tehditlerde bulunuyorlar.
Emperyalist küreselleşme tüm dünya ülkelerinin tek bir ideolojiye, tek bir sisteme ve tek bir kültüre koşullanmasından ibarettir. Bu tüm dünyaya siyasi, ekonomik ve kültürel alanlarda batı emperyalist modellerinin empoze edilmesi demektir.
Bu gerici ve yıkıcı küreselleşme, gelişmekte olan ülkeleri yoksullaştırmada ve tüm dünyadaki istihdamı yok etmede aceleci davranıyor. Küreselleşme birkaç kişiyi zengin ederken dünyanın büyük bir çoğunluğunu yoksullaştırıyor. Ve tüm bunlar da askeri gerilimlerle etnik ve dini gruplar arasındaki uzlaşmazlıkların kaynağı haline geliyor.
Son birkaç yıldır pek çok parti ve örgüt küreselleşmenin yarattığı tehlikelerin bilinciyle küreselleşmeye karşı savaş veriyor. Bugün bu hızla gelişen ve etkili olan mücadele anti-emperyalist mücadelenin bir parçası haline geldi.
Dünyadaki tüm baskı, kölelik ve savaş karşıtı insanların isteklerini ve ihtiyaçlarını anlayabilmek için emperyalizme karşı mücadele bir zorunluluk. Ve bu aynı zamanda devrimci partilerin ve ilerici güçlerin de bir görevi.
Bu mücadelede emperyalistlerin bölücü ve ihtilafçı müdaheleri bozguna uğratılmalı ve birleşme yönünde bir stratejiyle onlara karşı konulmalı. Tüm anti-emperyalist güçler sosyal, ideolojik, felsefi, ulusal ve etik farklılıklar gözetilmeksizin ortak talepleri olan bağımsızlık, barış ve kardeşlik ekseninde sıkıca birleşmeli.
Bugün Kore yarımadası insanlığın özgürleşmesinin mücadelesini veren sosyalizmle, dünyaya hükmetmeyi amaçlayan emperyalizmin çetin karşılaşmasının toprakları haline geldi. Bugün Birleşik Devletler’in Kore’ye karşı düşmanca politikaları sadece Kore’nin değil tüm dünyanın barış ve güvenliğini tehdit etmekte.
Kore İşçilerinin Partisi, başarıyla Kore Devrimi’ni ve sosyalist kazanımlarını ilerletirken, emperyalistlerin tüm tehdit ve taleplerine de meydan okuyor. Kore halkı, Kore İşçilerinin Partisiyle, yoldaş Kim Jong II’nin önderliğinde kurdukları sosyalizmi yaşatmak için mücadele ediyorlar. Bu mücadelelerinde ordu en önemi yeri alırken, halk da aydınlanma, barış ve sosyalizm talepleriyle mücadeleyi yükseltiyor.
Kore İşçilerinin Partisi’ne ve 15 Haziran 2000 tarihli Ortak Kuzey-Güney Deklarasyonu’ndaki prensipler ekseninde ülkelerinin bağımsızca yeniden birleşmesi yolunda kararlı mücadelelerini sürdüren Kore halkına olan desteğimizi sürdürüyoruz.
Güney Kore’nin gerici güçleri “asıl düşman” teorilerinden vazgeçmeli ve Amerikan askerleriyle birlikte Kuzeye karşı komplolar kurmayı durdurmalı. Güney Kore için faşizan sözde “ulusal güvenlik” yasasını kaldırmanın ve Amerikan askerinin geri çekilmesi için talepte bulunmanın zamanıdır.
Sosyalizmin kazanımlarını korumak, emperyalizm ve küreselleşme karşıtı mücadelenin mihenk taşlarındandır. Tüm ilerici partileri, barışsever örgütleri ve insanları emperyalist küreselleşme karşısında mücadeleye ve özgür, barış dolu bir dünya için insanlığın geleceği için Kore’deki sosyalist değerleri savunmaya çağırıyouz.
Zafer mücadelede birleşenlerindir.