Gelenekin bu sayısı hazırlanırken kendi yaptıklarımıza güvenimizi ve mücadele azmimizi perçinleyen, bizi çok heyecanlandıran bir haber aldık: McDonalds ODTÜ’den defolmuştu. Dört yıldır sürdürülen kavganın hedefine ulaşması ve emperyalist şirketin gülünç “gerekçelerle” kampüsü terk etmesi bu ülkenin mücadele tarihi için son derece önemlidir. McDonalds’ın ODTÜ’den kovulmasının tarihsel önemini değerlendirmeyi ve bunu kayıtlara geçirmeyi ihmal etmeyeceğiz elbette. Şimdilik bu kampanyayı yürütenlere “elinize sağlık” diyerek bu büyük zaferi kutlamakla yetiniyoruz.
Emperyalizm dünyanın dört bir yanında borazanını öttürmeye devam ediyor. “Terörizmle savaş” kampanyası Irak’a odaklanıyor. Kemal Okuyan “Irak’a mı girmek zor AB’ye mi?” başlıklı yazısında son dönem Türk dış politikasının öncelikli başlıkları haline gelen Irak ve AB başlıklarını değerlendiriyor. ABD emperyalizminin Irak’a saldırı planlarının ve bu çerçevede Türkiye’ye biçilen rolün üzerinde durulan yazıda Türkiye-AB ilişkilerinin gelişimine ilişkin olasılıklar değerlendiriliyor.
66. sayımızdaki “Sosyalizm mücadelesinin neresindeyiz” başlıklı yazısının devamı olarak görülebilecek “2002… TKP” yazısında ise Okuyan, Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) bugünkü siyasi ideolojik ve örgütsel temellerine ilişkin kimi sorular üzerinde duruyor.
İşçi sınıfı ile ilgili değerlendirmelerin ağırlığını oluşturduğu bu sayımızda konuyla ilgili olarak Aydemir Güler “Kuşatmayı kırmak için” başlıklı yazısında işçi sınıfını kuşatan ideolojik ve siyasal saldırının temel niteliklerini ele alıyor ve çıkış yolları üzerinde yoğunlaşıyor.
Yine aynı konuda yazan Uğur İşlek “İşçi sınıfı için sorular” yazısında işçi sınıfı için kritik önemdeki soruların yanıtları aranıyor. Sınıfı harekete geçirici bir dinamik olarak öfkesi, yitirilmekte olan dayanışma bilinci ve giderek eriyen kazanımları üzerinden yürütülen tartışmada sendikaların işlevi sorgulanıyor.
N.Şefik Köroğlu “Kriz ve işçi sınıfı” yazısında, işçi sınıfının kriz sürecinde hareketsiz kalmasının nedenleri üzerinde duruyor. Sendikaların bu konuda önemli bir “engel” olduğunu belirten Köroğlu Türkiye işçi sınıfının yapısal özelliklerine değiniyor.
“İşçilerden sınıf yapmak” yazısında Egemen Aslan işçi sınıfının kapsamı ve tarihsel gelişim evreleri üzerine yürütülen tartışmaları değerlendiriyor. Sınıfın oluşum süreci olarak proleterleşme sürecini ve bu süreçte öncü partinin rolünü irdeliyor.
“Sosyalist Planlama: Desantralist uygulamalar ve tartışmalar” başlıklı yazısında Berna Akarcan Sosyalist Planlama deneyimlerinde girişilen reform uygulamalarını ve bunların sonuçlarını değerlendiriyor. Reform uygulamaları ve tartışmalarda planlamanın yalnızca teknik-ekonomik bir süreç olarak görülmesinin ortaya çıkardığı siyasi ideolojik sorunlar üzerinde duruyor.
Eray Dileroğlu “Kentlerde sermaye işgali eve yeni toplumsal doku” yazısında kentlerin sınıf mücadelelerinde oturduğu yer üzerinde duruyor. Türkiye’de kentleşme ve yerel yönetimlerin gelişim süreçlerinin değerlendirildiği yazıda, gericiliğin yerel yönetimlerde uyguladığı politikalar ele alınıyor.
Bu sayıda belge olarak seçtiğimiz José Reinaldo CARVALHO imzalı “Uluslararası durumun özellikleri” başlıklı makale ise, aslında bir konuşma metni. Brezilya Komünist Partisi’nin Dış İlişkiler Sorumlusu olan Carvalho’nun Partinin 9-12 Aralık tarihlerinde gerçekleştirilen 10. Kongresinde yaptığı konuşmanın…
Rio de Janerio’da gerçekleştirilen ve ülke genelinde 850 delegenin katıldığı Kongrede Brezilya’da ve dünyadaki gelişmeler tartışıldı ve yeni parti yönetimi belirlendi. Kongreye 27 ülkeden 32 kardeş partinin temsilcileri katıldı. Joro Amazonas’ın başkanlığı bırakarak Onursal Başkan konumuna geçtiği 10. Kongrede José Renato Rabelo genel başkanlığa seçildi.
Latin Amerika’nın en önemli ülkelerinden biri olan Brezilya’da bugün parlamentonun üçte biri “sol”cu milletvekillerinden oluşuyor. Kanatlı bir parti olan İşçi Partisi’nin lideri Luna’nın devlet başkanı seçilme olasılığı bulunan ülkede, geleneksel solun temsilcisi durumundaki BKP’nin oy oranı da yüzde 5 civarında ve Parti mecliste temsil ediliyor. Arjantin’de yaşanan son gelişmelerle birlikte gözlerin çevrildiği bölgede önemli bir aktör olan Partinin dış ilişkiler sorumlusunun uluslararası durum değerlendirmesinin ilgi çekeceğini düşünüyoruz.
GELENEK