Elinizdeki haziran kitabımızın ana konusunu sosyalist harekette program sorunu oluşturuyor.
En başta “Gelenek Gündemi”, bu konuda somut saptamalar içeriyor. Gündem yazısının başında gerekli açıklama olmakla birlikte burada bir kez daha vurguluyoruz: “Legal Sol Parti İçin Programatik Öneriler” kapsamlı bir program çalışmasının ürünü değil, dünya ve Türkiye saptamalarına bir yaklaşım denemesidir. Bu sınırlı kapsama rağmen yapılan saptamaların Türkiye’deki sosyalist kadrolar açısından üzerinde mutlaka durulması gereken önemde olduğuna inanıyoruz.
Metin Çulhaoğlu’nun program sorununa ilişkin yazısının başlığı “Sıradan Olmak ya da Olmamak”. Yazı bir sosyalist programın temeli olması gereken ilkelere genel bir yaklaşım sergiliyor. Bu arada program sorununun günümüz koşullarında taşıdığı özel önemi de vurguluyor. Özetle şu: Programatik ilkeler, bugün ,aynı zamanda sosyalistlerin kendi varlıklarına ilişkin bir muhasebe ögeleri haline gelmişlerdir… Cemal Hekimoğlu ile Ayşe Ü. Köprülü’nün ortak yazıları “Estetize Edilmiş Yanlışlar” ise yine parti ve program sorunlarına ilişkin olarak aylık bir sosyalist dergide sergilenen yaklaşımı eleştiriyor. Bu eleştiride vurgulanan ise şudur: Türkiye’de sosyalizmin tüm gereklilik ve boyutlarının tek gerçekleşebilme zemini olarak adına ne denirse densin bir legal partiyi görmek hatalı bir tutumdur…
“Legal Parti Programlarına Bakış”ta Aydın Giritli 60 öncesi sol programlarına çok kısa olarak göz atıyor ve ana konusuna, 1. ve 2. TİP olgularına programları bağlamında eğiliyor. Harun Koçak bugünkü Sosyalist Parti’nin “büyük bir kolektivite” ile hazırlandığı sık sık söylenen programını ele alıyor. Koçak’ın yazısı “Sosyalist Program mı, Kampanya Metni mi?” başlığını taşıyor. Cengiz Uygur’un faşizme ilişkin çalışmasının bu kitaptaki bölümü, Türkiye solunda faşizmin ele alınışına ve faşizm tartışmalarına ilişkin. “Türkiye’de Faşizm Tahlilleri ve Tartışmaları” anlaşılacağı gibi Uygur’un yazısının ilk bölümü. Geçtiğimiz mayıs ayında ön plana çıkan iki eylemlilik, İstanbul’daki öğrenci eylemleri ile 1 Mayıs idi. Serdar Aydın; bu iki hareketlenmenin işaret ettiği sonuçları ele alarak bir değerlendirmeye girişiyor. Aydın “Eylemin Neresindeyiz?” sorusunun yanıtını araştırıyor.
Son olarak, bu kitabımızda da, bir konuk yazarımız yer alıyor. Ali Can Tamer bugüne dek Gelenek’te yeterince yer almayan bir konuya, din konusuna, eğiliyor. “Din Sorunu ve Popülist Yaklaşımlar” özellikle 163. madde ve Diyanet İşleri Başkanlığı kurumlarına ilişkin genel yaklaşımları sergiliyor. Temmuz kitabımızda yine birlikte olma umuduyla…