Merhaba,
Elinizdeki 27. kitabımızla yayın yaşantımızın üçüncü yılını da doldurmak üzereyiz. Bundan sonraki kitabımızı Aralık ayında sizlere ulaştırmayı planlıyoruz.
Geçen kitabımızın “Okurlarla” bölümünde verdiğimiz bir sözü yerine getiremedik. 27. kitabın Türkiye ağırlıklı bir derleme olacağı yolundaki taahhüdümüz gerçekleşmedi. Çeşitli nedenlerle bu konuyu Aralık ayına erteledik.
Bu kez ise sunduğumuz çalışmalar belirli bir ana konunun parçalarını oluşturmuyor. İlk yazı Metin Çulhaoğlu’nun. Çulhaoğlu son aylarda hız kazanan solda birlik tartışmalarının bulunduğu noktada bir durum saptaması yapmayı ve birlik çalışmalarına ilişkin, çeşitli öneriler de içeren bir perspektif çizmeyi deniyor. Gelenek yayınevinin çıkarttığı Siyaset gazetesinin 6. sayısındaki bir değerlendirme, değişik kesimlerden kişilerde kimi tepkilere neden olmuştu. Hatırlanacağı gibi solda birlik tartışmalarında muhtemel gelişmelere “Elmalarla armutların birliği” başlıklı bir yazıda değiniliyordu Siyaset‘te. Bu analojinin, birliği arzulayan çevrelerin bugünkü farklılıklarını mutlaklaştırdığı, ya da hem bu farklılık saptamasını yapıp hem de birliğe umutla bakmanın çelişik olduğu, farklı yorumlarca dile getirildi. Çulhaoğlu’nun denemesinin bu itirazlara da tatminkâr bir yanıt getireceğini düşünüyoruz.
İkinci yazımız “Demokratik Devrim: Perspektifsizlik Mirası-1” Cengiz Uygur’un imzasını taşıyor. Uygur Türk solunda aşamacı tezlerin evrimini ve geçmişte Türkiye İşçi Partisi’nce temsil edilen sosyalist devrim çizgisinin, o dönemki zaaflarını ele alıyor. Yazının ikinci bölümünü gelecek kitabımızda yayınlayacağız.
Nejat Gündeş ise Avrupa Komünizmi akımının gelişim çizgisini ve temel argümanlarını tartıştığı yazısında, bu akımın ülkemizdeki benzeri TBKP programını bu benzerlik açısından bir kez daha ele alıyor.
Gündeş’i A. Hamdi Dinler’in TİP tarihi üzerine çalışmasının bir diğer bölümü izliyor. Parti Kongreleri üzerinde yoğunlaşan bu yazının yalnızca bir geçmiş değerlendirmesinden öte, önümüzdeki süreçler açısından da önemli dersler içerdiğine inandığımızı tekrarlamak isteriz. Dinler’in çalışmasının bundan sonraki bölümlerini makaleler halinde yayınlamaya devam etmeyeceğiz. Bunun yerine, TİP Tarihinden Kesitler‘in kitap olarak hazırlanmakta olduğunu belirtelim.
Cenap Kalyoncu’nun yazısı marksist ekonomi politik üzerine. Kalyoncu iktisadi düşünce tarihinde marksist ekonomi politiğin yerinin metadolojik kimi özelliklerini aydınlatmayı ve marksist literatür içi eğilimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunmayı deniyor.
Son yazı ise, bu kitaptaki ikinci konuk yazar, Ali Can Tamer’in. Tamer “siyasal zor” kavramını inceliyor.
“Okurlarla”yı bitirmeden değineceğimiz birkaç konu daha var. Birincisi, dizimizin Haziran kitabında yeralan Gelenek imzalı bir çalışmamıza gösterilen kimi tepkilere ilişkin. “Sol Parti ve Solda Durum Saptaması” başlıklı yazıda, sosyalist hareketin içinde bulunduğu momentte farklı kesimler arası “ilk bakışta oldukça uzak görünen mesafelerin bile yeniden sınanması”nın anlamlı olacağı söyleniyor ve örnek olarak TBKP, TSİP ve “Aydınlık çizgisinden kopanların bazılarının” pekala aynı partisel birliktelik içinde yer alabilecekleri ifade ediliyordu. Bu bölümün devamında sözü edilen çevrelere ek olarak, saygın bağımsız aydınlar ile “sosyalist hareketin diri ve mücadeleci kadrolarının” omuz verecekleri bir yasal birliktelikte Gelenek’in de elbette yer alacağı ekleniyordu. (Gelenek 25, s. 19)
Bu bölümün en azından iki sosyalist yayın organında şaşırtıcı yorumlara tabi tutulduğunu gördük. Emek dergisinin Ağustos, Yeni Öncü‘nün Eylül sayılarında Gelenek‘in yaklaşımı “TBKP, TSİP ve eski Aydınlık’çıların parti kurmasını beklemek ve böyle bir oluşuma koşulsuz dahil olmak arzusu” biçiminde yorumlandı ve eleştirildi. Gelenek‘in birlik sorununa yaklaşımına kolay yoldan eleştirmek için zorlama yorumlara tabi tutulacak satır aradıklarını düşündüğümüz bu yazarlara, en azından “bağımsız saygın aydınlar” ve “sosyalist hareketin diri mücadeleci kadroları” ifadelerini hatırlatırız. Sağlıklı ve yapıcı bir tartışmanın sürebilmesi açısından eksik alıntılara dayanan, dolayısıyla yorum değil tahrifata yakınlaşan yöntemlerden kaçınmak gerektiğine inanıyoruz.
Yukarıda Dinler’in kitap hazırlığından söz etmiştik. Gelenek‘in, yakın dönemde, bu dizinin dışında başka yayın projeleri de var. Bunlardan ilki Metin Çulhaoğlu’nun yeni bir kitabı olacak: Sovyet Deneyinden Siyaset Dersleri’nin bu ayın sonlarında okuyucularımıza ulaşacağını umuyoruz.
Aralık ayında, üçüncü yayın yılımızın ilk kitabında buluşmak dileğiyle…