Dizimizin 31. kitabıyla sizlere merhaba diyoruz. Elinizdeki kitap aşağı yukarı tüm yazılarıyla güncel bir nitelik taşıyor. Bu durum, bizim bir tercihimiz olduğu kadar, gerçekten sosyalist hareketin değerlendirilmeye, tartışılmaya çok muhtaç iç süreçler yaşamasından da kaynaklanıyor. Elinizdeki kitap ile böylesi bir değerlendirme müdahalesi yapmaya çalıştık.
Kuşkusuz Gelenek, sözkonusu iç süreçlerin aktif bir öznesi. Geçtiğimiz ay bu anlamda önemli bir gelişme yaşandı. Nisan’dan bu yana içerisinde yeraldığımız, gerçekliğe dönüşmesi için çaba gösterdiğimiz Devrimci Sosyalist Blok platformundan 26 Ağustos tarihinde çekildik. Kollektif imzamızla yayınladığımız ilk çalışmada DSB sürecine bu çalışmalar içinde aldığımız yola ışık tutmayı ve ileriye dönük ipuçları vermeyi denedik. Yine bu süreçte üretmiş olduğumuz çeşitli metinleri bu yazıya “ek” olarak sunuyoruz.
Sosyalist hareketin kendi iç süreçlerinin ülkenin yaşamakta olduğu gelişmelerden bağımsız ele alınamayacağı kanısındayız. İki çalışma bu anlamda tabloyu tamamlamaya yönelik. A. Giritli’nin yazısı “12 Eylül’den On Yıl Sonra Türkiye’de Politika”, gerek son yıllarda üstyapıda gözlemlenen eğilimleri gerekse güncel durum ve tartışmaları ele alıyor.
Diğer çalışma ise Kenan Çözer’in. Çözer Temmuz ayında memur maaşlarına yapılan zamlardan yola çıkarak Türkiye’nin mali yapısı kısıtları ve düzenin tercihlerine ilişkin bir tartışmaya giriyor. Yazının başlığı ise “TC Maliyesi ve Memur Zamları”.
Ülke genelinden yeniden geriye sol harekete geliyoruz. Serdar Aydın’ın denemesi “Soldan İnsan Manzaraları” başlığını taşıyor. Aydın sosyalist hareketin insan malzemesine bugün damga vurmakta olan kimi yanlış yönelimleri tartışıyor.
Beşinci yazı Gelenek‘te imzasını ilk kez gördüğünüz Hasan Peker arkadaşımızın. Bu çalışmayla geleneksel solun bir hareketinin özeline yönelmiş oluyoruz. “TSİP’in Tükenen Nefesi” çok yakın gelecekte kendisini feshetmesi beklenen bu yapıya ilişkin bir soruyla son buluyor: “Gelecekte burjuvaziyi demokrat olmaya ikna etme uğraşının ötesinde bir siyasi faaliyet için örgüt ideoloji ve siyasetin hala gerektiğini düşünen TSİP’liler de mi yok? Biz olduğunu düşünüyoruz.” TSİP’in temsilcilerinden olduğu geleneğin böyle kadrolar üretmiş olduğuna bu insanların önümüzdeki süreçlerde sosyalist harekete yapıcı katkılarını sürdüreceklerine inanıyor, bunun göstergelerini bekliyoruz.
Altıncı sırada Haluk Yurtsever’in Dönem Yayınevi’nden çıkan Sınıf ve Parti başlıklı kitabını merkez alan bir çalışma var. Leninist örgüt teorisini çıkış noktası olarak alarak Türkiye somutunda devrimci sosyalizmin gelişme perspektiflerine ilişkin bazı yakın dönem saptamalarında bulunan yazıyla, okurlarımıza iki yeni yazar arkadaşımızı, M. Ali Kurt ile Ekrem Aydoğdu’yu da tanıtmak imkanına kavuşuyoruz.
Bu çalışmayı, son olarak bir kitap değerlendirmesi izliyor. Levent Ertuğrul’un “Bir Eleştiri Üzerine Değinmeler” başlıklı yazısı Eksen Yayıncılık’ın geçtiğimiz aylarda yayınladığı iki kitabı temel alınarak, devrimci demokrasi, demokratik devrim eleştirisi ve sosyalist devrim konularında açılımlar getirmeyi deniyor.
Gelenek‘in 32. kitabının elinize ulaşması yayın yaşantımızın dördüncü yılını doldurup beşinciye girdiğimiz günlere denk gelecek. Bizi destekleyen yayınlarımıza katkıda bulunan bizlerle iletişim içine giren dostlarımıza, tüm okurlarımıza bu yıldönümüne yaklaşırken bir kez daha teşekkür ediyoruz.
Önümüzdeki aylarda dizimizin olağan akışına ek olarak kitap yayınlarıyla da sizlere ulaşmak çabasındayız. İki aylık olarak planladığımız dizimizde geçtiğimiz aylarda engelleyemediğimiz aksaklıkları, 1990’ın son üç ayında iki kitap yayınlayarak telafi etmeyi, böylece düzensizliğe rağmen yılda altı kitap hedefimize ulaşmayı tasarlıyoruz.
Kısa bir süre sonra yeniden buluşmak dileğiyle…