Gelenek Kitap Dizisi’nin 48. sayısı öngördüğümüzden daha geç elinize ulaşmış oluyor. 1995 yılında bütün dostlarımıza sosyalizm mücadelesinde başarılar dilerken bu tür gecikmelerin yeni yılda ortaya çıkmaması için elimizden geleni yapacağımızın da bilinmesini istiyoruz.
Yayıncılık faaliyetlerimizin çeşitlenmesi bu gecikmeleri zaman zaman kaçınılmaz kılıyor. Sosyalist İktidar ve çıkarmakta olduğumuz yerel yayınlara ek olarak 1995 yılı, Tekstilde Sınıf Tavrı, Sağlıkta Sınıf Tavrı, Okul ve Ülke, Düşünce ve Eylem adı altında yeni yayınların da başlangıcı oldu. Bu yayınların sosyalist iktidar mücadelesinde kendi alanlarında önemli işlevler göreceğine inanıyoruz.
Kitabımız ağırlıklı olarak Gelenek’in SİP’in yarattığı birikim, kazanımlarımız ve hedeflerimiz üzerine.
Konuya ilişkin ilkyazı Gelenek imzalı ve sekiz yılın bir özeti niteliğini taşıyor. Cemal Hekimoğlu, hareketimizin hangi mirası temsil ettiğini anlatan yazısında özellikle komünist hareket-devrimci demokrasi arasındaki ayrım noktalarına değindi.
Partili mücadelede bulunduğumuz noktayı Dünya Armağan yazdı. Olgunlaşmakta olan ideolojik krizin partinin toplumsallaşma hedefi açısından yarattığı yeni olanaklara değinen Armağan, partinin artık kuramsal olarak da üzerinde çalışılabilecek bir deney biriktirdiğini vurguluyor.
Kriz sürecindeki gelişmelerin siyasal mücadelede hangi görevleri öne çıkarttığına ilişkin yazı Aydın Giritli’ye ait. İşçi hareketinin 1994’ün sonlarında değişik bir tarzda yükselişe geçmesinin ideolojik açıdan sorgulanması gerektiğini vurgulayan Giritli’nin yazısı, Armağan’ın yazısı ile bütünlük içerisinde değerlendirilmeli.
Uğur İşlek, “Siyasette ‘Beceri’ Sorunu ve Sosyalist Hareket”, Kamil Efe ise “Sosyalist Mücadeleyi Örgütleyenlere” başlıklı yazılarda siyasi mücadele-kadro ilişkilerini değerlendiriyorlar.
Sosyalist hareketin “aydın” sorunu karşısındaki tavrı daha sonraki kitaplarımızda önemle durulacak konulardan birisi olmakla birlikte bu sayıda Ali Mert yoldaşımızın yazısının ana gündemini oluşturdu.
İP ile BSP’nin hemen yakın geçmişte reformist özlerini açığa vurdukları yeni örneklere değinen Serdar Aydın, özellikle geçtiğimiz yılın sonunda öldürülen Onat Kutlar’ın cenaze töreninden belli kesitlere yer veriyor.
IMF’nin gözüyle kriz sürecindeki Türkiye konusunu Önder Korel yoldaşımız inceledi. Yazıda Türkiye’de sınıflar mücadelesine ilişkin IMF’nin beklenti ve müdahaleleri genel olarak ele alındı.
Daha önce ilk bölümünü yayınladığımız “Türkiye’de Faşist Hareket”in ikincisi Gülay Ateş tarafından bu sayı için hazırlandı. Faşist hareketin anti-komünist özünü saklayan perdeyi aralamayı hedefleyen bu yazının ilgi çekeceğini düşünüyoruz.
Devrim Tez, “Emperyalizm Kıskacında Ortadoğu”yu, Türkiye’nin bölgedeki kişiliksizliğini ve yeni bir açılım geliştirmedeki kısıtlarını gözler önüne sermek için yazdı.
Bu sayıda ayrıca Moskova’daki bir komünist gösteriden hareketle, Rus komünist hareketinin bugünkü durumuna ilişkin kimi noktalara işaret eden Erdoğan Berkan’ın yazısı ve İttihat Terakki’nin siyasal tarihimizde jakoben miras açısından hangi özellikler taşıdığını gösteren İdil Cemgil’in yazısı da yer alıyor.
Son olarak, İsabel Allende’nin romanından uyarlanan Ruhların Evi filminin kısa bir eleştirisi Deniz Erkalp tarafından kaleme alındı.
Gelecek sayımızda sosyalist ülkelerdeki deneye ilişkin kapsamlı bir kitapla karşınızda olacağız…