Etiket: İktisat / Sanayileşme / Kalkınma

TARIMDA KAPİTALİST GELİŞİM VE SİYASİ SONUÇLARI ÜZERİNE DEĞİNMELER…

Tarımda kapitalist gelişim ve kırlarda toplumsal süreçlere dair analizlerde kimi boşlukların varlığından söz edilebilir. Bu boşluklar siyasi üretim ve müdahalelerde kimi sınırlamalara yol açabilmektedir. Boşluğa yol açan nedenleri iki olgu üzerinde yoğunlaştırmak mümkün. İlki, Türkiye'de tarımdaki kapitalist gelişmenin teorideki klasik modele uymaması. Bu durum, konuyla ilgili analizleri deneyimlerin ortaya çıkarabildiklerine ertelemiş ve böylelikle konjonktürel gelişmelere bağımlı bir siyaset söz konusu olabilmiştir.İkincisi ise, kapitalizmde tarımın ve kırların bağımlı konumudur. Bu bağımlılık, alana dair süreçlere "ikincil" bir bakış açısı geliştirmiş, bu "ikinci"lik ...

TÜRKİYE’NİN KRİZİNDE ULUSAL HAREKET BOYUTU

Bu yazıda, Türkiye'de yaşanmakta olan kriz sürecinde bir kriz dinamiği olarak Kürt devrimci hareketinin yerini ana hatlarıyla ele almaya çalışacağım. Ardından bazı çevrelerin bu harekete bakışma kısa bir değinme ve bu çerçevede bir eleştiri denemesi gelecek.Açıkça görüleni ifade etmekle başlanabilir. KDH, Türkiye'de yaşanmakta olan kriz ile başta siyasal, ekonomik ve ideolojik olmak üzere birçok düzlemde etkileşmektedir. Bu etkileşim karmaşık bir biçimde gerçekleşiyor olsa bile, bir bütün olarak bakıldığında, hareketin krizi hemen her yönden derinleştirmekte olduğu söylenebilir Türkiye burjuvazisinin ideolojik donanımı ...

EKONOMİDEN SİYASETE KRİZ SÜRECİ

Bundan önceki iki sayıda, Türkiye ekonomisinin 1980 sonrasını ve 1994 yılında girilen krizin çeşitli boyutlarını ele almaya çalıştık. Ancak, ekonomik krizin kendi başına ele alınmasının, Türkiye kapitalizminin içinde bulunduğu krizin boyutlarını kavramak açısından yeterli bir temel oluşturmaktan uzak olduğunu kabul etmek gerekiyor. Nitekim, aynı sayılardaki ilgili diğer yazılar ağırlıklı olarak krizin siyasal boyutları üzerinde yoğunlaştı.Bu durum, kapitalizmin çelişkilerinin zayıf halkalarda siyasal ve ideolojik düzeylerde birikiminden kaynaklanıyor. Altyapıdaki çelişkiler, bu düzeylere bire bir yansımıyor. Türkiye'de de, düzenin siyasal açmazları, ekonomik krizin ...

YOKTAN VAREDEMEMENİN EKONOMİ POLİTİĞİ

Türkiye insanı, son aylarda kriz sözüyle yatıp kriz sözüyle kalkıyor. Sözcükler çok tekrarlandıklarında anlamlarını yitirirler. Buna bir de, krizi burjuva iktisadının kavramlarıyla tartışmayı ekleyin, ortaya anlamsızlaşmış ve yanlış bir tahliller yığını çıkma tehlikesi artıyor.Aslında kriz dönemleri, bir bulanıklıktan çok, netleşme ve ayrışmalarla tanımlanması gereken dönemlerdir. Sınıfsal misyonunu iktidar perspektifiyle bütünleyebilen sosyalistler açısından kriz en çok bu yönüyle anlam taşır. Netleşme sadece sınıfsal çelişkilerin üzerleri örtülemeyecek biçimde su yüzüne çıkmasıyla değil siyasal öznenin politikalarının devrimcileşmesi (ya da bazıları için revizyonist bir ...

KRİZ SÜRECİNDE ÖNCÜ-SINIF İLİŞKİLERİ -1

12 Eylül'den bu yana, sınıf mücadelelerinin sosyalistleri bugünkü netlikte davet ettiği herhangi bir dönemden geçmedik. Üstelik, bu davet, icabet etmememiz halinde türünün son örneği olmaya da adaydır.Son onbeş yılda, sosyalizmin prestiji, solun güncel etkinliğini aşan bir parametre olmaktan giderek uzaklaşmıştır. Gerek solun 1980 iflası ve sonrasındaki zayıflığı, gerekse reel sosyalizmin çözülüşü, sosyalizmin reel bir almaşığı temsil etmekten uzaklaştığı yönündeki burjuva ideolojik propagandanın ciddi bir zemin bulmasını sağlamıştır. Sınıf mücadeleleri içinde müdahil bir konuma ulaşmamamız halinde, sosyalizm söz konusu propaganda karşısında ...

KRİZ KAPİTALİST DEVLETİ AŞIYOR

Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşundan beri görülen en büyük krizin içinde, hatta bir bakıma başlangıcındadır. Sömürülen sınıfların gözü aydın...Tespit bize ait değil; burjuvazinin kendisinindir. Göz aydın bizim... Bu "göz aydın" hiç de, bir katastroftan medet uman sota devrimcisinin sevinç çığlığı değil. Ne de, krizin bütün yükünü omuzlarında hisseden işçilerin akın akın sosyalistlerin yanına koşacağını bekleyen bir naifliğin sonucu. Açıklayalım...Sosyalist ülkeler topluluğu, kapitalist sistemin dünya çapında giderek derinleşen bir krizi yaşadığı zamanda çöktü. Nedenlerini tartışmak bu yazının konusu değil. Ama en önemli sonuçlarından ...

DEVRİMCİ BİR İDDİA OLARAK SİYASAL KRİZ

Türkiye'de geçtiğimiz yıl artık burjuvazinin de pembe tablolar çizmeye gücü ve yüzü kalmadı. Bu ülkede siyasal-toplumsal yorum için her ağzını açan söze bir krize değinerek başlıyor. Kriz, çoğunlukla bileşenlerinden bir tanesine, Kürt sorununa indirgenerek açıklansa da varlığı genel kabul gören bir olgu haline gelmiştir. Bu yazı da sözü edilen genel kabulü paylaşıyor. Ancak burada mevcut tartışmalara bir katkı çabası olarak iki kanaldan yol almaya çalışacağım. Birincisi, krizin bileşenlerine ilişkin yanılsamaları yoket-meye çalışmak olacak. İkincisi ise krizin sosyalistler tarafından nasıl ele ...

EKONOMİ TIKIRINDA: KRİZ VAR, BUNALIM VAR…

Türkiye ekonomisi, beklenmedik hiç bir boyutu bulunmayan krizine sonunda girdi. Şimdiden "yitirilmiş" olduğu kabul edilen 1994 yılında ekonomiyle ilgili tartışmalar yoğunluğunu kaçınılmaz olarak koruyacak.Kriz tartışmalarının dikkat çeken bir yönünü neredeyse tümüyle finansal kesimdeki hareketler üzerinde durulması oluşturuyor. Artık konuyla uzaktan-yakından ilgili herkesin bildiği gibi, Hazine dış borçlanmaya ağırlık vererek içeriden borçlanmadı; piyasada TL fazlalığı oluşmaya başladı; Moody's kredi notunu düşürdü; memurların maaşlarını alarak döviz büfelerine yüklenmesi ile Hazine'nin borç geri ödemesi yoluyla piyasaya sürdüğü paranın "serseri"leşmesi ve dövize yönelmesi sonucunda ...

Sayfa 9 of 13 1 8 9 10 13

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur