Gelenek Sayı 31

T.C. MALİYESİ VE MEMUR ZAMLARI

Muhtemelen bayramdan önce tatsızlık çıkmasın düşüncesiyle açıklanması ertelenen memur zammının hangi oranda olacağı kamuoyunda boş yere tartışıldı. Çünkü bütçenin beş aylık performansı yüzde 25'in üzerinde bir artışın çok zor olacağını açıkça gösteriyordu. Bütçenin yılın ilk beş ayına ait rakamları geçen yılın aynı dönemdeki açığın tam 8 kat üzerine çıkıldığını ortaya koyuyordu. Elbette bu oranı enflasyonun yarattığı şişkinlikten kurtarmak gerekiyor. Bu durumda ortaya çıkan rakam ise 4,8 oluyor. Yani bütçe 1990'ın ilk 5 ayında 1989'un ilk 5 ayına göre yaklaşık olarak 5 kat daha fazla açık vermiş. Gerçekten de ürkütücü bir manzara.Bütçe ile ilgili önemli verileri şu şekilde özetlemek mümkün; geçen...

SOLDAN İNSAN MANZARALARI

Cumhuriyet gazetesinden her seçim arifesinde araştırmalar anketler, röportajlar, okunur ve saf okuyucu, hani neredeyse sosyal-demokrasinin iktidar olacağına inanır. Burada saflık değil yönlendirme önemli, ve bu amaç gözönüne alındığında abartmayı haklı ve tutarlı bulmak da mümkün.Türkiye'nin "solcu" gazetesini okumalarının katkısı nedir bilinmez ama, sosyalist solda gelişmelere karşı yine bir abartmacı yaklaşım vardır. Tek bir farkla ki, sosyalistler gelişmelerin sonuç ya da yankılarını, boyutlarını önceden göstermek değil, işler olup bittikten sonra dünyanın sarsılmakta olduğunu haykırarak bu abartma işlemini yaparlar. Yönlendirilmesi hedeflenecek "başkaları" da yok. O zaman bu demek ki, solcularımızın motive olmak için kendi seslerinden heyecanlanmaları gerekiyor.Türk solcusu bıkmadan usanmadan bir dönemin...

TSİP’İN TÜKENEN NEFESİ

Sözkonusu olanlar, sosyalist mücadelenin bireyleri olduğunda ve "herkesin kendi geleneğine yabancılaştığı açıkça görülmekte" olduğunda, bunda sevindirici bir yan bulabilir misiniz?Gelenek okurlarının hayal gücünün geniş olduğunu biliyorum, ama bu soruya olumlu yanıt vereceklerini hiç sanmıyorum. Ne kadar geniş de olsa, hayal güçlerinin buna elvermeyeceğini düşündüğümden değil. Çünkü bu soruya olumlu yanıt vermek için hayal gücü yetmiyor, başka özellikleriniz olmalı.Birincisi, "hâlâ geleneğin eksen olduğu tutum ve politikaları kendisi için bir lüks, kaldırılamaz bir külfet olarak görmek" gerekir.İkincisi, "özeleştiriyle de olsa, herkes tarafından kolayca sahiplenilemeyecek bir geçmişin mirasına" sahip olmak gerekir. Öyle bir geçmiş olmalıdır ki bu geçmiş, "özeleştiri aracılığıyla gelecekte bir yer...

BİR ELEŞTİRİ ÜZERİNE DEĞİNMELER

Siyasi hareketlerin kendi geçmişlerine yönelik olarak yaptıkları her değerlendirme, yayınladıkları her kitap vb., geçmişin gözler önüne serilmesi, bugün ulaşılan konumun "kamuoyu"na duyurulması anlamında bir belge niteliği taşıyor. Bunun yanısıra düşünsel yaratıcılık geleneğinin gelişkin olmadığı ülkemizde yapılan bu türden çalışmalar; eğer nitelikliyseler; kuşkusuz ayrı bir ilgi ve merak kaynağı oluyor.Eksen Yayıncılık tarafından yayınlanan "Devrimci Demokrasi ve Sosyalizm", "Yakın Geçmişe Genel Bir Bakış ve Platform Taslağı" ve "Modern Revizyonizmin Çöküşü" başlıklı çalışmalar işte bu çerçevede yoğun ilgiyi hakediyor. ("Modern Revizyonizmin Çöküşü" başlıklı çalışma bu yazının kapsamına girmediği için şimdilik tartışma dışında bırakılıyor. Ancak şu söylenebilir: Kitabın ileri sürdüğü tezler, SBKP'yi 20. Kongre...

OKURLARLA

Dizimizin 31. kitabıyla sizlere merhaba diyoruz. Elinizdeki kitap aşağı yukarı tüm yazılarıyla güncel bir nitelik taşıyor. Bu durum, bizim bir tercihimiz olduğu kadar, gerçekten sosyalist hareketin değerlendirilmeye, tartışılmaya çok muhtaç iç süreçler yaşamasından da kaynaklanıyor. Elinizdeki kitap ile böylesi bir değerlendirme müdahalesi yapmaya çalıştık.Kuşkusuz Gelenek, sözkonusu iç süreçlerin aktif bir öznesi. Geçtiğimiz ay bu anlamda önemli bir gelişme yaşandı. Nisan'dan bu yana içerisinde yeraldığımız, gerçekliğe dönüşmesi için çaba gösterdiğimiz Devrimci Sosyalist Blok platformundan 26 Ağustos tarihinde çekildik. Kollektif imzamızla yayınladığımız ilk çalışmada DSB sürecine bu çalışmalar içinde aldığımız yola ışık tutmayı ve ileriye dönük ipuçları vermeyi denedik. Yine bu süreçte...

12 EYLÜL’DEN ON YIL SONRA TÜRKİYE’DE POLİTİKA

Türkiye'nin bir dengesizlikler ülkesi olduğu çok sık söylenir. 1990 yılının ilk sekiz ayı düzenin yönelimleri, kararsızlıkları ve çelişkileri açısından zengin verilerle doluydu. Görünen odur ki, bu veriler, kararlı bir çözümün işaretleri haline dönüşmeden yığılmaya devam edecekler. Güncel dinamiklerden türetilebilecek kimi olasılıkları tartışmadan önce biraz geriye uzanıp genel siyasal ve ideolojik yapılanmanın yakın geçmişine gözatmakta yarar var.'80'DEN '90'LARA SİYASAL ÜSTYAPI 12 Eylül sonrası yerleştirilmeye çalışılan üstyapı çerçevesinde, siyasal partilere oldukça mütevazi bir yer uygun görülüyordu. Bu durum, yalnızca burjuva partilerinin özel konumlanışlarından öte, başka bir anlam daha taşıyor. Düzenin farklı veçheleri olan siyasal partilerin, birer ideolojik-örgütsel formasyon olarak ele alındıklarında, toplumun...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur