İslami hareketin son yıllardaki "yükseliş"i, sol içinde, bu hareketin yeterince derinlikli bir çözümlemesinin yapılmadığı, geliştirilen politikaların da sistemli bir bakışın ürünü olamadığı yönündeki eleştiri ve değerlendirmelere yoğunluk kazandırdı. Ancak, saptanan boşluğu doldurmaya soyunanların sayısı oldukça sınırlı kalırken "başkaları"ndaki eksiklerin vurgusu, temel olarak, aynı eksiklere sahip olanların "kendi" politikalarını dile getirmeden önce yaptıkları girizgahlara yerleştirildi.İslami yükselişi "anlamaya" daha ciddi bir şekilde çalışanlar ise bilmek ile politika üretmek arasındaki bağlantıyı kuramadıkları ya da yanlış kurdukları oranda, boşluğu doldurmaktan çok içine yuvarlandılar. En geniş anlamıyla sol adına yapılan çalışmalar, ya anlamlı hiç bir politik çıktı içermeyen, ama islami hareketi daha fazla "tanıtan" ürünlerle...
Tarihsel süreç içinde faşist hareketlerin yükseldiği ve faşizmin ya da faşizan diktatörlüklerin iktidara geldiği nesnellikler, benzer yönlerinin yanında, belirgin kimi farklılıklar da göstermiştir. Örneğin, Avrupa'daki faşizm deneyimleri, emperyalizmin bugünkü oturmuşluğuna sahip olmadığı, diğer yandan sosyalist hareketin mücadele içerisindeki işçi sınıfını iktidara taşıma şansını kullanamadığı ve yenilgiye uğradığı dönemlerde yaşandı. Bu iktidarlarda milliyetçi-korporatist bir ton hakimdi. Latin Amerika'daki faşizan askeri diktatörlüklerFaşist devlet ile askeri cuntayı birbirine karıştırmamak gerekiyor. İkisi de benzer nesnelliklere orataya çıksa da arada önemli bir fark vardır. Faşizm, genellikle toplumsal desteğe sahiptir ve seçimle iktidara gelebilir. Faşizmde saldırgan şiddet genellikle milliyetçilik ekseninde dışa dönük ve anti-komünizm ekseninde içe...
Yalı Mah. Karaağaç Sk. No: 14 Maltepe/İstanbul
posta@marksistmanifesto.com
Marksist Manifesto | Gelenekten Geleceğe