DEVRİMCİ PRATİK, DEVRİMCİ DEMOKRASİ, KOMÜNİSTLER VE GELENEĞİMİZ ÜZERİNE
Gelenek bir yıldır, diğer pek çok sol yayın gibi, kriz çözümlemelerine ağırlık veriyor. Ancak geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren sol yayınlarda yer alan kriz tartışmalarının belirli bir doygunluk noktasına ulaştığını, yinelemelerin başladığını görüyoruz. Krizin öngörmüş olduğumuz gibi uzun süreceği, artık iyice netleşmiş durumdayken, çoğu yayının konuyu "tüketmiş" olması, sürecin kısırlığından kaynaklanmıyor. Gerek ekonomik alandaki, gerekse medyanın gündemindeki güncel gelişmeleri izlemenin her geçen gün daha sıkıcı hale geldiği söylenebilir. Ama kriz sürecini bunlara indirgemek mümkün değil ve olmadığını teorik ve siyasal üretimimizle gösteriyoruz.Cemal Hekimoğlu yoldaşımız, Gelenek'in 1994 Mart sayısında, krizin sol hareketleri siyasallaştırdığını, bunun yayınlara da yansıdığını saptamıştı. Ama geçen süre...
1994 Türkiye için oldukça hareketli bir yıl oldu. Burjuvazinin 1993 yılında boy gösteren krizi geçtiğimiz yıl içinde son derece önemli yeni boyutlar kazandı. Bu çalışmada Gelenek'te altına kişisel imzalar konulan çalışmalar yayınlıyoruz. Ancak bu çalışmaların büyük çoğunluğu kitap dizimize bir özellik kazandırdı. Gelenek'te aslında kollektif bir üretimin sonuçlarına belirli yazarlar imzalarını koyuyor. Kollektif bir mücadeleye endekslenmiş ideolojik ve siyasi üretimin varlığı bu çalışmalara yazarlarının kişiliklerini aşan bir kimlik kazandırıyor. Bu genel tarzımız. Okumakta olduğunuz bu yazıda ise kendi payıma üretimin kollektifliğini "genel" anlamıyla değil çok daha yakından hissettiğimi söylemeliyim. Bu çalışmanın altına aslında Sosyalist İktidar Partisi'nin Siyasi Büro ve Merkez...
Sosyalist Türkiye ülküsünü İDDİA ve İRADE ile taçlandıranlara SELAM OLSUN...Teori ya da pratik, iktidar için mücadele sürecinin kimi kesitlerinde daha "merkezde bir önem" kazanabilir. Mücadele bütünlüğüne iktidar perspektifi ekseninde vakıf olunabildiği ölçüde, teori ya da pratiğin, önem kazanması sürecine niyet ve tercihler daha rahat katılabilir.Tanımlanmış bir eksende mücadele bütünlüğünün içsel ya da dışsal nedenlerle kurulamadığı koşullarda, devrim için mücadeleyi en çok zorlayan konulardan birisi, devrimci teori ile pratik arasında diyalektik ilişkinin doğru olarak kurulması olmuştur. Bu "ikili" devrimci mücadelenin en gözde "ikili"sidir. Teori ve pratik arasında birbirine gereksinim özenle vurgulandıktan, sonra aralarında uyumun sağlanması siyasi faaliyetin temel sorunu olarak tanımlanır...
Türkiye'de bugün her şeye rağmen sosyalistler var. Kimileri örgütlü kimileri yalnız, ama düzene karşı bir biçimde mücadele edenler var. Farklı tarzların sahipleri olduklarını iddia edenlerin yanında, hiçbir tarzı olmadığını söyleyen ve bunu başlı başına bir tarz olarak görenler de var. Ancak bugün Türkiye solunun kaç parçadan oluştuğu, farklı kesimlerden hangilerinin reformist hangilerinin devrimci oldukları gibi tartışmalar geçtiğimiz yıllara göre önemini yitirmiş görünüyor. Devrimci olmak elbette ki hala vazgeçilemez bir ayrım noktası, ama devrimci de olsa solun içe dönük kategorilendirme ve tasnif çalışmalarının sonuna gelmiş bulunuyoruz.Belirli bir siyasi hat iddiası ile çıkan sol yayınlar, özellikle ilk sayılarında doldurmaya aday oldukları siyasi...
Yalı Mah. Karaağaç Sk. No: 14 Maltepe/İstanbul
posta@marksistmanifesto.com
Marksist Manifesto | Gelenekten Geleceğe