Sosyalistlerin ve işçi sınıfının siyasal birliğinin hayati bir önem taşıdığını kabul eden ve bu alanda bugüne kadar girişilmiş çabaların bir bölümünün sonuçsuz kaldığı, bir bölümünün yetersiz olduğu ve bir bölümünün de ideolojik ve programatik bakımdan, Marksizm ve işçi hareketinin yerel ve uluslararası kazanımlarının gerisine düştüğü kanısında olan ve soruna çözüm arama amacıyla bir araya gelen farklı eğilimlerden sosyalistler olarak düzenlediğimiz birkaç oturumda birlik tartışmasının yürütülmesi için önemli olduğunu düşündüğümüz şu tespitleri yaptık:
- Emeğin nihai kurtuluşu ve her bireyin özgürce ve her yönden gelişmesi, kapitalizmin temel toplumsal dayanağı olan burjuvazi ve mülk sahibi sınıfların egemenliğine son verilmesini gerektirir. Kapitalizmin egemenliğine son verilmesinin yolu, işçi sınıfı önderliğinde yürütülecek bir toplumsal devrim aracılığıyla sosyalizm ve sınıfsız topluma ulaşma mücadelesinden geçer.
- Bu mücadelenin başarıya doğru ilerlemesinin ön koşulu, işçi sınıfı ve çalışan kitlelerin mülk sahibi sınıfların siyasal partilerinden ideolojik, politik ve örgütsel bağımsızlığının sağlanmasıdır. Burjuva ve küçük burjuva partilerinden kendisini kategorik olarak ayırmış olan sosyalistlerin örgütsel birliği, program ve demokratik merkeziyetçilik temeli üzerinde eğilim farklılıklarını meşru kabul eder. Böyle bir birliğin ise bugün, sosyalist hareketin gelişimine katkıları ne olursa olsun varolan sosyalist siyasal çizgilerin herhangi birinin doğrusal gelişmesi ile gerçekleşmesi beklenemez.
- Sınıflarüstü bir demokrasi yanılsamasına karşı, burjuva demokrasisinin asıl olarak emekçilerin yüzlerce yıllık mücadelesinin ürünü olan tarihsel kazançlarını korumakla birlikte, çalışanların demokratik hak ve özgürlüklerinin gerçekleştirilmesinin, kendi kendilerini yönetmelerinin maddi ve manevi imkan ve araçlarının en yüksek derecede geliştirildiği, öz örgütlenme ve öz yönetim organlarına dayalı sosyalist demokrasi işçi sınıfının iktidarının siyasal biçimidir.
- Günümüz dünyasındaki global sorunların tarihsel kaynağı esas olarak kapitalizm, özel mülkiyet ve bunun saldırgan biçimi olan emperyalizmdir. Bu nedenle, silahlanma ve savaş tehdidi, üçüncü dünyanın karşılaştığı felaketler, doğanın ve çevrenin tahribi gibi sorunların nihai ve kalıcı çözümüne yönelinebilinmesi, ancak sömürücü sınıflı topluma dayalı özel mülkiyet ilişkilerinin yeryüzünden kaldırılmasına ve dünya sosyalizmine bağlıdır. Bu alanda kısmi hedefler için mücadele sosyalizm hedefine tabi kılınarak, barış, demokrasi, insan hakları üçüncü dünyanın gelişmesi ve doğanın korunmasından yana olan tüm güçlerle birlikte sürdürülebilir.
- Kökleri kapitalizmden çok öncelere dayanan erkek egemenliği, burjuva toplumunda varlığını kapitalist ilişkilerle eklemlenmiş olarak sürdürmektedir. Dolayısıyla, bu ilişkilerin ortadan kalkması ve sınıfsız bir topluma doğru evrilen bir toplumun kurulması kadınların kurtuluşunun önkoşuludur.
- Ne var ki, erkek egemenliği bütün sınıfları kesen bir egemenlik biçimi olduğu ölçüde, kadınların kurtuluş mücadelesi, ancak bağımsız bir kadın hareketi aracılığıyla verilebilir. Bu mücadele, bugünden başlayıp sınıfsız topluma varılıncaya kadar sürdürülmesi gereken bir mücadeledir.
- Sosyalist mücadelenin vazgeçilmez ilkesi olan proleter enternasyonalizmi, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkını şartsız savunmayı, uluslarararası alanda devrim ve sosyalizm mücadelelerine dolaylı/dolaysız desteği gerektirir.
Bu ilkeler doğrultusunda ama bununla birlikte, bu ilkelere kısmen ya da tamamen katılmayan sosyalistleri dışlamaksızın, çalışmalarımızı örgütlü sosyalist kesimlere, örgütlerarası mekanda yer alan sosyalist kişi ve gruplara ve en geniş sosyalist kamuoyuna açılarak, birlik amacına katkıda bulunmak üzere, aynı amacı besleyenlerle birleşmeyi sağlayacak faaliyetleri düzenleyerek sonuç alıncaya kadar sürdürmek zorunludur.
Bu doğrultuda çok daha geniş kesimlerin katılımıyla ve ancak bir süreç içerisinde gerçekleştirilebilecek olan birliğin tarihsel ve teorik arka planını kurmak ve sosyalist hareketin geçmişini ve bugününü, birlik deneyleri ve birlik imkânları bakımından değerlendirmek üzere ilk girişim olarak, bütün sosyalistlere açık bir dizi tartışma toplantısı düzenleyeceğiz.
Çağatay Anadol, Halil Berktay, Korkut Boratav, Oral Çalışlar, Metin Çulhaoğlu, Necmi Demir, Gencay Gürsoy, Saim Koç, Ertuğrul Kürkçü, Celal Polat, Sezai Sarıoğlu, Nail Satlıgan, Mehmet Emin Sert, İskender Savaşır, Gülnur Savran, Sungur Savran, Saruhan Oluç, Şadi Ozansü1
Dipnotlar ve Kaynak
- Yukarıdaki açıklamayı yapanlar, Gencay Gürsoy, Ertuğrul Kürkçü ve Nail Satlıgan’ın çağrısıyla biraraya geldiler. Çağrılanların bir bölümü, çeşitli mazeretlerden ötürü toplantılara katılmadı. Yukarıdaki açıklamanın konusu ve kapsamı bakımından çağrılı olanların eksik ve yetersiz olduğunu çağıranlar da çağrılmış olanlar da peşinen kabullendiler. “Birlik” konusunda kişisel olarak görüş beyan etmiş olmak, kişisel olarak tanışmak, daha önce gerçekleştirilmiş birlik girişimlerini yetersiz, sonuçsuz, ya da olumsuz bulmak gibi ortak noktalar, biraraya gelenlerin bileşimini belirledi. Ancak, birlik konusunun, gayri resmi bir ortamda serbest bir biçimde tartışılması için yeterli olabilen bu bileşimin, birliğin kendisi için yetersiz olduğunu açıklama sahipleri de bilmekte ve kişisel girişimlerine, birlik tartışmalarına itilim vermenin ötesinde bir anlam yüklememektedirler.