Etiket: Polemik

SOL PARTİ VE SOLDA DURUM SAPTAMASI

Ülkemizde sosyalist hareketin sorunlarına ciddiyetle eğilenler, bugün en azından bir noktada görüş birliği sağlamışa benziyorlar. En genel ifadesiyle bugünkü temel sorun, sosyalizmin ülkenin siyasal gündemine yerleştirilmesi sorunudur. Tek tek sosyalist odakların kendi etkinliklerinin ötesinde, aynı zamanda birleşik bir gücün sergilenmesi ve bu arada kitlesellik alanının zorlanıp genişletilmesiyle...Bu saptamanın, görüş birliğini bozmayacak şekilde biraz daha açılması mümkündür. Örneğin görüldüğü kadarıyla kimse, böyle bir görüş birliğinin somutta karşılık bulmasıyla (birleşik bir parti) Türkiye sosyalizminin tüm sorunlarının bir anda çözülüvereceğini sanmıyor. Oluşacak birleşik ...

“YENİLEŞME”: YENİ BİR OYUNCAK MI?

"... Marx, Engels ve Lenin'in bütünüyle farklı koşullarda geliştirip öne sürdükleri kimi çözümlemelerin, kendi bağlamlarından kopuk bir biçimde yinelenmemesi" gerekir. "Böyle bir çaba her şeyden önce Marksizm'in ruhunu boğmak, yaratıcı özünü hiç anlamamak olurdu." Çok doğru. Katılmamak mümkün değil. Bu sözler Yeni Açılım'ın ilk sayısının Çıkarken yazısında yer alıyor. Bu sözleri Gorbaçov'un, Marksizm'in "cansız bir dogma, tamamlanmış, hazır, dokunulmaz bir doktrin değil, canlı bir eylem kılavuzu" olduğunu söyleyen cümlesi izliyor. Belli bir kesimde bu tür sözlere, özellikle bugünlerde, oldukça sık ...

BİR ZAMANLAR POLİTİKA

Türk solunun "yenilikçi" kanadının içinde, biri örgütsel bütünlüğe, diğeri tepkici bireylere dayanan iki yorum giderek şekilleniyor. Tüm kişiliksizleşmeye, örgütsel liberalizme, iddiasızlığa rağmen TBKP, bir örgüt kimliğiyle politika üretme niyetini koruyor. Diğer taraftan Baydar'ın açılışını yaptığı, Teber'in destek verdiği ve son olarak Gönül Dinçer'in doruğa yükselttiği niyetlerde ise, böyle bir kollektivitenin "k"sı yok. Fark da aslında bundan ibaret.Bu süreç bir yönüyle de bir siyaset yasasının yeniden doğrulanışı: Her politika uç yorumcularını da yaratır. Geleneksel solda liberaleşmenin uç yorumu, kimi bireylerdeki toptan ...

SOL TARİHTE NESNELER İÇİN KISA BİR NOT

1956'daki 20. Kongre sonrasında uluslararası harekette ortaya çıkan şaşkınlığı, hüznü, hatta hayal kırıklığını şimdi daha kolay anlayabiliyorum. "Buzların çözülüşü" olarak adlandırılan sürecin en keskin dönemeçlerinden birisi bu kongreydi. Hangi haklı gerekçelerle yola çıkılırsa çıkılsın, hangi doğru hedefler gözetilirse gözetilsin, "buzların çözülüşü"nde beceriksizlikler çokçadır ve 20. Kongre de bu beceriksizliklerin bir parçasıdır. 1950'lere kadar uluslararası harekette bugün sanılanın tam tersine, puritan, özverili, inanmış bir kadro birikimi vardı. Özellikle gelişmiş batılı ülkelerde hatta ABD'de (ideolojik tutumları ne olursa olsun) uzaklaşan devrimci nesnelliğe ...

YALÇIN KÜÇÜK; BİR SORAN VAR!

Emre Kongar, Mustafa Akdağ, Sina Akşin, Niyazi Berkes, Doğu Ergil, Mete Tunçay... Bu listeyi uzatmak, biraz haksızlık yapmayı göze alarak Doğan Avcıoğlu'na kadar genişletmek veya araya başka isimler eklemek mümkün; ama bir şeyi değiştirmiyor. Liste, Türkiye solcusuna, uzunca bir süre "telif eser" bağlamında teorik gıda sunabilen araştırmacıları kapsıyor. Siyasi mücadele pratiği bir yana, Marksizme yakınlıkları tartışma konusu olan bu isimler, Türkiye sosyalist hareketinin uzunca bir süre boş bıraktığı bir alanın (elbette kendi istekleri dışında) "denetimsiz" ve "kontrolsüz" aktörleri olmuşlardır.Türkiye solcusunda ...

MURAT BELGE; ENTELLEKTÜEL RANTİYELİK

Siz hiç iri kafalı, ama çelimsiz veya gözlüklü ve elinde kalem ve mürekkep hokkası bulunan ya da aydın bakışlı "devrimci proleter" figürü gördünüz mü?..."... Bu işçi figürlerinin iki çarpıcı özelliği üstüne konuşmak istiyorum. Birincisi kolların 'güçlü' kaslarının, özellikle ele doğru yaklaşırken, giderek makinayı andırması. İkincisi ise, işçi figürlerinin 'kol'ları ile 'kafa'ları arasındaki orantı -daha doğrusu orantısızlık- çünkü kollar ve özellikle pazular, kafadan çok daha iri."Bu resmetme biçimi, yalnız bir sanat anlayışını değil, aynı zamanda bir 'işçi sınıfı anlayışı’nı da getiriyor. ...

LEGAL SOL PARTİ İÇİN ELEŞTİRİLER

Türkiye solu bir belirsizlik yaşıyor. Genel olarak bakıldığında sol hareketin, uzunca bir süredir sorunların farkında olmakla birlikte çözümleri kendisi bulup, yürüdüğü yolu kendisi belirlemek konusunda pek de iyi performans göstermediği söylenmelidir. Çözümlerin büyük ölçüde el yordamıyla bulunduğu görülüyor. Bu yazının merkezinde yer alan legal sol parti konusunun buna iyi bir örnek oluşturduğunu sanıyorum. TBKP, partileşmeye ilişkin bir perspektifi olmakla birlikte, adım atarken, nedense sonuçlarını kendisinin belirleyemeyeceği ve doğal olarak belirsizliği arttırıcı bir yolu tercih etti. TSİP, kendisi, aşağı yukarı adım ...

DOĞU PERİNÇEK: KEMALİZM, KİTLECİLİK VE YORGUNLUK

Türkiye sol hareketi yaklaşık yüz yıllık tarihinde birçok politik önder yetiştirdi. Tümü, kendi kimlikleriyle kimi özgünlükleri yalnız başlarına taşıdılar. Ancak politik mücadelenin artık toplumun derinliklerine doğru kök salmaya başladığı yıllardan, özellikle 60'lı yıllardan sonra, solda ortaya çıkan politik önderlerin, kimi kez, kendilerini biçimlendiren koşulların belirleyiciliği, kimi kez de kendi çizdikleri çizgilerin özgünlüğü altında belli bir tipoloji oluşturduklarını görmek mümkün.Türkiye'de 61-71 döneminde, gençlik kesiminde yeni bir önder tipi şekillenmeye başladı. Militan önderleri dışlayarak (örneğin D. Gezmiş, İ. Kaypakkaya vb. aslında daha ...

“FEMİNİZM”E KISA KENAR NOTLARI

"Ve kadınlar bizim kadınlarımız korkunç ve mübarek elleri ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar, bizim kadınlarımız"N. Hikmet, Kuvayi Milliye, s.90, Bilgi Yay., 3. basım, Kasım 1986 Nazım Hikmet "kadınlarımızı", dizelerinde böyle tasvir ediyor. 1938'e varıldığında, biçimsel bir ...

İKTİDAR YOLU: ELEŞTİRİ ÇIKMAZLARINDA “BİRAZ” AŞAMACILIK

Türk solunun en büyük eksikliklerinden biri, çeşitli tartışma başlıklarının içsel bağlarının görülmemesidir. Bunun sonucunda iç tutarlılıktan yoksun görüşler birarada savunulmakta, sosyalist düşünce gereksindiği ideolojik-teorik netlikten uzaklaşmaktadır. Solda politika ve teori adına söz söyleyen, tartışan herkesin bir bütünsellik kaygısı taşıması gerekir. Genel bir ilkeden hareketle savunulabilecek olan bu gerekliliğin altını, burada, solun yaşadığı somut süreçler açısından çizmek istiyoruz. Teorik bütünsellik, sosyalist hareketin güncel siyasal görevleri açısından önemlidir. Son üç dört yıldır hep bir "başlangıç" dönemi yaşıyoruz. Başlangıç, hedeflerimizin gerekli kıldığı bir ...

Sayfa 8 of 11 1 7 8 9 11

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur