TEK ÜLKEDE SOSYALİZM VE EŞİTSİZ GELİŞME
19. yüzyılda Rusya, Rus aydınları için "büyük ve kutsal bir ana", Marx ve Engels için ise olsa olsa Avrupa'da düzenin jandarması ya da gericiliğin bir numaralı kalesiydi. Yine de tarihin bir cilvesi olarak ilk sosyalist ülke olma şerefi, "şu köylü" Rusya'nın oldu.Kapitalizmin gelişme dinamikleri hakkında soyut ve evrensel bir model geliştiren Marx, Rusya söz konusu olduğunda bir parantez açma gereğini hissediyor ve geliştirdiği şemaların her ülke özeline "motamot" uygulanamayacağını, her ülkenin kendi gelişimi çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurguluyordu. Rusya içerdiği "birikmiş" toplumsal çelişkileriyle Avrupa'da bir huzursuzluk kaynağı olabilir, özellikle 1871 Komün yenilgisinden sonra belli bir dengeye ulaşmış bulunan Avrupa'yı hareketlendirebilirdi....