Gelenek Sayı 43

OKURLARLA…

Kitap dizimizdeki gecikmelerden, dağıtım sorunlarından okurlarımızın bıktığını biliyoruz. Bu nedenle buradan bilinen vaatleri tekrarlamak yerine, gerçekten de basit gelebilecek bu sorunları fiilen çözerek, yeni ve anlamlı vaatlerle karşınıza çıkmak istiyoruz.Bu kitaptaki ilk yazı, Çulhaoğlu ve Hekimoğlu'nun ortak ürünü ve siyasi mücadelede teorik üretimin yeri üzerine. Yeni kurulan Sosyalist İktidar Partisi'nde de yöneticilik sorumluluğu alan iki arkadaşımızın bu kısa yazılarının önümüzdeki dönem Gelenek'in içeriğine dair belli ipuçları içerdiğini düşünüyoruz.Metin Çulhaoğlu’nun diğer çalışması ise bir sonraki kitapta devam edecek ve doğrudan parti hareketinin siyasal misyonlarına dair. Yazı Türkiye'deki siyasal ve ideolojik süreçlere ilişkin yeni ve çarpıcı değerlendirmeler içermekte ayrıca Türkiye'de sistemin zayıf...

YENİ GÖREVLERE DOĞRU…

"Bunlar iyi teori yaparlar; ama işte o kadar."Bu; övgü müydü, sövgü müydü kestirememiştik. Sonra yıllar geçti, bize yaşamın başka alanlarında şans tanımayanlar dost meclislerinde yine bizim için "eskiden ne güzel yazıp çizerlerdi" demeye başladılar. Buna da üzülmek mi gerekiyordu?Gelenek yakında 8. yaşına basacak. Aradan geçen süre içinde, bu kitap dizisine katkıda bulunanlar giderek yükselen bir siyasal tempoya girdiler; Türkiye sosyalist hareketi açısından çok önemli bir hamle olan STP'ye omuz verdiler. Ama teorik çalışma ile siyasal mücadeleyi, birbirini kompanse eden iki faaliyet alanı olarak hiç görmediler. Gelenek de bu nedenle hiçbir zaman sahiplenicileri açısından bir "üvey evlat" olmadı, olamazdı.Bu, Gelenek'te iniş...

BOLŞEVİZM VE DEVRİMCİ DEMOKRASİ

Devrimi yapacak insanın ne gibi özelliklere sahip olması gerektiğini tartışma konusu yapan kişiler için mutlak bir referans noktası Rus devrimcileridir. Rus devrimcilerini ise çoğu zaman "bolşevikler" nezdinde hatırlarız. Bolşevikler, büyük bir devrimi gerçekleştirmiş olduklarından, kendilerinden önce o topraklarda yaşamış bulunan devrimcilerin mirasını taşımanın onurunu da kazanmışlardır. Böylelikle Rus devrimcileri artık bolşeviklerin ismiyle anılır olmuştur.Ekim devrimini ve bolşevizasyonu anlamak isteyenler için ise, Rus devrimci demokrasisini bolşeviklerin öncüsü olarak kabul etmek oldukça doğal gözüken bir süreç haline dönüşmektedir. Batılı ya da Sovyet araştırıcıların çalışmaları ile Rus devrimci demokrasisini takibeden bir bolşevizasyon süreci doğal ve aynı zamanda sadece Rusya'ya özgü bir süreç olarak...

KİTLE ÖRGÜTLERİ VE ÖNCÜ ÖRGÜT

Bu yazı, işçi sınıfını ekonomik mücadele düzleminden siyasi mücadele düzlemine çekebilmek için oluşturulan veya oluşturulacak olan ara örgütlenme modellerinin işlevleri ve olumsuzlukları ile leninist örgüt arasındaki bağlantıyı Türkiye solunun güncel konumlanışı çerçevesinde tartışmayı amaçlamaktadır.Bir ayrımla başlamak istiyorum; alıcısı olsun ya da olmasın, sosyalizme geçiş tartışmasında iki kutup netleşmiştir: Kutuplardan bir tanesini yeni dünya düzencileri diye adlandırılabilecek olan ve sosyalizme ancak kapitalizmin üretici güçleri sonuna kadar(!) geliştirmesiyle geçilebileceğini savunanlar oluşturmaktadır. Kendilerine bu süreçte "demokrasi" mücadelesi yürütme görevini yüklemektedirler. Diğer taraf ise, sosyalizme geçiş için üretici güçlerin gelişim düzeyinin yeterli olduğunu ve esas görevin sübjektif faktörün -öncünün- yaratılması gereği olduğunu savunmaktadır.Birinci tezi...

UMUTSUZ OLMA HAKKIMIZ YOK! KÜBA İZLENİMLERİ

Bir komünistin 1993 Temmuzu'nda Küba'ya giderken zihnini ne türden sorular işgal edebilir? Amerika kıtasının bu (her zaman) tek sosyalist ülkesini bundan on yıl kadar önce ziyaret etme fırsatını bulsaydım, elbette "sosyalizmin Küba'da nasıl hayat bulduğu, hayatın sosyalizmle nasıl gittiği" soruları öne çıkardı. Oysa durum on yıl öncesinden çok farklıydı. Kafamdakiler de...Direnebilecekler miydi?Küba'da sosyalizmin kazanımlarından neredeyse bağımsız olarak, uluslararası anti-Amerikancı, anti-emperyalist, devrimci ve komünist güçler için direnmeleri gerekiyordu; bunu becerebilecekler miydi?1993 Temmuzu'nda onca ölümcül sorunun kucağında, Küba emekçilerinin, Kübalı devrimcilerin direnmelerini zorunlu kılan onurlu-güzel-inatçı-başarılı bir düne ve bugüne sahip olduklarını görünce kafamı işgal eden sorudan utanç duydum ve borçlu olduğumuzu anladım.Küba...

Sayıdaki Konular

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur