Gelenek Sayı 69

11 Eylül ile Değişen ve Değişmeyenler

Yazının başlığında ifade edilenleri “ortalama insan bilen insan ve solcu insan için” diye kategorilere ayırmak istiyorum. Tabi “biz komünistler için” nelerin değişip nelerin değişmediği de yazıda değerlendirilecek. Ortalama insanı dev propaganda mekanizmaları tarafından eblehleştirilmiş ve çaresizliğe itilmiş pasif konumdaki “kitleler” olarak tarif edebiliriz. Bu kategoride kendisine dayatılana “inanma” “ikna olma” “benimseme” gibi yaklaşımlar geliştirenlerin yanında “inanmama” “ikna olmama” “benimsememe” gibi yaklaşımlara sahip olanlar da bulunabilir. Ancak sonuç değişmez. Tabiyet ve uyum mekanizmaları işlemeye devam eder. Sınıf mücadelelerinin seyrinde ortaya çıkacak bir olağanüstülük halinde düzen tarafından inandırılan ve ikna edilen kitlelerin inanmayı ve ikna olmayı bırakması bir anlam ifade eder. Kitlelerin...

‘68’E BAKMAK FAZLALIKLARI ATMAK

‘68’in gizli kalmış bir yanı açıklanmamış bir sırrı mı var Konu belki de Türkiye sol hareketinin üzerine en çok laf ettiği başlıklardan birisi olunca akla böyle bir sorunun gelmesi kaçınılmaz. Bugün üzerinden otuz yıldan fazla zaman geçtikten sonra bile kimi temel ayrışmaları ve ideolojik tavır alışlarımızı hâlâ o günkü tartışmalardan çıkan sonuçlardan devraldığımız tarihsel bir dönemden söz ediyoruz. Bunun bir sonucu olarak Türkiye solunun pek çok bölmesi örgütsel varoluşunun bir miladı olarak bu dönemi gösteriyor. Bu dönemin tarihsel önemine dair söylenebileceklerin uzatılabilmesi daha pek çok farklı noktanın belirtilmesi mümkün ve belki de bunlara dair haddinden fazla örnek var.Bu uzatmalarla orantılı...

MARKSİZM İNSANI İHMAL ETTİ Mİ

Bu başlık insanca yaşanacak bir dünya için mücadele eden komünistlere anlamsız ya da küfür gibi gelecektir. Hem insanca bir toplum kurmaya çalışacaksın hem de insanın ihmal edildiğini söyleyeceksin!Bu yazıda Marksizm’in insanı ihmal edip etmediği sorusunu pratik mücadeleden çok Marksizm’in temellerinden ve toplumsal dinamiklerden kalkarak tartışmak tercih edilecektir.Sorulduğunda herkes devrimcidir elbette iktidar perspektifi vardır ama sorulduğunda. Sormazsak temel teorik bakıştaki eksik kavrayışla birlikte pratik mücadeleye yansıması da eksikli ya da reformist olacaktır. Bu yüzden “sözde” söylenenlerden çok “özde” olanlarla ilgilenmek bu yazının kavranması için daha doğru olacaktır.Marksizm’in insanı ihmal edip etmediği tartışmaları pratik mücadeleden çok toplumsal dinamikleri açıklayışı ekseninde yoğunlaşmaktadır. Marksizm’e...

‘YENİ EKONOMİ’ İDEOLOJİSİNİN ÇÖKÜŞÜ VE DÜNYA KAPİTALİZMİNİN KRİZİ

Kapitalizm dünya çapında hızla yeni bir resesyon dalgasının içine düşerken yaklaşan krizin nedenleri konusunda pek çok tartışma yürütülüyor. Krizin ipuçlarına veya sonuçlarına tek başına belli ülkelerdeki verilere bakarak yaklaşmak bir takım sorunları beraberinde getiriyor çünkü krizin görüntüsü tek tek bakıldığında ülkelerin özgün dinamikleri gereği çok farklı olabiliyor. Dolayısıyla dünya ekonomisinin krizine dair daha sağlıklı bir yaklaşıma bütün olarak dünyadaki sermaye hareketlerini ve ekonomik blokların krize vermiş olduğu refleksleri yorumlayarak ulaşılabilecektir.Dünyanın hızla ekonomik durgunluğa gittiği bugün herkes tarafından kabul ediliyor. Tartışılan bu yeni konjonktürün hem tek tek ülkelerin ekonomilerinde hem de genel olarak uluslararası güç dengelerinde ne tür etkilere yol açacağı....

ÇİN NEREYE GİDİYOR

İçinde yaşadığımız dönemde hakkında çok şey yazılan ve çok spekülasyon yapılan ülkelerden biri de Çin. ABD ve AB kaynaklı yayınların son birkaç yıldır çıkan sayılarına bir kez göz gezdirmek bile Çin’e özel bir ilginin olduğunu anlamaya yetiyor. Nedenlerden biri içine kapalı yapısıyla Çin’in merak uyandırması. Tabii ki bu merak da temelsiz değil.Emperyalizm reel sosyalizmin çözülüşünden sonra dünyada kendisine ciddi bir rakip göremiyor ve belki tekrar olacak ama mutlak bir pervasızlıkla hareket ediyor. Hareket alanı içerisinde ortaya çıkan bütün engelleri de ya oluşturduğu pek çok yapılanmayla etkisizleştirmeye ve ideolojik olarak kuşatmaya ya da tank tüfek kullanarak teslim almaya çalışıyor. Birincisine Avrupa...

TKP: BİR PERDE AÇILIYOR

11 Kasım günü Sosyalist İktidar Partisi’nin (SİP) Olağanüstü Kongre ile Türkiye Komünist Partisi adını benimsemesi gerek Kongrede ve sonrasında yaptığımız konuşmalarda gerekse kimi yayın organlarında yazılı olarak ele alındı. 1993’ten 2001’e yani sekiz yıl boyunca SİP’in “İ”sini doğru telaffuz etmeyi başaramayan günlük basın bile bu kez verdiği haberlerin kontrollü kısalığına karşılık meselenin özünü karıştırmamayı başardı.Gelenek’te bu açımlamaya devam etmek istiyorum. Başlarken kimi uyarılarda bulunarak…Türkiye solunun tarihinde bir süre TKP çatısı altında sonra çeşitli partiler örgütler giderek farklı parti ve örgütleri kapsayan belli başlı kanallar halinde bir bölünmüşlük yaşandı. Bu bölünmüşlüğün tarihsel bir vaka olarak yeri ile bugünkü mücadele üzerindeki etkisi...

İP’İN PEŞİNE TAKILANLAR İÇİN

“Bu savaşın tarafları başını dünyanın tek egemeni olmak isteyen ABD’nin çektiği Atlantik emperyalizmi ile içinde Çin Rusya ve öncü güç olarak Türkiye’nin bulunduğu Avrasya bloğudur.”1Bu satırları okuduktan sonra devam etmeye gerek var mıÇin ile Rusya’nın ABD’ye karşı bir blok oluşturup oluşturmadıkları bir yana Türkiye’nin bu blokta “öncü güç” olarak yer aldığı iddiasını ciddiye almak için herhangi bir neden bulunuyor muBu türden iddiaları ve sahiplerini ciddiye almak gerekmese de bunları ciddiye alanların en azından bazılarını ciddiye almak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ciddiye alanlar arasında iyi niyetlerinden şüphe etmek istemeyeceğimiz kimi aydınlar da var.Türkiye aydınının kolay beğenir bir aydın olduğunu söylemek kolay değildir....

OKURLARLA

Merhaba11 Kasım 2001 bu ülkede mücadele edenler için önemli bir tarih oldu. 11 Kasım 2001’de Sosyalist İktidar Partisi gerçekleştirdiği Olağanüstü Kongrede ismini değiştirerek Türkiye Komünist Partisi (TKP)11 Kasım tarihini ''belgelemek'' için Kasım sayısını bu ay sonuna erteledik.Böylelikle Kasım-Aralık sayısı birleşmiş oldu.GELENEK bundan sonra ayın 15'inde değil aybaşında çıkacak.  adını aldı. Kongre belgelerini bu sayımızın ilerleyen sayfalarında bulabilirsiniz. Türkiye Komünist Partisi adının alındığı ve böylelikle ülkede komünist kimliğin yanında adıyla da siyaset yapılan döneme geçildiği bu tarihi günde alınan kararlar yapılan konuşmalar ve iletilen mesajları yayımlıyoruz.Aydemir Güler “TKP: Bir perde açılıyor” başlıklı yazısında restorasyon sürecini sola açılan alanı ve komünist hareketin...

11 EYLÜL İLE DEĞİŞEN VE DEĞİŞMEYENLER

Yazının başlığında ifade edilenleri "ortalama insan bilen insan ve solcu insan için" diye kategorilere ayırmak istiyorum. Tabi "biz komünistler için" nelerin değişip nelerin değişmediği de yazıda değerlendirilecek.Ortalama insanı dev propaganda mekanizmaları tarafından eblehleştirilmiş ve çaresizliğe itilmiş pasif konumdaki "kitleler" olarak tarif edebiliriz. Bu kategoride kendisine dayatılana "inanma" "ikna olma" "benimseme" gibi yaklaşımlar geliştirenlerin yanında "inanmama" "ikna olmama" "benimsememe" gibi yaklaşımlara sahip olanlar da bulunabilir. Ancak sonuç değişmez. Tabiyet ve uyum mekanizmaları işlemeye devam eder. Sınıf mücadelelerinin seyrinde ortaya çıkacak bir olağanüstülük halinde düzen tarafından inandırılan ve ikna edilen kitlelerin inanmayı ve ikna olmayı bırakması bir anlam ifade eder.Kitlelerin hareket tarzına...

TARİHE TANIKLIK:SOSYALİST İKTİDAR PARTİSİ 6. OLAĞANÜSTÜ KONGRE BELGELERİ

Sosyalist İktidar Partisi 11 Kasım 2001 tarihinde Ankara’da gerçekleştirdiği Olağanüstü Kongre ile ismini değiştirerek Türkiye Komünist Partisi (TKP) adını aldı. Bu tarihi günde Parti’nin aldığı kararları Kongrede yapılan konuşmaları ve gönderilen mesajları yayımlıyoruz... Kongre kararları                    Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Kongre çalışmaları doğrultusunda aşağıdaki kararları Türkiye ve dünya kamuoyuna açıklar.“ABD’nin başını çektiği emperyalist ülkeler 11 Eylül’de gerçekleşen saldırıları bahane ederek dünya halklarına karşı yeni bir savaş ilan etmişlerdir. Bu savaş yayılmacıdır. Bu savaş yoksullaştırıcıdır. Bu savaş dünyanın yeni alanlarının silah ve petrol tekellerinin öncülüğünde bir kez daha paylaşılmasıdır. Türkiye Komünist Partisi 11...

Sayıdaki Yazarlar

    Hoşgeldiniz!

    Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

    Kayıt Ol!

    Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

    *Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

    Şifrenizi geri alın

    Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

    Oluştur