Bu kitapta “Gelenek Gündemi”ne son ayların ilgi çekici tartışma konusu “türban”a değinerek başlıyoruz. Kimi sol çevreler başörtüsü konusunu da “sivil toplum” tartışmalarına kattıklarından, gerekli oldu böyle bir değinme. Gelenek özel olarak polemik yanlısı ve meraklısı bir dizi değil; ancak zaman zaman belirli eleştiri ya da sataşmalara yanıt vermek de zorunlu olabiliyor. “Gelenek Gündemi”nin sonunda böyle bir özel yanıt yer alıyor.
Gelenek dizisinin çıkmış kitaplarında “geleneksel sol” olarak tanımlanan çizgiye bu kitapta daha yakından ve Türkiye deneyimi ışığında eğiliniyor. Aydın Giritli ve Cengiz Uygur’un ortak çalışması “Türkiye’de Geleneksel Sol: Yüzyıllık Rehavet”in konuya ilişkin olarak ortada duran kimi bulanıklıklara da son vereceğine inanıyoruz. Geleneksel solun Türkiye’deki biçimlenişine dizinin gelecek kitaplarında da yer verilecek.
O. Çutsay “Geri İdeolojiler Deposu Tarımda Durum” başlıklı, sayısal verilerle de desteklenen çalışmasında tarım kesimindeki gerileme ve yoksullaşmanın ideolojik-politik düzlemdeki uzantılarını araştırıyor. Cemal Hekimoğlu’nun bu kitaptaki yazısı ise “Burjuva Demokrasisi: Nereye Kadar?” başlığını taşıyor. Yazı Türkiye’deki hemen hemen tüm güncel siyasi tartışmaların çerçevesini oluşturan “demokrasi” kavramına ve pratiğine eğilirken, çoğu kez unutulan gerçeklere özellikle işaret ediyor.
Gökhan Tekin “77 Kuşağı Üzerine” başlıklı değinmesinde yakın bir geçmişin tüm acılarını çeken ve üzerine pek çok fatura çıkarılan bir kuşağın, denebilirse “77’lilerin” kimi özelliklerine göz atıyor geçmişe dönerek. Hüseyin Berkman’ın “Sosyalizm Mücadelesinde Bazı Hatırlatmaları” ise hep bilindiği sanılan ancak güncel tartışmalarda çoğu kez “unutulduğuna” tanık olunan belirli bir birikimin ve deneyimin ana noktalarını birkez daha özetliyor.
Sırada iletmeyi gerekli gördüğümüz kimi düzeltmeler var. Okunduğunda yanlış anlamalara yol açmamış olmasını dileyerek önceki kitaba ilişkin bu düzeltmeleri sıralıyoruz:
4. kitaptaki “Ekranda Fransız Devrimi: Danton” yazısında 97. sayfada yer alan “1795 vatanseverleri”, “1793 vatanseverleri” olarak düzelecek. “Demokrasicilik Tutkusu ve Zemin Dergisi” yazısında ise 72. sayfada “Tek ülkede çözülmez denilenler pekâlâ da çözülebilirdi.” cümlesi yer alıyor. Sondaki “çözülebilirdi” “çözülebildi” olacak. Nihayet “Proletarya’ya Amin mi Elvada mı? ” yazısında 49. sayfadaki “Avrupa’nın doğusuna gözlerimizi çevirdiğimizde ilk önce gelişmişlik görüyoruz” cümlesindeki “gelişmişlik” de gözden kaçmış bir yanlış. Sözcüğün aslı “gecikmişlik” olacak. Düzeltmelerle birlikte okurlardan ve yazarlardan özür diliyoruz.
6. kitabımızda yeniden buluşmak umuduyla…