Etiket: Güncel Değerlendirmeler / Sosyalist Tavır

2019 TKH Konferansı Siyasi Rapor

Emperyalist sistemin genel durumu Emperyalist sistemin İkinci Dünya Savaşı’nın ardından kurulan ve geleneksel hale gelen hiyerarşisi ve işleyişi, Sovyetler Birliği’nin çözülmesinin ardından küreselleşme söylemiyle eski sosyalist blok ülkelerinin emperyalist sisteme bağlanması sürecinin 2000’li yılların ortalarından itibaren başlayan tartışmalarıyla birlikte bugün de sürmektedir. Partimiz Türkiye Komünist Hareketi bu süreci dünya emperyalist-kapitalist sisteminin çok kutupluluğa doğru gitmesi olarak değerlendirmiş ancak gerek emperyalist sistemde gerekse emperyalist hiyerarşide kısa ve orta vadede önemli bir değişiklik yaşanmayacak olsa da önümüzdeki yıllarda bu gidişatın belirginleşeceğini öngörmüştür. ...

Kurtuluş zorunlu, kuruluş mümkün

Kapitalist üretim biçimi de kendisinden önceki üretim biçimleri gibi geçicidir, sonsuza kadar sürmeyecektir. Ancak son sınıflı toplum biçimi olan kapitalizmin, kendi iç çelişkilerinin sonucunda kendiliğinden ve kaçınılmaz olarak çökeceği beklenmemelidir. Kendi iç çelişkileri ve bu çelişkiler sonucu oluşan krizler, ne kadar sık ve yoğun yaşanıyor olursa olsun, devrimci politik mücadele ve müdahale olmadığı takdirde, kapitalizmin çöküşüne yol açmıyor. Kapitalist sistem yoluna devam ettiği sürece, kendisiyle birlikte tüm toplumsal zenginliğin kaynakları olan doğayı ve insanı da çürütmeyi sürdürüyor. Çürümenin boyutları ise ...

Zorunluluk ve olanak ekseninde kriz-devrim ilişkisi

Zorunluluklar ve onların kavranmasına ilişkin tartışma oldukça eski. Bu tartışmanın ana akım düşünce dünyasına taşınması hemen hemen Aydınlanma Çağı’nın başlangıcına kadar gidiyor. Farklı düşünür ve ekollerin kendilerine özgü yaklaşımları geliştirdiği bu tartışmada, esas odak noktasını nesnellik ve nesnelliğin dönüştürülmesi başlıkları oluşturuyor. Tartışmanın bağlandığı nokta ise insan eyleminin sınırları üzerine oldu. Özellikle burada özgürlük ve zorunluluklar arasındaki ilişki, kavrayış tartışmasına göre, tartışmaya değer bir başlık. Bu başlığın ilk olarak ele alındığında özgürlük ve zorunluluk arasındaki ilişkinin “zıtlık” temelinde olması beklenir. Eğer ...

Türkiye’nin krizlerle imtihanı

Giriş Ana-akım iktisat öğretisinin teori alanındaki başarılı görüntüsü dayandığı varsayımlara, yaşanan bunca krizler ve yoksulluğa rağmen uygulamada tutunabilmesi ise hemen tüm sorumlulukların sistemi aklarcasına siyasilerin ya da bankaların vb. kurumların yanlış ve isabetsiz kararlarına yıkılmasına bağlıdır. Rekabetçi ve öngörülebilir durağan piyasa varsayımları üzerine kurulu teoride hiçbir düzensizliğe yer olmadığından, yaşanan ekonomik sorunlar ve krizler konusu da, mantıksal yöntemin doğal sonucu olarak, teorinin gündeminde bulunmamaktadır. Oysa döneminin tarihsel koşullarından kaynaklanan, günümüzün başat sermaye dokusunun çıkarları doğrultusunda ısrarla gündemde tutulan varsayımlar ve ...

Kadın hareketleri, feminizm ve kadının kurtuluşu

“(…) kadının eşitliğinin burjuva ahlakının temelleri ortadan kaldırılmadan sağlanmayacağı görüşündeydim, hâlâ da böyle düşünüyorum.”Kollontay (2010). Birçok Hayat Yaşadım (Çev: S. Nazlı-S. Kaya). Agora Kitaplığı. s.375 Mülkiyet ilişkileriyle ortaya çıktığı gözlemlenen ve sınıflı toplumlarla keskinleşen kadının ikincil konumuna karşı kadınların eşitlik mücadeleleri, tarih içerisinde gelişmiş ve çeşitlenmiştir. “Kadının köleleşmesi; ailenin kabileyle zıtlaştığı, özel mülkiyetin geliştiği sınıflara bölündüğü ve sınıf uyuşmazlıkları dizginini sıkı sıkıya tutmak ihtiyacından Devlet’in doğacağı, tarih öncesi dönemle aynı zamana denk gelir.” Marx , Engels F., Lenin V. İ. ...

Kadın mücadelesinde liberal tezler: İdeolojiler öldü mü?

Siyasi yaklaşımların dayandığı tarih tezi ve insanlık tarihine yüklediği anlam, güncel gelişmelere ürettiği yanıtların en temel belirleyenidir. Marksizmin özgün tarih tezi ana eksene sınıf savaşımlarını yerleştirerek tarih okumasına büyük bir katkıda bulunmuştur. İnsanlığın ilerleme fikrini de bu ana eksende değerlendiren Marksizmin kurucuları, insanlığın kurtuluşunu yani en yalın anlamıyla eşitlik ve özgürlüğün yaşanacağı komünist bir toplumun inşasının da sınıfların, özel mülkiyetin ve sömürünün ortadan kalktığı koşullarda gerçekleşeceğini ön- görür. Kadın sorunu açısından da bugünkü kapitalist üretim ilişkileri içerisinde kadının karşı karşıya ...

Din ve Kadın

Giriş Toplumsal yapıyı belirleyenin ekonomik koşullar olduğunu ve dinlerin de bir dönemin ekonomik koşullarına toplumun uyumunu sağlamaya yönelik kurallar bütünü olduğunu biliyoruz. Toplumlarda meydana gelen inanç değişikliklerinin, o toplumlarda yer alan belirli maddi değişimleri izlediğine ya da onlarla eş zamanlı gerçekleştiğine ilişkin bilgimiz de gayet nettir. Başlığımız din ve kadın ama kadının toplumsal konumu dinlere değil, üretim ilişkilerinin değişmesine bağlıdır. Dinler kadınların ve aslında tüm toplumun, bu ilişkileri kabul etmesini kolaylaştırmaktadır. Bir toplumda kadının ve diğer ezilenlerin statüsü aynı kalıyorsa ...

Marksizm ve kadın: Sorular ve sorunlar

Nereden başlamalı? Adettendir. Kadın sorunu konusu açıldığında hep bir köken tartışması yapılır. Burada “köken” kelimesi ile iki ayrı kalkış noktasına refere etmeye çalışıyorum ama aslında bu kalkış noktaları arka planda aynı noktaya işaret ediyor. Engels’in “Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni”Bundan sonra Köken olarak anılacak. isimli kitabı herhalde kadın sorunu konusunda üzerine en fazla kafa yorulmuş, tartışma yürütülmüş, pozitif veya negatif referans olarak gösterilmiş eserdir. Köken tartışmasının bir tarafında bu yatar. Tartışmayı birkaç küçük soru ile özetlemek gerekirse, Engels’in ele ...

Türkiye Komünist Partisi:

Türkiye sosyalist hareketinin siyasal haritası çizildiğinde Türkiye Komünist Partisi geniş bir alanı doldurur ve siyasal mücadelede TKP çizgisi önemli bir ağırlık taşır. Bu durum, tek başına isminin yaratmış olduğu değerle değil, aynı zamanda –bu değerle birlikte– TKP’nin sosyalist hareket içinde temsil ettiği çizginin, sosyalist hareketin diğer bölmelerine göre özgün bir yer taşıması ile ilgilidir. Bu saptamanın altında yatanların başında, tarihsel olarak TKP’nin sosyalist devrim hattının biricik temsilcisi olması varken aynı zamanda güncel siyaset bağlamında TKP’nin temsil ettiği, savunduğu ve ortaya ...

Bir HDP yazısı: Liberal ve ulusalcı sentez

Halkların Demokratik Partisi (HDP) üzerine yazılacak bir yazı birden fazla yönü içinde barındırmak durumunda. Türkiye tarihinde HDP sıradan bir muhalefet partisi olarak görülemeyeceği gibi, Türkiye’de sosyal demokrasinin ana unsuru pozisyonunda olmadığını ve meseleyi Türkiye’nin çeşitli özgünlükleri ile birlikte ele almak gerektiği açık olmalı. Buradan hareketle HDP’ye dair bir tartışmayı yürütürken bu yönlerin ana hatlarının ifade edilmesi gerekmektedir ve kabaca şu başlıkları yazmak mümkündür: HDP’nin Kürt siyasi hareketinin tarihselliği içerisinde ele alınması. HDP’nin Türkiye siyasetinde oturduğu güncel yerin netleştirilmesi. Kürt ulusalcılığı ...

Sayfa 1 of 31 1 2 31

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur