Bu ay “Gelenek Gündemi” ülkemizdeki siyasal yapılanmanın tarihsel boyutlarına kısaca göz attıktan sonra kimi genel teorik saptamaları somut siyasal pratik açısından ele alıyor ve Türkiye’deki siyasal partilerin konumlarına eğiliyor. “Siyasal Kuruluşlar Parti Olabilecekler mi?” başlığı, sanırız “Gündem” yazısının ana temasını da sergiliyor.
Gelenek bu kitabında “birey” konusuna bir kez daha eğiliyor. Cemal Hekimoğlu’nun yazısı “Hangi İnsan?”, tarihsel süreç-siyasal eylemlilik çerçevesinde birey’in konumunu, ülkemizin özgünlüklerini de dikkate alarak değerlendiriyor. Hekimoğlu, tarihsel materyalist öğretinin kimi vurgulamaları sonucunda birey’in konumunun küçümsenmesi türü eğilimlerin doğuşuna işaret ediyor ve gerçek bir “denge”nin kurulma temellerini araştırıyor.
Metin Çulhaoğlu’nun bu kitaptaki yazısı “Solun Tarihinde Atılım ve Restorasyon Dönemleri”, yazarın Gelenek’te başladığı “geleneksel sol” değerlendirmelerinin Türkiye uzantısı niteliğinde. Gelenek’in 5. kitabında yer alan A. Giritli ve C. Uygur’un ortak çalışmasıyla birlikte bu yazının, Türkiye geleneksel solunun ana hatlarının belirlenmesinde yararlı olacağına inanıyoruz.
“Geleneksel sol” denildiğinde, çıkan kitaplarda kimi eleştirilere karşın bu çizgiye önem ve ağırlık tanındığı Gelenek okurlarının dikkatlerinden kaçmamıştır. Harun Koçak, Türkiye geleneksel solunda yerleri olan ve işlev gören kimi dergilerden hareketle, belirli bir anlayışın eleştirisine giriyor. Koçak’ın yazısı “Bugün, Yarın… Ya Gelecek?” başlığını taşıyor.
Jakobenizm denildiğinde ise, akıllarına giyotinden başka şey gelmeyenler için gene bir yazımız var. Aydın Giritli “Fransız Devrimi: Bir Mirasın İzinde” başlıklı incelemesinde, kalkış noktalarından biri olarak Guerin’in dilimizde de yayınlanmış kitabını alarak, Jakobenizme, Fransız Devrimi pratiğinde eğiliyor. “Jakobenizmi bugüne taşıyan, sahip olduğu dönüştürme tutkusudur, ait olduğu sınıftan bağımsızlaşabilme gücüdür” değerlendirmesi, Giritli’nin bu yazısından…
“Nostalji Üstüne Bir Deneme” ise son yazı ve Osman Akın’a ait. Osman Akın, yazısında Metin Çulhaoğlu’nun 3. kitabımızda çıkan bir yazısında yer alan “nostalji” değinmelerinden kalkarak, kimi itirazlarıyla birlikte kavramın daha geniş ve doyurucu bir çerçevede değerlendirilmesini öneriyor.
Elinizdeki bu kitapla birlikte 6 ayı geride bırakmış oluyoruz. Dizimizi okuyarak, tanıtarak, yazılarla katkıda bulunarak bizleri destekleyenlere içten teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Türkiye solunda, yazacak, tartışacak, eleştirecek daha çok konumuz var.
7. Kitabımızda buluşma umuduyla…