Metin Çulhaoğlu

Metin Çulhaoğlu

İDEOLOJİ VE SİYASET: BİR MODEL ÖNERİSİ -1

İdeoloji ve siyaset, Marksist teoriye ilişkin tartışmalarda özellikle ilgi toplayan alan haline geldi. Gramsci'nin "keşfedilmesi" ve Althusser'in çalışmaları, Avrupa'da tartışmaların odak noktasını oluşturdu. Siyaset ve ideoloji ile doğrudan bağlantılı bir üçüncüsünü, "kapitalist devlet"i de katınca, üstyapı olarak tanımlanan alan büyük ölçüde dolmuş oluyor. Devlete ilişkin tartışmalarda Miliband, Laclau, Poulantzas gibi isimler öne çıkıyor. Böylece, ayrıntılı üstyapı çözümlemeleri, Gramsci'nin ölümüyle Marksist teoride yitirir gibi olduğu yeri son 20-25 yılın çalışmaları ile yeniden bulmuşa benziyor.Türkiye'deki sol okurun bu birikimden büsbütün kopuk olduğunu...

SIRADAN OLMAK YA DA OLMAMAK…

Sosyalist hareketin gündemine program sorunu ne zaman girse hemen Engels’in ünlü sözleri akla gelir; pratikte yapılanların programın kendisinden daha önemli olduğuna ilişkin çok bilinen sözler...Engels’in değerlendirmesine karşı çıkmak ve bir programın kendi başına taşıyabileceği belirleyiciliklere aşırı önem vermek elbette doğru olmaz. Ne var ki sosyalist hareketin bugün geldiği noktada, aynı sorun gerçekten de özellikle yaşamsal bir önem taşımaktadır. Program sorununun günümüzde böyle özel bir önem kazanması iki temel nedene dayanıyor:1- Marksist birikim bugün kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci yaşamaktadır. Geçmişin...

AVRUPA’DA MARKSİZM: UZAKTAN GÖZLEMLER

Haftalık Nokta dergisi daha geçenlerde çarpıcı kapağı, dayanılmaz bir humor içeren fıkra ve vinyetleri, nihayet dışardan Glucksmann, Rosanda, içerden de Akad, Belge ile Marksizm defterini dürmüşken söylenecek ne kaldı ki?Gelenek bu kitabını Avrupa soluna ayırdı. Marksist düşüncenin Avrupa'daki gelişimi de konunun içinde. Nokta'dan sonra Marksizm için olumlu bir şeyler söyleyebilmenin mümkün olup olmadığını tartarken "uzaktan gözlemler"le yetinebileceğim aklıma geldi. Yakına gitsem Gorz, Glucksmann, Rosanda, Colletti, Bahro vb. kapıda dikilmiş bekliyorlar. Onlardan kurtulsam bizden Özkök'ün, Akad'ın, Belge'nin eline düşebilirim.Arapça'ya ilişkin olarak...

SOLDA KİMLİK ARANIŞLARI 61-71

Bir geminin ayrıldığı limanı geride bırakıp yavaş yavaş gözden yitirmesi gibi, 1961-71 dönemi de giderek geçmişe gömülüyor. Aramızda o yılları yaşayan pek çok kişi var, olaylar belleklerde tazeliğini koruyor. Ancak henüz doyurucu bir değerlendirmeye tabi tutamadık bu ilginç dönemi. Malum, akademisyen kesimden ciddi katkı gelmesi artık pek mümkün değil. İş siyasal diriliklerini koruyanların, güncel hedefler ışığında geriye dönüp yapacakları değerlendirmelere kalıyor.Kimileri 61-71 dönemini kapatılması gerekli bir eski defter olarak değerlendiriyor. Bugünkü siyasal konumları ve perspektifleri açısından bu tutumları kuşkusuz anlaşılır...

DEMOKRASİ SORUNU VE NİHAİ HEDEF ÜZERİNE

Türkiye solunda nihai hedefin yani sosyalizmin vurgulanması neredeyse bir “garabet” olarak görülmeye başlandı. Nihai hedefin vurgulanması 1961-1971 döneminde de belirli çevrelerden tepki alırdı. Gerekçe şuydu: Türkiye’de ürkütülmemesi gereken millici güçler vardı bunlar “cephe”ye katılmak üzereyken sosyalizm hedefini yineleyip bir çuval inciri berbat etmenin alemi yoktu... Benzer kaygıları bu kez burjuvazinin demokrat olduğu varsayılan kesimlerinden hareketle bugün de duyanlar olabilir. Amacım bunları tartışmak değil. Doğrusu bu tür yaklaşımların eskisi kadar ciddiye alındığını da sanmıyorum. Ancak bir başka eleştiri daha var ki...

Yazdığı Sayılar

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur