Etiket: Parti Tarihi ve TKP

SOLDA DURUM SAPTAMASI İÇİN NOTLAR

Türkiye solunun otuz yıla yaklaşan yakın tarihinde üç dönem ayrıştırmak mümkün. İki açılım-yükseliş dönemi, sırasıyla, 12 Mart ve 12 Eylül ile kesintiye uğradı. Üçüncü dönem ise, henüz bir yükseliş niteliği kazanabilmiş değil. Solda iki döneme darbelerin nihayet vermiş olmasını fazla abartmamak gerekiyor. Öncelikle, bir tarafın ileri adımını mümkün kılan etkenler arasında mutlaka karşı tarafın zaafları da vardır. Üstelik bu genel formülün ötesinde, gerek 12 Mart, gerekse 12 Eylül'e yaklaşıldıkça solun iç çözümsüzlüklerinin yoğunlaştığı, bir anlamda hareketin içinin boşaldığı da söylenebilir. ...

BİR SEÇİMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ…

Önceleri üç-dört yılda bir seçim olurdu. 1983'ten bu yana halk yedi kez oy atmaya çağrıldı. Her şey bir yana yedi yılda yedi kez tercih kullanan bir halkın, kurduğu cumhuriyetin en geri "demokratik" dönemlerinden birini yaşıyor olması, demokrasi ve seçimler arasında burjuva ideolojisince kurulan paralelliğin ne denli sahte olduğunu göstermesi bakımından ilginçtir.Kapsayıcı bir politik gelişme olarak her zaman önem taşıyan seçimlere bir başka önem katan durumlardan biri de işte budur. Yedi değil daha da çok sandık başına gidilse, çalışanların durumunun özünde ...

OKURLARLA

Bu kitabımız yerel seçimlerin yapılacağı ay yayımlanıyor. Seçimlere kısa bir süre kala sol hareketin daha önceki yıllara benzer bir tavır dağılımına sahip olduğu görülüyor. Yine düzen partilerinden oylarını esirgemeyenler var. Bu kesimlerin sosyalist bağımsız adaylara verdikleri kısmi destek, düzen partilerine oy aktaran bir genel politikanın "istisnası" olarak kaldıkça, pek de bir anlam taşımıyor. Bu kesimler içinde, 1989 Türkiye’sinde desteklenecek demokratlar listesini DYP'ye kadar genişletenlere artık söyleyecek bir şey yok. Bunlara oranla "bağımsız tavır", "kimlik" vb. sözcüklerini çok daha fazla telaffuz ...

BİR DAHA FENERSİZ YAKALANMAMAK İÇİN

Bugün Türkiye'nin egemen sınıfları, siyasal partileri aracılığı ile ekonomik toplumsal sistemi, onun işleyişini ve alınan kararları savunmak yerine, doğrudan doğruya devletin kendisini ve varlığını savunacak kadar geri bir konuma düşmüşlerdir. Ancak, bunun nedeni, hiç kuşkusuz sol hareketin verdiği güçlü mücadele sonucunda burjuvazinin siyasal partilerinin iyice deşifre edilmesi, gerçek yüzlerinin açığa çıkarılması değildir. Devleti, kendi sınırları içerisinde bir savunmaya zorlayan etkenin yalnızca bu olduğunu ileri sürmek, sol hareketin gücünü abartmak demektir.Temeldeki asıl etken, Türkiye burjuvazisinin ekonomik sosyal sorunlarının çözümsüzlüğüdür. Bu sorunlar ...

OKURLARLA

Elinizdeki kitabımız Marksizmde Yöntem Sorunu ve Günümüz adını taşıyor. Bilimsel Sosyalizmin klasikleşmiş siyasal teori yapıtlarını ele aldığımız 21. kitaptan sonra, bu kez Marksizme teorik yöntemi bağlamında yaklaşmayı deniyoruz.Bu kitabı hazırlarken, başlığından da anlaşılacağı gibi yöntem sorununu akademik teori alanına hapsetmek bir yana, Marksist yöntemin özel olarak günümüzün kimi tartışmalarına uygulanmasını örneklemeyi tercih ettik. Çalışmaların kimileri ise yöntemi bir felsefi soyutlama olarak ve örneklemelerini yine Marksizmin teorik kavram ve kategorilerinden seçerek ele alıyorlar.Birinci yazı sözü edilen türlerin ilkine giriyor. "Sovyetler Birliği'nde ...

LEGAL SOL PARTİ İÇİN ELEŞTİRİLER

Türkiye solu bir belirsizlik yaşıyor. Genel olarak bakıldığında sol hareketin, uzunca bir süredir sorunların farkında olmakla birlikte çözümleri kendisi bulup, yürüdüğü yolu kendisi belirlemek konusunda pek de iyi performans göstermediği söylenmelidir. Çözümlerin büyük ölçüde el yordamıyla bulunduğu görülüyor. Bu yazının merkezinde yer alan legal sol parti konusunun buna iyi bir örnek oluşturduğunu sanıyorum. TBKP, partileşmeye ilişkin bir perspektifi olmakla birlikte, adım atarken, nedense sonuçlarını kendisinin belirleyemeyeceği ve doğal olarak belirsizliği arttırıcı bir yolu tercih etti. TSİP, kendisi, aşağı yukarı adım ...

OKURLARLA

Gelenek dizisinde bazı yenilikler olacağı haberini önceki kitabımızda vermiştik. Birincisi, diziyi bundan böyle iki aylık periyotlarla yayınlayacağız. Kitaplarımızın hacminin daha geniş, içeriğinin de teorik yoğunluk anlamında daha zengin olmasını hedefliyoruz. 13. kitaptan bu yana Metin Çulhaoğlu ve Cemal Hekimoğlu'nun sürekli kaleme aldıkları kısa yazılar 22. kitapta yer almıyor. Çulhaoğlu ve Hekimoğlu "Gelenek'den Geleceğe" ve "Türkiye'den Dünyaya"yı yine sürekli katkıda bulunacakları bir diğer yayında "köşe yazıları" olarak sürdürecekler. Evet, Gelenek'in 22. kitabıyla aynı tarihlerde aylık bir gazete, Siyaset yayın hayatına giriyor.Gelenek'in ...

GELENEK’LE İKİ YIL

1986’dan 1988 sonbaharına yayınlar düzeyinde Türk solunda oldukça çok şey değişti. Bu değişiklik en yalın haliyle yayın hayatına giren dergi adedinde gözlenebiliyor. Siyasi bir kimlik taşımayan ve edebiyat-sanat alanlarında yoğunlaşanlar bir yana konulsa bile, sol siyasi panoramanın çok çeşitlendiği söylenebilir. Çeşitlilik içinde yaygın ve ortak bir “kimlik koyuş tarzı” göze çarpıyor. Türkiye solunda 80 öncesinde olduğu gibi bugün de çevrelerin kimlikleri dar anlamda güncel siyasetin damgasını taşıyor.Gelenek kitap dizisi bu sayısıyla ikinci yılını doldurmuş bulunuyor. Gelenek’i ayırt eden bir nokta ...

BİR BELGE: SOSYALİST PARTİLERDE BÜROKRATİZM VE KARİYERİZM KÖKENLERİ

Genel olarak sosyalizme, sosyalist toplum düzeninin doğasına ve sosyalist örgütlenmenin yapısına ilişkin tartışmalar, günümüzde yeni boyutlar kazanarak sürüyor. Bir "yenileşme" ve "geçmişin sağlıklı muhasebesi" çerçevesinde, bürokratlaşma, yozlaşma ve yaratıcılığın yokedilmesi türünden uygulamalar çeşitli çevrelerden acımasız eleştiriler alıyor.Bundan tam 10 yıl önce, Türkiye İşçi Parti'li (TİP) sosyalistler arasından bir kesim kendi partileri içinde gördükleri yanlış eğilimleri, özellikle demokratik merkeziyetçilik, inisiyatif, yaratıcı çalışma ve benzeri konulardaki kalıpçı yaklaşımları eleştirmeyi ve aşmayı denediler.TİP'in 10 yıl önceki Ankara il örgütü yöneticilerinden üçü 4 Kasım ...

OKURLARLA

Dizimizin 21. kitabı "Marksist Klasiklerde Politika" başlığını taşıyor. Ana konuyu oluşturan çalışmalar, bilimsel sosyalizmin klasik "siyaset teorisi" yapıtlarını ve kritik dönemleri ele almakta. Metin Çulhaoğlu'nun "Gelenekten Geleceğe" sayfalarındaki makalesi konuya bir giriş niteliğinde; yazar klasiklerin okunmasına ve değerlendirmesine ilişkin bazı hatırlatmalarda bulunuyor.Ana konumuza ilişkin Servet Ulusoy, Faik Biçer ve Serap Biçer'in ortak çalışmaları olan yazıları sayfalarımızın sınırlılığı nedeniyle Kasım kitabımızda yer alacak. Yazıda Marx'ın Fransa'da Sınıf Mücadeleleri, Louis Bonapart'ın 18. Brumaire'i ve Fransa'da İç Savaş yapıtları merkeze alınarak Gelenek'de değişik ...

Sayfa 17 of 19 1 16 17 18 19

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur