Etiket: Toplumsal Yapı

BURJUVA SINIF ÖRGÜTLERİ VE İŞLEVLERİ

Kapitalist düzenin egemen sınıfı olan burjuvazi, kapitalist devlet ile olan ilişkilerini değişik biçimlerde kurar. Bütün bu ilişki biçimleri burjuvazinin doğrudan müdahaleleri tarafından belirlenir. Ancak öyle bir ilişki tarzı vardır ki, görünürde doğrudan olmamasına özen gösterilir; o da, burjuvazinin devletle, bazı özel örgütlenmeler aracılığıyla kurduğu ilişkidir.Burjuvazi, devlet ile bu özel örgütlenmeler aracılığıyla kurduğu ilişkinin, görünürde doğrudan olmasından özenle kaçılır. Kaçınmasının nedeni tamamen ideolojiktir. Amaç, tahakküm altında tutulan işçi sınıfının ve diğer katmanların gözünde, kapitalist devletin “herkesin devleti” olduğu yanılsamasını yaratmaktadır. Burjuvazi ...

OKUR MEKTUBU

Gelenek 54. sayıda yayınlanan, arkadaşımız Süha Noyan'ın "Kollektif Emek Kapsamında Hizmet Sektörü" başlıklı çalışmasına ilişkin olarak İlker Belek dostumuz kısa bir açıklamasını bize ulaştırdı. Aşağıda bu açıklamayı sunuyoruz.Sevgili Süha Noyan,Gelenek'in 54. sayısında yer alan ve benim bundan önceki iki kitabımdaki konuyla ilgili düşüncelerimi de değerlendiren özgün yazınız için hızla yazıyorum. Yanlış anlama olarak değerlendirdiğim kimi noktaları açıklığa kavuşturmak ve tartışmanın daha ileri götürücü bir işlevi yerine getirebilmesi için...1) Sosyal Devlet'in Krizinde şu çözümlemeyi yapmıştım: Tıbbi bakım hizmeti (kapitalist üretim ilişkileri ...

MÜHENDİS ODALARI VE SOL

Endüstrinin eğitimli teknik eleman gereksinmesini sağlayan mühendisler, diğer emekçiler gibi, kapitalist üretim ilişkileri içerisinde, sermaye sınıfının istekleri doğrultusunda istihdam edilmektedir. İş bulabilen mühendisler diğer işçilerden görece daha yüksek bir yaşam standardı yakalayabilmek umuduyla emek güçlerini satmakta, diğer bir deyişle, yalnızca bu yüksek(!) yaşam standardı için didinip durmaktadır. Bir bütün olarak mühendisler TMMOB ve bağlı odalarında örgütlüdür. 12 Eylül 1980 faşist darbesinden önce solun geniş bir biçimde örgütlü olduğu odalar, hem solun toplumsal muhalefet alanının genişletilmesinde hem de sosyalizmin ülke gündemine ...

İŞÇİ SINIFININ DEĞİŞEN YAPISI – I

Bir trafik kazasında kaybettiğimgüzel insanNedim'e"Proletarya saf ve katışıksız olarak, proletarya ile yarı proleterler arasında (yaşamını emek gücünü kısmen satarak kazanan), yarı proleterler ile küçük köylüler arasında (küçük zanaatkâr, el işçisi ve genel olarak küçük ölçekli toprak sahipleri), küçük köylüler ve orta köylüler arasında vs., giderek artan sayıda karmaşık biçimlerle çevrili olmasaydı ve proletarya daha çok ve daha az gelişmiş katmanlarla bölünmüş olmasaydı ve bölgesel köken, ticaret ve bazen de dine göre bölünmüş olmasaydı kapitalizm, kapitalizm olmazdı" Lenin, V.I. (1971) Selected ...

ŞEHR-İ KAVGA

Parklarınla, köprülerinle, meydanlarınlaBekle bizi İstanbulTophane'nin karanlık sokaklarındaKoyun koyuna yatan çocuklarınla bekleBekle zafer şarkılarıyla geçişimizi İstanbulHaramilerin saltanatını yıkacağızBekle o günler gelsin, gelsin İstanbul Vedat TürkaliŞehr-i İstanbul'a fazlasıyla bağlı olmakla suçlanan bir geleneğe sahibiz. Biz abartmıyoruz, ama ülkenin en büyük metropolü ve işçi şehrinde sürdürdüğümüz kavgaya biraz "fazla" bağlanmakta çok gocunacak bir şey olduğunu da düşünmüyoruz. Öyle ki, şehirle beraber uzayan bir işçi kuşağını, Gebze'yi, haftalık gazetemizin künyesinde İstanbul'un bir ilçesi gibi görme hatası yapıyoruz. İzmit'li yoldaşlarımızdan ve İstanbul-İzmit işçi kuşağında kendini ...

MAHALLE ÇALIŞMASINDA SOSYALİSTLERİN TABAN ARAYIŞI

Sayısal çoğunluk sağlamayı devrimci atılımın kaynağı sayan anlayışların liberal ve de popülist karakterine kafayı bozmadan politik mücadelenin yasalarını hatırlamak durumundayız. Bu hareket komünistlerin Türkiye'nin ihtilalci birikiminde jakoben sıfatını gururla sahiplenmesinde oynadığı rolü sosyalist devrimci düşüncenin emekçi kesimlerde taban bulmasında da üstlenmek zorundadır. Çark "çekiç saflarında mücadele verenlerin bu görevi ertelemeleri mümkün değildir. Bugün politik mücadelenin birincil sorunu sosyalizmin toplumsal tabanını genişletmektir.Tartışmalarımızda birçok kez önemine işaret ettiğimiz ideolojik mücadele meselesinin anlaşılabilmesi, bu meselenin kafamızı soyut biçimlerle meşgul etmemesi için sosyalizmin kalabalıklara ...

MAHALLE ÇALIŞMASI VE SINIF PERSPEKTİFİ

Bu yazımda, mahalle çalışmasının geçmişine genel bir bakış getirmeye, özellikle de bugünün verili koşullarında mahallelerin ne gibi bir potansiyele sahip ve hangi çalışma tarzına açık olduğuna dair ipuçları vermeye çalışacağım.Bunu yaparken bu konuda bir hayli "zengin" ve çeşitli özgüllükler taşıyan bir coğrafyayı Çukurova Bölgesi'ni, özelde ise Çukurova'nın şahdamarını oluşturan Adana'yı merkeze koyacağım.Mahalle çalışması deyince akla ilk gelen gecekondular ve "göç" olmakta, haliyle yapılan tahliller ve çıkartılan sonuçlar birbirine sıkı sıkıya bağlı ve birbirini besleyen bu iki olgu etrafında dönmektedir.60'ların sonunda ...

“DİNOZOR”LARIN MUHTEŞEM DÖNÜŞÜ

Hangi "ince hesap"la hareket ederlerse etsinler, ipleri sermayenin elinde olan, resmi kurum ve örgütlerce himaye edilen karşı devrimci güçler, 12 Mart 1995 günü saat 21.00 civarında İstanbul Gazi Mahallesi'ne saldırmışlardır.Başka hedeflerle birlikte, bu saldırının, burada oturan ve düzenle bağları iyice zayıflamaya yüz tutmuş yoksul emekçiler, onlarla kaynaşma sürecinde azımsanmayacak bir yol almış olan sosyalist ve devrimci-demokratları gözüne kestirdiği açıktı. Faşist güçler bu saldırının sonuçlarından birisinin genelde ülkemizde ve özelde de Gazi Mahallesi'nde giderek yükselen toplumsal muhalefetin başını çeken sosyalist ve ...

KRİZ SÜRECİNDE ÖNCÜ-SINIF İLİŞKİLERİ – II

Geçen yazımızda sınıf hareketinin siyasallaşma düzeyindeki nesnel geriliğin Öncü örgüte yüklediği görevleri ele almaya çalışmıştık. Yazımızı, "siyasal dayatmacılık" misyonunun ilk elden nasıl ve nereye kadar sorularına muhatap olduğu saptamasıyla bitirmiştik. Konuya bu noktadan devam etmek istiyoruz.Siyasal dayatmacılık olarak ifade ettiğimiz, sosyalist hareketin siyasal faaliyetinin sınıfın mevcut siyasallaşma düzeyini zorlaması, sınıf mücadelesinin dinamiklerinden kopuk, keyfi bir etkinlik değildir. Nesnel dinamiklerin açtığı alanı genişletmeye yönelik müdahale, bu dinamiklerin üzerine oturmak zorundadır. Meşruluk salt bir haklılık sorunu olarak değil, bu dinamiklerle ilişkisi açısından ...

Sayfa 5 of 7 1 4 5 6 7

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur