Gelenek Sayı 36

“TEORİ” DEYİNCE NE ANLAŞILMALI?

Şimdi teoriden söz etmenin sırası mı?Kim ne derse desin tam sırası. Hatta denilebilir ki, teoriden söz etmek hiç bu kadar önem kazanmamıştı. Teorinin sosyalist hareketteki yerine zaman zaman değinilse bile, bundan, yani teoriden tam olarak neyin kastedildiği konusuna pek açıklık getirilmez. Sözgelimi, kastedilen Marx'ın, Engels'in ve Lenin'in geride bıraktığı düşünce mirası mıdır? Yoksa buna da dayanan, ama tek başına bundan ibaret olmayan bir başka yapı mı? Teori, yalnızca sağlamlığı kanıtlanmış bilgilerden oluşan yerleşik bir sistem midir, yoksa henüz sınanmamış varsayımlar ve kurgular da teorik yapı içinde meşru bir yer işgal eder mi?İşte, içinde bulunduğumuz dönemde teorinin kazandığı önem bu sorulara...

BİR SİLKİNİŞİN BAŞLANGICINDA…

Metin Çulhaoğlu, Gelenek'in 35. sayısındaki yazılarında, solda teorik, siyasal ve örgütsel bir iç silkinişin yaşanması gerektiğini ifade etti. Altının daha baştan çizilmesi gerektiğini düşündüğüm ilk nokta, sözkonusu silkinişin bir süreç olarak tarif edilebilirliği. Gündemde, tek bir hamleyle bir şeylerin "bitirilmesi" ve sonra da yola koyulma beklentisi bulunmuyor. Tersine, sürecin ancak ve ancak "yola koyulma" ile yaşanabilirliği sözkonusu. Bu durum, tartışmanın doğal sınırlarını da çiziyor. Sınırlar, bilinemezciliğe hapsetmiyor kuşkusuz. Öngörü ve perspektiflerimiz yol açıcılık işlevi görecektir ve bunların şekillendirilmesi özel önem taşıyor.Eksenini teorik-ideolojik silkiniş sorunsalının oluşturacağı bu yazıda, öngörü ve perspektiflerin somutlanmasından çok, genel bir çerçevenin çizilmesine katkıda bulunmak hedeflenecek.Teori-ideoloji ayrımı...

KAYGAN ZEMİNDE BURJUVA SİYASETİ

Türkiye'nin gündemini uzun süredir işgal eden bir konu var: Seçim. Son seçimlerden itibaren burjuva partilerinin polemiklerinin başlıca konusu olan bu konu sosyalistlerin de gündemine girmiş durumda. Burjuva partilerinin yürüttüğü tartışmadan tabii ki çok farklı bir şekilde ve ilkesel düzeyde bazı tartışmalar sosyalistler arasında da sürüyor. Bunların pratik politikadaki etkisinden çok bazı uzun vadeli projelere yol açması bu tartışmanın kazanımı olacaktır.Burjuva partilerinin durumu bugün ibret verici bir hal almıştır. Ama bundan hareketle sıradan bir tepkinin bunlara karşıt bir yöne kanalize edilmesi çok kolay olabilir diye bir düşünceye kapılmak kanımızca doğru değildir. Nedenleri var: Türkiye'de bir ekonomik bunalım yaşanmakla beraber Türkiye burjuvazisi...

BURUK YAZI

Gelenek artık altıncı yılına giriyor ve tastamam altı yıldır ağız tadıyla bir "Ekim" yazısı yazma şansına nail olamadık! Şimdi tam 74 yıl sonra bırakalım toplumsal yıkımı, Lenin'in ülkesinde Lenin'in büstlerinin dinamitlenerek havaya uçurulmasının teknik nedenlerle sakıncalı bulunduğu bir sırada Ekim devrimi için bir şeyler yazmak gerçekten kolay olmuyor.Bu nedenle karşı-devrimin zaferinin önünü açan gelişmelere değinmek açıkçası daha fazla işime geliyor. Hoş bu gerekli de... Bugünkü karşı-devrimci sürecin rotasının değişme olasılığının çok azaldığı bir durumda bile Ağustos'taki gelişmelerin karanlık yönlerinin aydınlığa kavuşması önemlidir.Üzerinden iki ayı aşkın bir zaman geçti ve bir biçimde gelişmelerin kimi yönlerine işaret edildi. Ancak eldeki ipuçlarını anlamlı...

“SAĞ” ZİRVEDEYKEN DÜNYAYA BAKIŞ

Geçen iki ayda dünyada yaşanan değişiklikler şöyle bir düşünüldüğünde herhalde itiraz almayacak bir saptama tarihin hızlı aktığı şeklinde olacaktır. Bu yazıda öncelikle geçen iki ayda yaşanılan dış politik gelişmelerden kesitler alınacak daha sonra ise bunların ışığında yaşanılan "sağ" yükselişin geleceği üzerinde durulacak.SOVYETLER'de yaşanılanlar geçen ayın en önemli olayı kuşkusuz. Yaşanılan trajedinin analizi ve nedenlerini tartışmayı bir yana bırakıp, sonuçları itibarıyla değerlendirmeye çalışırsak; sosyalizmin ekonomik, kültürel, ahlaki değerlerinin tam da bir linç mantığı ile çiğnendiğini görürürüz.At, düşman kardeşler mi?Körfez savaşı öncesinde AT'nin ekonomik ve siyasi birlik yolunda tam yol ilerlediğine ilişkin genelde olumlu bir hava vardı. Savaşın hemen öncesinde ve savaş...

EMPERYALİZM TARTIŞMALARI

Bu yazının temel hedefi, Türkiye komünist sosyalist hareketinde değişik yetkinlik düzeylerinde ara ara açığa çıkan, ancak genel olarak bir klişe halinde varolan konumların savunusunu destekleyen emperyalizm tartışmaları olacak.Emperyalizm tartışmaları yeniden başlıyor, bu sefer gerçekten ciddiye alınacağını ummak istiyoruz. Yazının ilk bölümünde birinci kuşak marksistlerin ve bazı batılı aydınların emperyalizm üzerine incelemeleri kısaca özetlenecek. İkinci bölümde ise Türkiye'de şu anda yapılan tartışmalar hepsini kapsama iddiası olmaksızın ele alınacak.Emperyalizm tartışmaları yirminci yüzyılla birlikte komünistlerin en çok tartıştıkları konulardan birisi oldu. Rosa ile Hilferding ve Lenin ile Buharin birbiri ardına konu üzerine temel kitaplarını yayınladılar. Emperyalizmin batı aydınlarının gündemine girmesi ise, tartışmaların asıl...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur