Gelenek Sayı 59

KUŞATMA VE SİYASET

Türkiye, Türkiye işçi sınıfı ve kısmen Türk solu, 12 Eylül’ün siyasi zorunun ardından gelen ve son 10 yıllık süreçte etkisini siyaset dışı alanlarda da güçlendiren bir kuşatmayla karşı karşıya. Düzenin kültürel-ideolojik üretimi, sol siyasal üretim üzerinde baskı kuruyor. Siyasal zorun baskısı, ideolojik baskıyla destekleniyor. Sol rüzgarların esmesine müsait bir dönemde bile bir tür iklim baskısı oluşturuluyor. Sol rüzgar esebilir ama liberal iklimin ılıman havasını bozmadan fırtınaya dönüşmeden deniyor.Hava belki dönebiliyor ama yelin işçiden esmeyeceği dikte ediliyor.Peki, ideolojik iklim, siyaset üzerinde ne kadar belirleyici olabilir ideolojinin siyaseti kuşatmasından söz edilebilir mi? Sol kadrolar ve oluşturmaya çalıştıkları siyasal-ideolojik birikim, ne kadar kuşatılmış...

İNSAN HAKLARI MÜCADELESİ BİR ÖZGÜRLEŞME MÜCADELESİ MİDİR? (*)

1998 yılı, siyasal ve ekonomik eleştiri açısından halen paha biçilmez değerde bir metin olan Komünist Manifesto’nun 150. yıldönümüne işaret etmektedir. Marx ve Engels sömürünün etki alanlarının artık yalnızca yerel mekanlara atfedilemeyeceğinden hareketle, kapitalizmin küresel genişlemesi ve sömürünün küresel karakteri arasındaki ilişkiyi kurmaktadır. Bunun sonucu olarak Manifesto, adaletsizliğin çeşitli biçimlerine karşı mücadele etmek amacıyla uluslararası bir gücün oluşturulması çağrısında bulunmaktadır. İnsan hakları hareketinin Marx ve Engels’ten esinlenmemiş olma olasılığına karşın, bu hareket de baskı ve zulümün küresel boyutunu tanımakta ve yaygın insan hakları ihlallerini önlemek amacıyla küresel bir strateji benimsemektedir.Bu çalışma, insan hakları hareketinin ilan edilmiş amaçlarını yerine getirme konusundaki stratejilerini,...

İNSAN HAKLARI RETORİĞİ VE MÜCADELE GERÇEĞİ

I.İnsan hakları kavramının ana hatları, kutsanmış düzenliliği alaşağı eden modern dünyanın temellerinin atıldığı yüzyılda, burjuvazinin kapitalist üretim ilişkilerini ulus devlet ölçeğinde iktidara taşıma mücadelesi verdiği süreçte çizilmiştir. Kavramın çıkış noktası olan doğal hukuk öğretisinin tarihi, antik dönemin Yunan-Stoacılığı’na dek uzanmakla birlikte, bu doktrinin bireyi bir “hak öznesi” olarak görmesi için “Kutsal Kilise”nin mutlak hegemonyasının sona erdirilmesini beklemek gerekmiştir. Gerek Greko-Roman felsefesinin gerekse Hıristiyanlık öğretisinin ben yapım Politik felsefesini bilgi/iktidar iliskilerini açıklamak üzerine kuran Michel Foucault’un, en mikro düzey olan insan bedeni üzerindeki bilgi/iktidar iliskilerini incelerken bireyin toplum düzenine uyumlulaştırılmaşında bir baska deyisle normallestirilmesinde kullanılan mekanizmalara referans vermek amacıyla türettiği bir...

MARKSİZM VE DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI SORUNU

Giriş ve bir uyarıMarksist hareketimizin önüne bugün yeni bir sorun çıkmıştır: “Burjuva devletin yeniden yapılandırılması” girişimi veya niyeti ile bu girişimin karşısında marksistlerin hareketi.Devlet eliyle beslenip büyütülen dinci hareket ile devletin kirli işlerini yapan faşist çetelerin üstüne gidilmesi şeklinde kendini gösteren sürece her kesimden aydınlar ve siyasetçiler “yeniden yapılanma” istemiyle katılmaktadırlar.Yeniden yapılanma, az çok üç boyutta tartışılmaktadır. Bunlardan birincisi, Türkiye’nin gündeminden hiç düşmemiş olan demokratikleşmedir. Sağıyla soluyla Türkiye’de siyasetin her zaman en temel başlığı olmuş, bu sorun bugün Avrupalılaşma vb. ihtiyaçları doğrultusunda iyice şiddetlenmiştir. Bu şiddetlenmeyi destekleyen unsurlardan biri de 80 sonrası girilen yönelimle birlikte palazlanan ideolojisi ve kültürüyle burjuvazinin...

“AYRI”LAŞAN SOL“AYNI”LAŞAN SINIF

Solun artık -bir tür yeniden tasnife olanak verecek düzeyde- farklı dinamikler üzerinde yükselen kanallar oluşturmaya başladığını bir süredir dillendirmekteyiz. Liberal ulusal ve sosyalist sol olarak şekillenmesi, olası bu sürecin kuşkusuz ağırlık noktasını “ideolojik karşı karşıya gelişler” oluşturmakta.“Burjuva demokrasisi” ekseninde bir liberalizm “düzenin dengesizliklerinin aşılması” ekseninde bir ulusalcılık ve “sınıfsal konumlanış” ekseninde bir sosyalist duruşun her biri kendisine özgü mücadele ve kaplama alanına sahip olmaya başladı.Her bir duruşun taşıyıcı özneleri ise ideolojik bir zeminden beslenen ve belirtilen eksenlere oturmaya çalışan bir yoğunlaşma içinde. İşçi sınıfı ideolojisinden beslenen ve sınıfsal konumlanışı üzerinden kendisine eksen bulan sosyalist sol, söz konusu olduğunda sürecin asli...

Sayıdaki Yazarlar

    Hoşgeldiniz!

    Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

    Kayıt Ol!

    Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

    *Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

    Şifrenizi geri alın

    Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

    Oluştur