Gelenek Sayı 63

SİP IV. Olağanüstü Kongre Konuşmaları

Aydemir GÜLERYoldaşlar,Sevgili dostlar,Değerli konuklar,Sosyalist İktidar Partisi’nin Olağanüstü Kongresi’ne hoş geldiniz. Sosyalist İktidar Partisi bu toplantısıyla dostlarımızın, diğer ülkelerden kardeşlerimizin, Türk ve Kürt emekçilerinin, ülkemiz ilerici güçlerinin, işçi sınıfımızın önüne başı dik çıkıyor.Başını dik tutmak, komünistlerin doğal meziyetidir. Sosyalist İktidar Partisi bu doğal meziyetin ötesinde, yakın geçmişinde yaptıklarından haklı bir övünç duyarak karşınıza çıkıyor. Yaptıklarımızı abartmaktan yana değiliz. Ancak biz dünyada ve Türkiye’de ilerici güçler arasında bugüne ve geleceğe güven ve iddiayla bakan bir kanadın temsilcilerindeniz. Dünyamızın ve ülkemizin mutlak bir karanlık içinde olduğunu, emekçilerin altında ezildikleri kapitalist düzenlerin hiçbir zaman olmadığı kadar güçlü olduğunu, kısaca yapacak fazla bir şey bulunmadığını...

SON DEVRİM ÇAĞI

 "Gelişmelerinin belli bir aşamasında, toplumun maddi üretici güçleri, o zamana kadar içinde hareket ettikleri mevcut üretim ilişkilerine ya da bunların hukuki ifadesinden başka bir şey olmayan mülkiyet ilişkilerine ters düşerler. Üretici güçlerin gelişmesinin biçimleri olan bu ilişkiler, onların engelleri haline gelirler. O zaman bir toplumsal devrim çağı başlar." MARX Karl, "Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı", çev: Sevim Belli, Sol Yayınları, Üçüncü Baskı, Ankara, Eylül 1976; s. 25 "Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı"nın önsözündeki bu ünlü satırların ardından Marx şu şekilde devam eder:"İktisadi temeldeki değişme, kocaman üstyapıyı, büyük ya da az bir hızla altüst eder. Bu gibi altüst oluşların incelemesinde, daima iktisadi üretim koşullarının...

Emperyalizmin “Değişim” Retoriği ve Gölgelenen “Yıkım”

 "Sosyalizm geleceğe çarpıp yıkıldı"... Bu sözle,r bir füturolog olarak tanıtılan Alvin Tofflere ait. Füturoloji, sosyolojinin güncel ve pazarlanan bir dalı. Geleceğe dönük kurgu ve hesapların olası toplumsal/bireysel karşılıklarıyla birlikte incelenmesini anlatıyor. Bir tür "gelecek bilimi" olarak tarif edilebilir."Gelecek", Ekim Devrimi ile birlikte aynı anda hem umut hem de korkunun adı oluyor. "Gelecek", artık emperyalizmi korkutuyor. Sosyalist sistem on yıllar boyunca "geleceğe" dair her tür uğraşı emperyalizmin elinden alıyor. 1970li yıllardan itibaren "gelecek" emperyalizmin eline düşüyor. "Gelecek", bu kez emperyalizmin elinde "iksir"leşiyor. Değişen ya da değişecek her şey emperyalizmin hanesine yazılmak isteniyor."Gelecek" olgusunun bu denli öne çıkarılması ve bir dizi ilişki...

ÜNİVERSİTELERDE (DE) NE YAPMALI

 Babama,26 yıldır Almanya’da çalışan 36 yıllık işçiydi. Henüz 50’sinde onu kaybettiğimde benim çok sevdiğim “işçi çocuğu” yazılı bir pasaportum bir de onun çok sevdiği “üniversite öğrencisi” kimliğim vardı.Her İkisininde hakkını vermeye çalışıyorum.Her İkisininden hakkını vereceğiz...“Bu ülkede devrimi biz yapacağız” başlıklı bildirilerin üniversitelerde dağıtılmasından bu yana çok uzun zaman geçmemesine rağmen partili öğrenciler 1996 yılındaki öğrenci eylemlerinin ardından üniversitelerin yeniden şekillendiği bir çok siyasi çevrenin “dibe vurduk” dediği bir dönemde kendilerini dosta düşmana gösterdiler. Bu yazı partili öğrencilerin mücadale içerisinde kazandıkları deneyimler ışığında “öğrenci hareketi”nin bu gün geldiği noktayı ve önünde duran sorunları değerlendirmeyi amaçlıyor.Giriş kısmında yazıya ilişkin bir iki noktanın...

SOSYALİST MÜCADELE VE GENÇLİK ÜZERİNE NOTLAR

Sosyalist mücadelenin ete kemiğe büründüğü bütün dinamiklerin devrimci iktidar yürüyüşünde özgün bir yeri var. Bu özgünlük, kapitalist toplum yapısı içerisinde her alanın bir diğerine göre tanımlanmasından kaynaklanıyor. Bu görecelik, son kertede toplumu ve tarihi açıklarken üzerine bastığımız sınıf tanımından türetilir. Her dinamik, bu zemin üzerinden ortaya çıkan "bir başkasına" göre değerlendirilerek özgünlük içerisine yerleştirilir. Ama özgün tanımlama yapma isteği, kendinden menkul, tarihsel ve toplumsal bağların hiçe sayıldığı açıklamalara da kapı aralayabiliyor. Bundan uzak durmak gerekiyor.Gençlik söz konusu olduğunda, bu özgünlük vurgusu, ciddi ideolojik ve teorik hatalara kapı aralayabiliyor. Siyasal mücadelede gençliğin tanımı, solun tarihinde ciddi sapmalarla da doludur. Bu durum,...

SOSYALİZM TARİHİNDEN İKİ PORTRE: BABEUF VE BLANQUI

 "Cephanelikler isyancılar tarafından yağmalandı. Fakat isyancılar saat 11:00 sularında kontrolü yeniden ele geçirecek olan ordu birliklerinin şiddetli direnişiyle karşılaştılar. 5i kadın olmak üzere yaklaşık 66 isyancı öldürüldü veya aldıkları yaralar sonucu hayatlarını kaybettiler hükümet güçleri ise 28 kayıp verdi. 24 saat içinde hemen hemen 300 tutuklama yapıldı ve toplam tutuklama sayısı yaklaşık 700ü buldu. Blanqui ve hareketin diğer önderleri anayasal monarşi döneminin kalan yıllarını hapishanede geçirdiler" PILBEAM, Pamela; 'Modern and Contemporary France' "Encylopedia of 1848 Revolutions" 1993 http://www.ohiou.edu/~chastain/ac/blanqui.htm . Yukarıdaki alıntı Blanqui önderliğindeki Mevsimler Derneğinin 12 Mayıs 1839da gerçekleştirdiği darbe girişiminin sonuçlarını anlatıyor. Hayatı ve düşüncesi Babeufle birlikte...

Sayıdaki Yazarlar

    Hoşgeldiniz!

    Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

    Kayıt Ol!

    Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

    *Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

    Şifrenizi geri alın

    Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

    Oluştur