Gelenek Sayı 67

DEMOKRATİK ALMAN CUMHURİYETİNDE (DAC) SOSYALİST DEMOKRASİNİN DOĞUŞU GELİŞİMİ VE KARŞIDEVRİMCİLER TARAFINDAN YIKILMASI

Parlamenter demokrasi tarihinin üç uzun yüzyılı skandalların bozulmaların aldatmacaların en bayağı entrikaların ve seçim hilelerinin art arda dizilişinden başka bir şey değildir. Buna rağmen kapitalist bir toplumdaki "demokrasinin kusurları"ndan söz etmek hiçbir burjuva politikacı ya da gazetecinin aklının ucundan dahi geçmemiştir. Yine de parlamenter burjuva demokrasisi feodal mutlakçılığa göre tarihsel bir ilerlemeyi temsil ediyordu. Parlamenter burjuva sistemi sanayi ve tarım işçilerinin öncelikle dışlandıkları özel mülkiyet sahipleri arasındaki rekabetin bir yansımasıydı. İşçi sınıfının genel ve eşit oy hakkını ve parlamentoda temsiliyetini kazanması sınıfların siyasal mücadelesiyle olanaklı olabilmiştir. İşçi partilerinin temsilcilerinin burjuva parlamentosuna seçilmelerinden bu yana bu kurum da sınıflar mücadelesinin bir...

SALDIRI SONRASINDA ABD VE DÜNYA

11 Eylül günü önce New York ardından Washington’da belirlenmiş hedeflere çakılan yolcu uçaklarının yarattığı tahribatın televizyon kanalları marifetiyle kısa sürede bütün dünyaya aktarılması milyarlarca insanın aynı sinema perdesine düşen görüntülerle baş başa kalması anlamına geldi.Eşitsizlik ve çelişkilerle dolu bir dünyada aynı görüntülerin farklı duygular yaratması son derece doğaldı.Amerika Birleşik Devletleri’nin sembol ve karar merkezlerine yönelen saldırılar aynı anda şaşkınlık kaygı nefret korku panik sevinç gurur ve rahatlama hissi ortaya çıkardı. Bütün bunların nereye denk düştüğü kolayca anlaşılabilir. Bir Irak vatandaşının ya da Filistinli’nin neden sevindiği Texas’taki bir çiftçinin neden şaşırdığı Roma’da bürosundan çıkmak üzere olan bir mühendisin neden paniğe kapıldığı...

BARIŞ SOSYALİZMDE KÜRT SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ SOSYALİST CUMHURİYETTE

Sosyalist İktidar PartisiGenel Merkez1 Eylül 2001Barış SosyalizmdeKürt Sorununun Çözümü Sosyalist CumhuriyetteHalkların Kardeşliği için Birlikte Kurtuluş için Ortak Mücadeleye1 Eylül 2001'de görülmektedir ki, yaşanan kanlı ve acılarla dolu savaşın sona ermiş olması Kürt sorununun topraklarımızda yaşayan tüm halkların kardeşliğini esas alan bir ortamın tesisi anlamında barışın önününü açmamıştır.Kürt sorununda iki yılı aşkın süredir egemen güçler Öcalan'ın idamını bir koz olarak ellerinde tutmakta, HADEP'li belediyeleri kaynaksız ve sorunlar karşısında çaresiz bırakmakta, Kürt kimliğinin özgürce ifade edilebilmesi ve geliştirilmesinin önünü tıkamaktadırlar. Egemen güçler açısından Kürt sorunu bölücülükten ibarettir ve bölücü bir eyleme girişmemeleri için Kürtler sürekli baskı altında tutulmalı "burunları sürtülmelidir…"Bu yaklaşıma karşılık...

İNSANCA VE ONURLU BİR YAŞAM İÇİN HALK MUHTIRASI

Biz halkız.Biz işçiyiz, emekçiyiz, yoksul köylüyüz. Biz aydınız. Biz öğrenciyiz. Biz bu topraklarda yaşayan ve “bu memleket bizim” diyen halklarız.Biz halkız. İnsanca ve onurlu bir yaşam istiyoruz.Bir avuç zengin ailenin elinde milyonlarca insandan daha fazla zenginlik birikmesini istemiyoruz.İnsanların eşit ve özgür yaşayacakları bir dünya ve Türkiye istiyoruz.Sömürücü sınıflar yer altı ve yerüstü zenginliklerini kendilerine saklarken geride kalanların açlık sınırında yaşaması ve bir bölümünün açlıktan ölmesini istemiyoruz. Dünyamızın bütün insanlığı fazlasıyla doyuracak kadar cömert olduğunu biliyor ve bütün insanlığın doymasını istiyoruz.Biz halkız. İş istiyoruz.Çalışma ve üretme hakkımızın elimizden alınmasını istemiyoruz. Asalak sınıfların tersine çalışmayı gereksiz veya onursuz bir şey olarak görmüyor,...

OKURLARLA

Merhaba,Eylül ayında yeni bir sayıyla ve yoğun bir gündemle bir kez daha birlikteyiz.Öncelikle bir derginin elinize bir hafta gecikmeli olarak ulaşmasına ilişkin bir açıklama yapmamız gerekiyor. Bu sayının matbaaya ulaşması gereken günde Amerika Birleşik Devletleri'ndeki saldırılar yaşandı. Bu durumda daha basılırken eski-miş olan bir dergiyi çıkarmayı içimize sindiremediğimizden bir haftalık bir gecikmeyi göze aldık ve konuyla ilgili bir değerlendirmeyi de sayfalarımıza yansıttık.Geçtiğimiz sayıda Sosyalist İktidar Partisi'nin tarihi hakkında yazan Kemal Okuyan bu defa "Sosyalist İktidar Partisi 2001" başlıklı yazısında kimi sorulara yanıt arıyor: "SİP Leninist ortodoksiden uzaklaşıyor mu" "SİP kendi dışındaki komünistlerle ilişkilerinde 'katılın' çağrılarıyla yetinecek mi" gibi sorular…Eylül ayı...

SİYASET YENİDEN YAPILANIRKEN SİVİL TOPLUMCULUĞUN ANATOMİSİNE DOĞRU

Uzunca bir süredir Türkiye solu ve Kürt hareketi üzerinde genel çerçeve itibarı ile “sivil toplumculuk” olarak adlandırılabilecek bir siyasi yönelim etkinliğini arttırmaktadır. Belli bir siyasal temsiliyete sahip bu kesimlerde sivil toplumcu eğilimler güçlendikçe, solu sol yapan değerlerden uzaklaşıldığı özellikle de sınıf eksenli siyasetin terk edildiği ve siyasetin konusu/hedefi olan iktidardan koparıldığı görülmektedir. Bu sürecin de katkılarıyla şekillenen “liberal sol” ya da “sol liberalizm” marksizmden özgürleşmenin siyasal karşılığı olarak anılmalıdır.Evet, sol içinde bir ayrışmayı da beraberinde getiren bu yönelim sadece Türkiye’de değil diğer geç kapitalistleşmiş ülkelerde ve elbette ki emperyal merkezlerde de sol üzerine “salınmış” durumdadır.İddiaya göre artık içinde yaşadığımız sanayi...

STRATEJİNİN İFLASI: POSTMARKSİZM VE RADİKAL DEMOKRASİ

Marksizmin toplumun değişen yapısına, ortaya çıkan yeni olgulara yanıt üretemediği ve dolayısıyla marksizmin bir bunalım içinde olduğu savı yakın döneme özgü bir iddia değil. Marksizmin yetersizliklerini kapatmak adına, marksizmin zemininden havalanıp burjuva demokratizminin gömülü hazinesine ulaşmak da pek yeni bir girişim sayılmaz. Çağımıza özgü olan ise bu tür faaliyetlerin artık birtakım “post”lar altında dolanıyor oluşudur. Bu postların altında gizlenenin bize düşman mı, dost mu olduğu “post”u kaldırdığımızda neyle karşılaşacağımız ise ilk bakışta pek anlaşılamıyor.Türkiye’de son dönemde akademik çevrelerden başlayarak kimi “siyasi” ortamlarda sürdürülen “postmarksizm ve radikal demokrasi” tartışmaları yeni bir canlanma popülerleşme yaşıyor. Bu popülerliğin iki-üç temel kaynağı var: İlki...

Sayıdaki Yazarlar

    Hoşgeldiniz!

    Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

    Kayıt Ol!

    Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

    *Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

    Şifrenizi geri alın

    Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

    Oluştur