Dördüncü kitabımızla okurlarımızın karşısına çıkarken umut verici bulduğumuz birkaç noktayı vurgulamak istiyoruz: Gelenek, Türkiye soluna ilişkin olarak yaptığı bazı saptamalar ve bu saptamalar çerçevesinde kendine biçtiği, sınırları belirlenmiş misyonlarla yola çıktı. Bu doğrultuda amacı, belirli bir okur topluluğuna ulaşıp gerekli gördüğü mesajları iletebilmekti. Söyleyebiliriz ki, okurlardan gelen tepkiler, en azından belirli bir kesimde Gelenek‘in hedeflerinin kavrandığını ve bunlara “sıcak” denebilecek bir bakışın doğduğunu gösteriyor. Özetle, atılan taşın hedefine ulaştığını söyleyebiliyoruz. Ve bir kez daha hatırlatıyoruz: Düşünce tembelliğini ve kuru bir didaktizmi aşıp solun geleneksel çizgisine, ürünlerine ve kazanımlarına sahip çıkan her değerlendirmeye sayfalarımız açıktır.
Gelenek’in dördüncü kitabı, ağırlıklı olarak, geleneksel sol biçiminde tanımladığımız, bazılarınınsa “ortodoks sol” demeyi yeğledikleri çizginin uluslararası plandaki konumuna, geçmişine eğiliyor. “Gelenek Gündemi”, bu kitapta, her tür siyasal faaliyetin temelini oluşturan insan malzemesi sorununun bazı boyutlarına kısaca değiniyor. Metin Çulhaoğlu’nun yazısı “Geleneksel Solun Anatomisine Doğru”, geleneksel sol çizginin, kendisine başkalarınca yakıştırılan, “sahte sorunları” ile gerçek sorunlar arasında ayrımlar yapmaya, bu çizgiyi genel hatlarıyla tanımlamaya çalışıyor. “Proleteryaya Amin mi, Elveda mı?”da Cengiz Uygur, işçi sınıfının mücadele geçmişine nesnel temel-siyasal konum ilişkisi bağlamında değinirken, işçi sınıfının geçirdiği değişimleri yok saymadan, çağdaş inkarcılığı eleştiriyor.
Gelenek‘in bu kitabındaki geleneksel sol tanıtım ağırlığı, “dış çerçeve” de denebilecek yazılarla destekleniyor. Cemal Hekimoğlu “SSCB: Bir Kuruluşun Öyküsü”nde, sosyalizmin kuruluş sürecinin özgün dinamiklerine eğilerek günümüzde pek yaygın kimi liberal etiket ve beklentileri bu dinamiklerin kantarına vuruyor. Esin Bozoğlu’nun değinmesi “Ekranda Fransız Devrimi: Danton” ise liberal düşüncenin bir günah keçisi konumuna getirmeye çalıştığı Robespierre-Jakobenizm olgusuna bu kez Wajda’nın kamerasından bakıyor.
Aydın Giritli’nin bu kitaptaki yazısı “Demokrasicilik Tutkusu ve Zemin Dergisi” sınıfsal temelden yoksun “liberalizm”, “demokratizm” düşüncelerinin güncel sosyalist örgüt çabasını da içeren bir “zemin” üzerinde nasıl yükseldiğine göz atıyor.
Gelenek‘te, geleneğimizi hep birlikte tartışmak üzere ve önümüzdeki kitaplarda yeniden buluşmak umuduyla…