İ. Suphi Candemir

İ. Suphi Candemir

BİR DAHA FENERSİZ YAKALANMAMAK İÇİN

Bugün Türkiye'nin egemen sınıfları, siyasal partileri aracılığı ile ekonomik toplumsal sistemi, onun işleyişini ve alınan kararları savunmak yerine, doğrudan doğruya devletin kendisini ve varlığını savunacak kadar geri bir konuma düşmüşlerdir. Ancak, bunun nedeni, hiç kuşkusuz sol hareketin verdiği güçlü mücadele sonucunda burjuvazinin siyasal partilerinin iyice deşifre edilmesi, gerçek yüzlerinin açığa çıkarılması değildir. Devleti, kendi sınırları içerisinde bir savunmaya zorlayan etkenin yalnızca bu olduğunu ileri sürmek, sol hareketin gücünü abartmak demektir.Temeldeki asıl etken, Türkiye burjuvazisinin ekonomik sosyal sorunlarının çözümsüzlüğüdür. Bu sorunlar...

KAŞ YAPAYIM DERKEN…

Sovyetler'ce başlatılan yeni süreçlerin uluslararası sosyalist harekette öncelikle "sağ" yönelimlere yol açabileceği Gelenek’te sıkça vurgulandı. Yeni süreçlere ilişkin "sağ" yorumların tanıdık yakından bilinen "yerli" örnekleri üzerinde de duruldu. Tüm bu çözümlemelere şöyle bir ek düşüldü: Sağ yorumlar kaçınılmaz biçimde içsel tepkilere neden olacak ve bir süreç içerisinde kesinlikle "sapma" olmayan ama özde "sol" bir almaşık belirginlik kazanacaktır.Ortaya çıkan gelişmeler en genel hatlarıyla bu söylenenleri doğruluyor. Gene de somut süreçler her zaman oldukça karmaşık bağlantılarla gerçekleştiğinden bir ek daha yapmanın yararı...

SAPACAKSANIZ ŞIMARMADAN SAPIN

Perinçek'in siyasal çizgisi eski bir geleneği sürdürüyor. Bu çizgi yıllardır THKP-C'nin kapısında sabırla ve büyük bir inançla bekler. Nasılsa önder kadrodan biri dışarı çıkacaktır ve onu da kendileri kapacaklardır. Kapamasalar bile istediklerini söyletebileceklerdir. Doğrusu pek de boş kalmazlar. Birileri mutlaka çıkar.Son olarak Saçak dergisi Dev Yol'un eski önderlerinden Taner Akçam'ı konuşturmuş. Peki neler demiş Akçam?Üzülerek öğrendik ki, Dev-Yol çizgisinin 70'lerde aklı başında denebilecek önderlerinden olan Akçam da Almanya'da sivil toplumcu olmuş. Buna yalnızca üzüldük. Bir de "kızarak" gördük ki, Akçam...

KÜFÜR ROMANLARINA HAYIR, PLEBYEN KÜFÜRLERE EVET…

Beceriksizlik, çıkarcılık, dirençsizlik, eylemsizlik, gevşeklik, gerilik, hafiflik, ikiyüzlülük işbirlikçilik, inançsızlık, kuru gürültücülük, korkaklık, kariyerizm, kültürsüzlük, sahte pehlivanlık, sahtekarlık, sorumsuzluk, sefillik, uşaklık, ukalâlık...Ve daha nicesi. Bunlar PKK'nın bir bütün olarak Türk solunu tanımlamak için kullandığı sıfatlardan yalnızca bir bölümü. Toplumsal Kurtuluş dergisinin 3. sayısında yer verilen üç sayfalık bir yazıda, bu ve benzeri sıfatlarla Türk solunun bünyesel özellikleri anlatılıyor. Yazı, gene Türk sosyalistlerine ilişkin olarak şu saptama ile bitiyor: "Bu tipin, dünyanın en beceriksiz ,uşak, demagog ve karmakarışık bir tipi olduğu,...

İNANMAK: BİR İŞKENCE Mİ, ÇIKIŞ YOLU MU?

Bireyin siyasal inanç taşıması, giderek bu inanç doğrultusunda belirli bir adanma ya da bağlanma pratiği sergilemesi, zaman zaman yoğunlaşan eleştirilere hedef olur. Sözgelimi büyük tarihsel dönüşümlere tanıklık etmiş Avrupa'da bu eleştiriler belirli bir kültürel birikim çerçevesinde yapılır; çoğu kez karşı tarafa saygı borcu varsa, bu yerine getirilir. Hatta o an için savunulan konumun potansiyel açmazlarını dile getirebilen bir cesaret ve dürüstlük de sergilenir kimi örneklerde.Siyasal inanç ve bağlılık pratiği Türkiye'de de eleştiriliyor. Avrupa'da olduğu gibi Türkiye'de de edebiyat, özellikle de...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur