TÜRKİYE’DE SİYASET VE İDEOLOJİ ÜZERİNE SESLİ DÜŞÜNCELER
Tarihimize ilişkin anı kitaplarını okur musunuz? Görebildiğim kadarıyla bu tür kitaplarda ortak bir özellik bulunuyor. Geçmişin siyasal kamplaşmalarında belirli bir kesimde ön plana çıkanlar tam tamına karşıt kesimin seçkinlerine yönelik insancıl bir anlama çabası sergiliyorlar. Bu çaba kimi durumlarda aklama girişimlerine de dönüşebiliyor. Anlatılan olaylar ne kadar geride kalmışsa, duyarlılık o kadar artıyor. Yazdıkları anılarda bu tür bir flash-back şövalyeliği sergilemeyen az kişi var. Örnek mi gerekiyor? Abdülhamit, saltanatı boyunca karşısında yer alan Türk aydını için hep “Kızıl Sultan” oldu. Ama Abdülhamit’i böyle niteleyenler sabık Sultan’ın Selanik sürgününden başlayarak kendisinde yurtseverlik ve dış politika ustalığı keşfetme yarışına girdiler. Devam edilebilir:...