Etiket: Emperyalizm / Anti-Emperyalizm / Yurtseverlik

Komünistler “bombalarla şekillendirilen” Türkiye’ye nasıl bakıyor?

Bu röportaj 4-5 Nisan tarihlerinde Gazete Manifesto haber portalında yayınlanmıştır. Röportaj: Merve Bahtiyar Türkiye son birkaç yılda gündemin hızla değiştiği günlerden geçiyor. Türkiye’nin gündemine gelen konularda uçlarda yaşanan tartışmalar ve uygulamalar, gündemin hızıyla birlikte siyasetin olağan işleyişini de etkiliyor. Yine böyle bir dönemde birkaç haftada bir patlayan bombalarla şekillendirilen bir ülkede, Gazete Manifesto olarak Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komitesi Üyesi Kurtuluş Kılçer ile bir röportaj gerçekleştirdik.   “Emperyalist-kapitalist sistem kaos yaratarak toplumu pasifize ediyor” Bugün ülkemizdeki siyasal gelişmelere dair bir ...

Kürt sorununu tarihsel çerçeve içerisinde kavramak – I: Bir dönemin anatomisi (19. yüzyıldan 1960’a)

Yazıyı yazma sürecinde fikri katkılarının yanında, yazının son bölümünün (Bir dönem kapanıyor: 1938-1960) yazımında destek olan Ali Öztutan yoldaşa teşekkürler... Türkiye topraklarında Kürt meselesini kavramak için belirli bir tarihselliği ortaya koymak ve bununla birlikte tüm olguları bu tarihsellik içerisinde ele almak gerektiği ülkemiz marksistleri açısından olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Bu zorunluluk tek başına olguları doğru bir şekilde kavramanın ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren günümüzde kadar olan dönemi anlamlandırmak için gereklidir. Ulusal soruna marksist bakışın ana ilkelerinden sapmadan ve bununla birlikte ...

OKUMA NOTLARI: “Marksizm ve Ulusal Sorun ve Sömürge Sorunu”

Ulusal sorun başlığı, içinden geçtiğimiz dönemde ülkenin en can alıcı meselelerinde en üst sıralarda yer almaktadır. Bu konunun yakıcılığı bizim açımızdan ne yenidir, ne de tartışması ilk kez yapılmaktadır. Komünistlerin karşısına farklı coğrafyalarda “sorun” ya da “dinamik” olarak çıkan önemli başlıklardan biri olmuştur. Biz bu bahsi Stalin’in 1912 yılı sonu 1913 yılı başlarında Viyana’da yazmış olduğu, ilk kez 1913 yılında Prosveşçenye gazetesinin 3 ve 5 numaralı sayılarında yayınlanmış olan “Ulusal Sorun ve Sosyal-Demokrasi” ve bundan bir yıl sonra ise “Ulusal ...

Seçim Sonrası İran’a Bakarken İlkeleri Hatırlamak

İran’da 12 Haziran’da gerçekleşen ve Ahmedinecad’ın oyların yüzde 64’ünü alarak kazandığı ilan edilen seçimlerin ardından yaşanan sürecin nasıl okunması gerektiği sorusu, dünya solunu ikiye bölmüş durumda. Ortada molla rejimine karşı özgürlük ve demokrasi talebiyle bir halk isyanı olduğunu savunan bir tarafla, bir çeşit emperyalist müdahale ya da tezgahın, yeni bir “renkli devrim” girişiminin olduğunu söyleyen bir diğer tarafın olduğu söylenebilir. Fakat hem İran’ın kendisi hem de yaşananlar o kadar özgün ki, yukarıda kabaca çizdiğim ayrım, dünya solunda genel olarak liberal ...

Kısa Yirminci Yüzyılın Çocuğu: İslamcı Devletler

“Hamaney, televizyonda yer alan bir vaazı esnasında, İmam Ali’nin başarılı bir çiftlik sahibi olduğu ve dışarıda İslam için savaşmadığı anlarda, evde kalarak özenli bir biçimde mülkünü çekip çevirdiği hakkında halkı bilgilendiriyor. Iman Ali’nin dış görünüşüne önem verdiğini ve ibadet ederken en iyi kıyafetlerini giydiğini de ekliyor. İmam Ali, eskiden mustazafın bir parçasıyken bir çiftlik sahibine dönüşüyor”Abrahamian, Ervand, A History of Modern Iran, Cambridge University Press, Londra, 2008, s.183. İran İslam Devrimi’nin ardından Humeyni’den dini liderliği devralan Hamaney, “ekonomide liberalleşmeye” karşı ...

Mayınlı Arazide Vatan Savunmak

“Aman aman mayın tarlasından geçmek zor oldu. Duyun arkadaşlar da, Tahsin vuruldu.” (Kilis kaçakçı türküsü-Kadir Aslan söylüyor ) Aman Suriye’den çıktım da leyli tel aştım. Aman içeri bahçada da kaldı leşim aman oleşim, Aman imdadıma yetiş de lele lele lele lelel bacım kardaşım, aman kardaşım, vurmayın le vurma vurma ben Badeli Nahsanim aman zincirlere de zapdolmayan aslanım, aslanım ay aya ayay. Aman Suriye’de çıhtım da üç gün vadeli hey beyler dedim de leyle leleley kanım bedeli aman bedeli. Aman ismime ...

Mayıs Ayında Dünyada Neler Oldu?

1 Mayıs: 1 Mayıs 2009, başta Küba olmak üzere tüm dünyada coşkuyla kutlandı. Dünya Mayıs ayına domuz gribi salgınını tartışarak girdi. 1 Mayıs itibariyle ölü sayısı 3312 idi. 2 Mayıs: Obama, ABD’li gazeteci Mark Knoller’e verdiği mülakatta “Gerekirse işkence de yaparız” dedi. 3 Mayıs: Irkçılığıyla ünlü İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Avrupa Birliği ülkelerine ziyaretlerini başlattı. 5 gün süren ziyarette Lieberman, Avrupa ülkelerine yeni hükümetin İsrail dış politikasını aktardı. 4 Mayıs: Nepal’de Maocu hükümetin Başbakanı görevinden çekildiğini açıkladı. Ülke siyasi ...

ABD Güney Asya’da Karaya mı Oturdu?

Pakistan’da uzun süredir merkezi hükümetle Taliban arasında çatışma yaşandığı, Taliban’ın yerleşik olduğu Swat Vadisi ve çeperinde şeriat ilan ettiği ve hükümetin buna rıza gösterdiği haberlerini alıyoruz. Bir yandan da ABD, Pakistan’ı “teröre karşı” Afganistan topraklarından topa tutuyor ve gerçekleşen sivil ölümleri konusunda Obama çıkıp özürler diliyor. Obama, ilk seyahatinden bugüne Afganistan diyor da başka bir şey demiyor. Bir de, malum sabah ezan sesleri ile uyanıyormuş çocukluğunda… Taliban’ın Pakistan’ın başkenti İslamabad’a yaklaştığı, Pakistan ordusunun Taliban’ı desteklemeye devam edip etmeyeceği, Pakistan’ın kendisinin ...

Emperyalizmi Hatırlatma Zamanı

Türkiye bir kriz ülkesi. Öyle ki, bizim ülkemizin, dünyanın 1929 Büyük Depresyonundan bu yana tutulduğu en büyük fırtınayla yetinmesi düşünülemezdi bile. Türkiye geçen yıl dünya kapitalist bunalımının dalgaları tarafından dövülmeye başladığında modern burjuva dönemine özgü siyasal yapının tasfiyesi ve ulus-devlet sınırlarının delinmesi gündemleriyle zaten krizin kapısında dolaşıyordu. Bizim “felaketin eşiği” dediğimiz durum, anlayacağınız. Burası kriz ülkesi. Ama krizler farklılaşıyor. Krizlerin evrimine bakmak, sanki Türkiye’nin toplumsal tarihini ele almanın bir yolu. Kuşkusuz burada ekonomik süreçleri kast etmiyorum. 1990’ların ortalarında yaşanan krizin ...

Kriz Günlerinde Amerikancılığın Restorasyonu ve Yeni Bunalım Dinamikleri

Türkiye’nin birkaç ay içerisinde, ABD’nin bölgesel açılımlarında pek umursanmayan bir BOP eşbaşkanından “model ortak”a dönüştüğünü gördük. Bu dönüşüm, bir yandan AKP’nin iç siyasette öteden beri zayıf olduğu dış politika konusunda elini güçlendirirken, diğer yandan da Türkiye’nin ABD emperyalizmiyle Soğuk Savaş günlerini aratacak derinlikte bir suç ortaklığına hazırlanıyor olduğuna işaret ediyor. Ben bu yazıda, ABD’nin bölgesel açılımları ile AKP’nin talip olduğu görevlerin nasıl bir uyum içerisinde olduğunu ve bunun emperyalizmin ekonomik kriz koşullarındaki ihtiyaçlarında Türkiye’ye ne gibi roller biçilmesi anlamına geleceğini ...

Sayfa 2 of 19 1 2 3 19

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur