Etiket: Gericilik / Faşizm / Karşı-Devrim

Din ve Kadın

Giriş Toplumsal yapıyı belirleyenin ekonomik koşullar olduğunu ve dinlerin de bir dönemin ekonomik koşullarına toplumun uyumunu sağlamaya yönelik kurallar bütünü olduğunu biliyoruz. Toplumlarda meydana gelen inanç değişikliklerinin, o toplumlarda yer alan belirli maddi değişimleri izlediğine ya da onlarla eş zamanlı gerçekleştiğine ilişkin bilgimiz de gayet nettir. Başlığımız din ve kadın ama kadının toplumsal konumu dinlere değil, üretim ilişkilerinin değişmesine bağlıdır. Dinler kadınların ve aslında tüm toplumun, bu ilişkileri kabul etmesini kolaylaştırmaktadır. Bir toplumda kadının ve diğer ezilenlerin statüsü aynı kalıyorsa ...

Dinci Liberalizmin İdeolojik Kaynakları

Türkiye’nin tarihinde yaşadığı en kapsamlı dönüşümlerden birisinin taşıyıcısı olan AKP iktidarının ideolojisinin klasik dinci gericilikten farklı ve çok daha gelişkin olduğu konusunda birkaç sağ Kemalistten başka kimsenin şüphesi kalmamış görünüyor. Metin Çulhaoğlu’nun işaret ettiği gibi; “Cumhuriyet tarihinde ilk kez belirli bir siyasal partinin ideolojisi aynı zamanda egemen ideoloji haline geliyor, üstelik bu aynılaşma resmi ideolojiyi de zorluyor ve dönüştürüyor.” Çulhaoğlu, Metin,, “Dinci İdeolojinin Üç Dönemi”, soL Haber Portalı, http://haber.sol.org.tr/yazarlar/metin-culhaoglu/dinci-ideolojinin-uc-donemi-17737, 05.09.2009.  Bunun mümkün olabilmesi için, her şeyden önce dinci gericiliğin kendi ...

Komünistler “bombalarla şekillendirilen” Türkiye’ye nasıl bakıyor?

Bu röportaj 4-5 Nisan tarihlerinde Gazete Manifesto haber portalında yayınlanmıştır. Röportaj: Merve Bahtiyar Türkiye son birkaç yılda gündemin hızla değiştiği günlerden geçiyor. Türkiye’nin gündemine gelen konularda uçlarda yaşanan tartışmalar ve uygulamalar, gündemin hızıyla birlikte siyasetin olağan işleyişini de etkiliyor. Yine böyle bir dönemde birkaç haftada bir patlayan bombalarla şekillendirilen bir ülkede, Gazete Manifesto olarak Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komitesi Üyesi Kurtuluş Kılçer ile bir röportaj gerçekleştirdik.   “Emperyalist-kapitalist sistem kaos yaratarak toplumu pasifize ediyor” Bugün ülkemizdeki siyasal gelişmelere dair bir ...

Türk Milliyetçiliğine Rusya Aşısı

Osmanlı’nın son yıllarında gelişen Türk milliyetçiliğinin kaynakları konusu ele alındığında konuyla biraz ilgili herkesin ilk aklına gelen isimlerden biri Yusuf Akçura’dır. Yusuf Akçura’nın Osmanlı’da milliyetçiliğin gelişimine önemli katkıları olmasının yanında başka bir davanın insanı olduğu da çoğunlukla bilinir. Akçura bir Rusya Tatarı’dır. Kazan burjuvazisinin önemli temsilcilerinden olan bir aileden gelir ve Rusya müslümanlarının çarlığa karşı verdikleri hak mücadelelerinin liderlerindendir. On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısından itibaren çeşitli ”büyük olaylar” vesilesi ile Türkiye’ye Rusya’dan büyük sayılarda Volga, Orta Asya, Azerbaycan ve Kırımlı ...

Kısa Yirminci Yüzyılın Çocuğu: İslamcı Devletler

“Hamaney, televizyonda yer alan bir vaazı esnasında, İmam Ali’nin başarılı bir çiftlik sahibi olduğu ve dışarıda İslam için savaşmadığı anlarda, evde kalarak özenli bir biçimde mülkünü çekip çevirdiği hakkında halkı bilgilendiriyor. Iman Ali’nin dış görünüşüne önem verdiğini ve ibadet ederken en iyi kıyafetlerini giydiğini de ekliyor. İmam Ali, eskiden mustazafın bir parçasıyken bir çiftlik sahibine dönüşüyor”Abrahamian, Ervand, A History of Modern Iran, Cambridge University Press, Londra, 2008, s.183. İran İslam Devrimi’nin ardından Humeyni’den dini liderliği devralan Hamaney, “ekonomide liberalleşmeye” karşı ...

Biri “Stalinizm” mi Dedi?

Stalinizm ya da Stalin İnsanın İnsanlığını Nasıl Kurtardı? Slavoj Zizek Çeviren: Sabri Gürses Encore Yayınları, İstanbul, Kasım 2008 98 sayfa     Bir okurun, okurken zorlandığı, çoğunlukla bir satırını üç beş kez okumak zorunda kaldığı, “şaka mı yapıyor?” sorusunu sık sık kendi kendine sorduğu bir kitap ve düşünür üzerine yazması da bir hayli sıkıntılı oluyor. Bu tip yazarlar üzerine kalem oynatmanın korkutucu bir tarafı da var: ironiyle gerçeği ayırt edemediğin ölçüde, senin “ak” dediğine başkasının “kara” deme ihtimalinin artması. Sovyetler ...

“Kinimiz Dinimizdir”

Kinimiz Dinimizdir. Türkçü Faşizm Üzerine Bir İnceleme. Fatih Yaşlı Tan Yayınevi, Ankara, Mayıs 2009 240 sayfa Türkiye toplumu ve tarihi üzerine anlamlı eserler veren Türkiye solunun, sıra Türk sağının siyasi tarihine geldiğinde çok uzun bir süre sessiz kaldığı sık sık tekrarlanır. Kuşkusuz bunun en önemli nedeni Türkiye’de milliyetçi ve İslamcı varyantlarıyla sağın esas olarak komünizme karşı mücadele ekseninde şekillenmiş olmasıdır. 1960’lı yıllara kadar büyük oranda siyasi iktidar talebinden uzaklaşmış Türk sağı, bu tarihten itibaren esas olarak anti-komünizm ekseninde bir soğuk ...

Esnafı Anlamak

“Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler (…)” 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu, Madde 3 Batılı emperyalist bir merkezi, ...

Mayıs Ayında Dünyada Neler Oldu?

1 Mayıs: 1 Mayıs 2009, başta Küba olmak üzere tüm dünyada coşkuyla kutlandı. Dünya Mayıs ayına domuz gribi salgınını tartışarak girdi. 1 Mayıs itibariyle ölü sayısı 3312 idi. 2 Mayıs: Obama, ABD’li gazeteci Mark Knoller’e verdiği mülakatta “Gerekirse işkence de yaparız” dedi. 3 Mayıs: Irkçılığıyla ünlü İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Avrupa Birliği ülkelerine ziyaretlerini başlattı. 5 gün süren ziyarette Lieberman, Avrupa ülkelerine yeni hükümetin İsrail dış politikasını aktardı. 4 Mayıs: Nepal’de Maocu hükümetin Başbakanı görevinden çekildiğini açıkladı. Ülke siyasi ...

Vahdettin “Hain Par Excellence” mı? İhanet ve Yeni-Osmanlı

Geçiş dönemleri ve tarihsel dönüm noktaları pek çok soruyu beraberinde getiriyor. İlkin söz konusu geçişin tanımlayıcı karakterine ilişkin tartışmalardan başlayarak. Süreklilik ve kopuş tartışmalarından bahsediyoruz. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş bir kopuş mudur? Eğer öyle ise bu kopuş, resmi tarihin iddia ettiği gibi gerçekten sui generis midir? Eğer bu geçişi tanımlayan kopuş değilse, böyle bir kopuş çağdaş Türkiye tarihinde Osmanlı’yı da içine alan tarihsel kesite Türkiye tarihi denmesi ilgili yazında oryantalistlerden kalma bir adlandırma olarak yer etmiştir. Yaygın kullanılan bir adlandırma olduğu ...

Sayfa 1 of 8 1 2 8

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur