Etiket: Gericilik / Faşizm / Karşı-Devrim

DİNCİ GERİCİLİK KISKACINDA İŞÇİ SINIFI

İran İslam Cumhuriyeti'nde 1 Mayıslar İşçi Bayramı olarak kutlanıyor. Humeyni de, 1 Mayıs'larda birçok açış konuşması yapmıştı. Sarf ettiği sözlerden bazıları şöyle:Yıl 1979: "Emek, cennet ve cehennem dahil her şeyin kaynağı olduğuna göre her gün işçi günü sayılmalıdır."Yıl 1980: "İşçiler insanlığın feneridir! Toplumun en değerli sınıfıdır!"Yıl 1982: "İşçinin kanı şehidin kanı kadar değerlidir. İşçinin hayatının bir günü kapitalist sömürücünün tüm hayatından daha değerlidir" ABRAHANYAN Ervand; "Humeyni Köktendinci mi Popülist mi?", Dünya Solu dergisi sayı 9 içinde, s. 28. .İran devrimi ...

TÜRKİYE, SİYASAL DEĞİŞİM, SAĞ VE SOL

Türkiye'deki siyasal yapıya dair olarak son dönemdeki en muteber tartışmalarından biri, siyasi yelpazenin bozulması üzerinedir. Siyasi yelpazenin bozuluşu merkezsizleşme, merkezin uçlara doğru savrulması, merkezin sağa kayması gibi betimlemelerle tarif edilmektedir. Bu tarifin üzerine oturduğu iki temel nokta var. Birincisi, sosyalist' blokun çözülmesiyle birlikte ideolojilerin sonu ,sosyalizmin giderek solun bitişi diye ifade edilen siyasetin yeniden yapılanışı; siyasal yelpazenin veya siyasal farklılaşmanın ideolojik düzlemde gereksizleşmesi düşüncesidir. İkincisi, Türkiye'de sosyal demokrasinin ve merkez sağın siyasal etkisini giderek yitirirken RP, MHP gibi "aşırı sağ" ...

İRAN İSLAM CUMHURİYETİ – EKONOMİ, SİYASET VE İDEOLOJİ

Girişİran'da 1978-1979 yularında Şah Muhammed Rıza Pehlevi'nin yurtdışına kaçması ve Şah rejiminin devrilmesinin ardından Nisan 1979'da kurulan İran İslam Cumhuriyeti, sosyal bilimciler ve uluslararası ilişkiler uzmanları tarafından anlaşılması ve analiz edilmesi güç bir sosyal olay olarak değerlendirildi. İran "İslam devrimi" batıda gerçekleşen devrimlere ve İran'da 1905-11 yıllarında yaşanan "anayasal devrim"e ideolojik açıdan benzemeyen bir yapıdaydı KEDDIE Nikki R.; "Iranian Revolutions in Comparative Perspective", The Modern Middle East, der.Albert Hourani vd. içinde,, Tauris Readers, London, 1993, s.601, ayrıca bkz. KEDDIE; "Skocpol ...

ALMANYA’DA FAŞİST HAREKET

Devlet kavramı siyasal literatürde önemli bir tartışma başlığını oluşturur. Devletin ele alınış şeklinin genel olarak, iki ayrı içerikte olduğunu görürüz. Bunlardan birincisine göre devlet; toplumdaki sınıflardan bağımsız, toplumun üstünde yer alan, toplumdaki her bireye eşit uzaklıkta bulunan sınıflar arası uzlaşma organıdır. Bu şekilde devlet, bütün toplumun devleti olarak gösterilir. "Devlet ana", "devlet baba" gibi tanımlamalar; bu siyasal yaklaşımın ürünüdür. Burjuvazinin ve küçük burjuvazinin temsil ettiği bu anlayış aslında, devletin sınıfsal aidiyetini gizlemeye yönelik ideolojik yanılsamadır. Bu ideolojik yanılsamasının karşısında ise ...

BURJUVA SINIF ÖRGÜTLERİ VE İŞLEVLERİ

Kapitalist düzenin egemen sınıfı olan burjuvazi, kapitalist devlet ile olan ilişkilerini değişik biçimlerde kurar. Bütün bu ilişki biçimleri burjuvazinin doğrudan müdahaleleri tarafından belirlenir. Ancak öyle bir ilişki tarzı vardır ki, görünürde doğrudan olmamasına özen gösterilir; o da, burjuvazinin devletle, bazı özel örgütlenmeler aracılığıyla kurduğu ilişkidir.Burjuvazi, devlet ile bu özel örgütlenmeler aracılığıyla kurduğu ilişkinin, görünürde doğrudan olmasından özenle kaçılır. Kaçınmasının nedeni tamamen ideolojiktir. Amaç, tahakküm altında tutulan işçi sınıfının ve diğer katmanların gözünde, kapitalist devletin “herkesin devleti” olduğu yanılsamasını yaratmaktadır. Burjuvazi ...

İKTİDAR KİMİN ELİNDE?

Bir zamanlar dünyayı anlamak kolaydı. Bir tarafta tanrının desteklediği iyiler, diğer tarafta şeytanla ittifak halindeki kötüler vardı. Gerçi bu iki cepheyi birbirinden ayırmak her zaman çok kolay olmazdı. Kötüleri tehlikeli yapan, iyilerin arasına sızmaları, onları yoldan çıkarmaya çalışmalarıydı. Sözgelimi, tanrının yeryüzündeki gölgesi olan padişah ya da kralın çevresinde her zaman onun aklını çelmeye ve onu kötü yola sokmaya çalışan kötüler bulunurdu. Ama en azından, sokaktaki insan açısından, başına gelen kötülüklerin arkasında, şahsen tanımasa ve hatta adını bile duymasa da, bazı ...

LAİKLİKTEN NE ANLAMALIYIZ?

1. Yaklaşımımızın ana başlıkları ne olmalıdır?Türkiye'de son yıllarda, düzen güçlerinin açıktan kışkırtmalarıyla da büyütülen bir karışıklık vardır. Bu karışıklık, çeşitli kavramlar üstünden emekçilerin ve ezilenlerin politik istem ve beklentilerini sulandırıp düzen adına teslim almak için yapılmaktadır. Egemen sınıfın ve onun temsilcilerinin siyasi pragmatizm ve popülizm arasında yalpalayıp durmaları da ezilenlerin politik istemlerinin havada asılı kalması sonucunu vermektedir. Bunun nedeni, aslında egemenlerin "yönetmek" konusundaki çıkışsızlıkları ve burjuva diktatörlüğü sisteminin bu talepleri karşılayabilmekten kesinlikle uzak oluşudur.Oysa tarih boyunca, sınıf mücadeleleri pratiğinde hiçbir ...

REFAH PARTİSİ VE TÜRKİYE GERİCİLİĞİ

1994 yerel seçimlerinde gerici partinin sağladığı başarı ve bu başarının kendisini büyük kentlerin toplumsal dokusunda hissettirmiş olması, hatırlanacağı gibi çeşitli spekülasyonlarla karşılanmıştı. Refah Partisi'nin 27 Mart 1994 yerel seçimlerinde 15 büyükşehirden 8'inde belediye başkanlığını kazanarak kentlerdeki etkinliğini tescillemiş olması, ilk başta dar kafalı küçük burjuvanın modern yaşamın vazgeçilmez öğeleri olarak kabul ettiği içki, giyim vb. mevzularında bir taciz ile karşı karşıya olduğu izlenimine kapılmasına neden oldu. Artık çağdaş yaşamın vazgeçilemez görüngüleri tehdit altındaydı. Ortahalli kentli sağduyu, gerici partinin yerel seçim ...

DEVLET SOLUNUN ECİNNİSİ: FALANJİST RP

İktidar fetişizmi ve İslamRefah Partisi'nin önderliğinde gelişen falanjist islam dalgası yeni bir gündem yaratıyor. Burjuva diktatörlüğüne teokratik ayrıcalıklar sağlayan meşrulaştırıcı bir söylem giderek gelişiyor. Tekelli düzen, dinsel birlik prensibinin güvenceleri ile pekiştiriliyor. Militarist çürüme, yozlaşma ve şovenist katliamların yaşandığı süreçte, siyasi ortama dinsel bir çerçeve kazandırılmasında RP öncülük etmektedir. Bu noktada, islam dininin en önemli özelliklerinden olan din devleti anlayışının sunduğu mutlak hakikat tekeli formülasyonu ön plana çıkmaktadır. İslam dininin dogmalarıyla bütünleştirilen tekelli düzen, mutlak hakikat yolunda önemli bir aşama ...

Sayfa 5 of 8 1 4 5 6 8

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur