Cezmi Timur

Cezmi Timur

TÜRKİYE, SİYASAL DEĞİŞİM, SAĞ VE SOL

Türkiye'deki siyasal yapıya dair olarak son dönemdeki en muteber tartışmalarından biri, siyasi yelpazenin bozulması üzerinedir. Siyasi yelpazenin bozuluşu merkezsizleşme, merkezin uçlara doğru savrulması, merkezin sağa kayması gibi betimlemelerle tarif edilmektedir. Bu tarifin üzerine oturduğu iki temel nokta var. Birincisi, sosyalist' blokun çözülmesiyle birlikte ideolojilerin sonu ,sosyalizmin giderek solun bitişi diye ifade edilen siyasetin yeniden yapılanışı; siyasal yelpazenin veya siyasal farklılaşmanın ideolojik düzlemde gereksizleşmesi düşüncesidir. İkincisi, Türkiye'de sosyal demokrasinin ve merkez sağın siyasal etkisini giderek yitirirken RP, MHP gibi "aşırı sağ"...

HADEP VE AMERİKA’YI YENİDEN KEŞFETMEK

Son genel seçimlerde ismiyle olduğu kadar amblemiyle, kelebekle de anıldı HADEP. Kelebeğin ilk elden çağrıştırdıkları ise kısa ömürlülük ve her çiçeğe konmak. Kısa ömürlülük, fiziksel bir zayıflıktan çok düzenin Kürtlerin siyasal alanda temsiline dönük tahammülsüzlüğünün bir sonucu olacak. Her çiçeğe konmanın bir tür oportünizme delalet ettiğini ise düşünmemek gerek. Karmaşık bir siyasal, toplumsal ve ideolojik zemin üzerinde varolan, bu karmaşıklığın etki alanındaki varlığını işaret etmeli.HADEP'in hikâyesi, doksanlı yıllara sığan kısa bir süredeki yasal Kürt partilerinin hikâyesinin son halkasıdır. HEP'in kuruluşundan...

“YENİ” DÜNYADA TÜRKİYE

"Reel sosyalizm"in çözülüşünün "keyfini çıkarma" dönemi olacağı umulan Yeni Dünya Düzeni ilginç bir şekilde, kimseyi rahata erdiremedi. Ortaya çıkan durum, düzenden çok, düzensizlik ve belirsizlik sözcükleriyle anlatılabilir.Bu pek de öyle sürpriz bir sonuç değil. Yeni Dünya Düzeni, kapitalizmin yaşadığı başlangıcı 1970'lere uzatılabilecek en uzun kriz dalgasının içine doğdu. Ve kazanılan siyasal zafer kapitalizmin üzerine bir yük olarak bindi."Atını döven kovboy" filmini CNN aracılığıyla bütün dünya seyretti iş yapan bu filmin ardından kimse -kuşku duymasın- ikincisi geliyor; "Atın intikamı". Pek yakında....

ÜNİVERSİTEDE SOSYALİST MÜCADELE

Seksenli yılların ikinci yarısında solun hareketlilik ivmesi yukarı doğru yükselirken, bu yükselişin karşılık geldiği alanlardan birisi de üniversiteler olmuştu. Özellikle, bu hareketliliğin örgütsel karşılığı olan öğrenci derneklerinin Türkiye genelinde bir yaygınlığa ulaşması ye merkezi öğrenci eylemleri bir önceki dönemden devralınmış "öğrenci hareketi" kavramını sokuyordu. Her şey eskisi gibi olacaktı; anti-emperyalist, anti-faşist kitlesel bir öğrenci hareketi, onun dinamizminin sola getireceği canlılık vb. Ancak tüm bu beklentiler ve iyimserlik gün geçtikçe bir hayal kırıklığına dönüşmeye başladı. Bugünse Türkiye sosyalist hareketinde hiç kimse...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur