Etiket: Güncel Değerlendirmeler / Sosyalist Tavır

BİRLEŞİK GİRİŞİM ÜZERİNE YAKLAŞIMIMIZ

Son bir aydır bazı sosyalist dergi ve gazetelerde yer alan ve "SOSYALİSTLERE" başlığını taşıyan açıklamanın ne gibi gelişmeler için bir başlangıç oluşturacağını hep birlikte göreceğiz. Gelenek bu anlamda kendi perspektif ve temennilerini oldukça açık bir biçimde sol kamuoyuna yansıtmış durumda.İçinde bulunduğumuz ay yapılması düşünülen genişletilmiş toplantı(lar), sözü edilen deklarasyonun hangi kanallara akacağı konusunda önemli ipuçları verecektir. Gelenek bu ilk sınava girilirken, kendi tavrını ve nasıl bir yaklaşımı "sorumlu" ve "yapıcı" olarak değerlendirdiğini daha açık bir biçimde yansıtmanın doğru olacağı kanısındadır.Başta ...

İŞÇİ SINIFI, MÜCADELE VE BİRLİK PERSPEKTİFİ

İşçi sınıfı hareketinde birlik sorunu, grevlerin artışı, kamuda toplu pazarlıkların kilitlenmesi ve 12 Eylül'ün attığı ölü toprağından silkinme çıkışlarıyla birlikte gündemin üst sıralarına tırmanmaktadır. Ülkemiz bir daha devletin ve sermayenin yaklaşık 10 yıldır bir topyekün saldırısının hem asıl hedefinin, hem de bu saldırıdan en az yılgınlıkla çıkan sınıfın işçi sınıfı olduğu gerçeğinin su üstüne çıktığı bir evreyi yaşamaktadır. İşçi sınıfı, patronu ister tekellerle bütünleşmiş devlet olsun, ister kapitalistler olsun, toplumsal mücadelenin ana lokomotifi, politik mücadelenin asli sınıfsal öznesi olduğunu yalın ...

BİR SEÇİMİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ…

Önceleri üç-dört yılda bir seçim olurdu. 1983'ten bu yana halk yedi kez oy atmaya çağrıldı. Her şey bir yana yedi yılda yedi kez tercih kullanan bir halkın, kurduğu cumhuriyetin en geri "demokratik" dönemlerinden birini yaşıyor olması, demokrasi ve seçimler arasında burjuva ideolojisince kurulan paralelliğin ne denli sahte olduğunu göstermesi bakımından ilginçtir.Kapsayıcı bir politik gelişme olarak her zaman önem taşıyan seçimlere bir başka önem katan durumlardan biri de işte budur. Yedi değil daha da çok sandık başına gidilse, çalışanların durumunun özünde ...

SİYASET’TEN OKUYUCULARINA AÇIKLAMA

Kasım 1988'de yayın hayatına başlamıştı Siyaset. Bugüne kadar dört sayı, üç de özel sayı ile ulaştı okuyucularının karşısına. Çıkarken bir ayrım çizgisinin siyasal olarak yeniden üretileceği vurgulanıyordu. Çıkan dört sayıda bu amaca ne ölçüde ulaşıldı, bizim değerlendirmemiz çok güç. Ancak, bizler, Siyaset'in varlık gerekçesinin üstesinden geleceğine inanıyor ve okurlarımıza bazı konularda bilgi vermek istiyoruz.Gazetemizin Mart, Nisan ve Mayıs sayıları tamamen kendimize ait sorun ve kararlar nedeniyle yayınlanmamıştır. Belli iddialarla yola çıkan bir yayın için burada bir mazeret listesi üretmek hiç ...

1 MAYIS 89’DAN SONRA…

Mehmet Dalcı'nın anısına saygıyla...Türkiye'de 1 Mayıs'ın yarım yüzyıl aradan sonra yeniden kutlandığı 70'lerin ikinci yarısının üzerinden de yaklaşık 10 yıl geçti. 1976, 77 ve 78 yıllarında İstanbul Taksim Meydanı'na "1 Mayıs Alanı" adını kazandıran yığınsal kutlamalar, özellikle 36 şehit verilen 77 katliamının anısına, bu alanı da gelenekselleştirdi.12 Eylül sonrasında ise ilk organize girişim 87'deki bir kapalı salon toplantısı, ikincisi geçen yılki Taksim kutlaması oldu. Her iki eylem darbeyle ve hatta öncesinde kesintiye uğratılan 1 Mayıs Bayramı'nın yeniden meşrulaştırılması yönünde adımlar ...

SOL PARTİ VE SOLDA DURUM SAPTAMASI

Ülkemizde sosyalist hareketin sorunlarına ciddiyetle eğilenler, bugün en azından bir noktada görüş birliği sağlamışa benziyorlar. En genel ifadesiyle bugünkü temel sorun, sosyalizmin ülkenin siyasal gündemine yerleştirilmesi sorunudur. Tek tek sosyalist odakların kendi etkinliklerinin ötesinde, aynı zamanda birleşik bir gücün sergilenmesi ve bu arada kitlesellik alanının zorlanıp genişletilmesiyle...Bu saptamanın, görüş birliğini bozmayacak şekilde biraz daha açılması mümkündür. Örneğin görüldüğü kadarıyla kimse, böyle bir görüş birliğinin somutta karşılık bulmasıyla (birleşik bir parti) Türkiye sosyalizminin tüm sorunlarının bir anda çözülüvereceğini sanmıyor. Oluşacak birleşik ...

GÜNCEL MESAJLAR…

"Türkiye solu, kendi tarihinin en sorunlu ama, en çok gelecek vaat eden dönemini yaşıyor."Çok beylik geliyor, değil mi?12 Mart sonrasında, 80'in öngünlerinde ve son yıllarda benzer vurgulamalarla çok sık karşılaştık.Güçsüzdük, ama güçlü olacaktık. Eziliyorduk, ezecektik. Sorgulanıyorduk, sorgulayacaktık... Anlaşılmıyorduk, anlatacak, anlaşılacaktık. İlerici sınıf uzaktı, yakınlaşacaktı. Azdık, çoğalıyor ve çoğalacaktık...Böyle derdik ve sonra kendimiz adını koyardık "kuru dolduruş edebiyatı" diye...Eğer, bugünü kaytarmak, oyalamak veya geçiştirmek gibi bir arzudan kaynaklanmıyorsa, güçlü olmaya, sorgulamaya, iktidara, anlaşılmaya, çoğalmaya yönelik bir güven tazeleme mutlaka gerekiyor.Güçleneceğiz, çoğalacağız...Peki, ...

SOLDA DURUM SAPTAMASI İÇİN NOTLAR

Türkiye solunun otuz yıla yaklaşan yakın tarihinde üç dönem ayrıştırmak mümkün. İki açılım-yükseliş dönemi, sırasıyla, 12 Mart ve 12 Eylül ile kesintiye uğradı. Üçüncü dönem ise, henüz bir yükseliş niteliği kazanabilmiş değil. Solda iki döneme darbelerin nihayet vermiş olmasını fazla abartmamak gerekiyor. Öncelikle, bir tarafın ileri adımını mümkün kılan etkenler arasında mutlaka karşı tarafın zaafları da vardır. Üstelik bu genel formülün ötesinde, gerek 12 Mart, gerekse 12 Eylül'e yaklaşıldıkça solun iç çözümsüzlüklerinin yoğunlaştığı, bir anlamda hareketin içinin boşaldığı da söylenebilir. ...

“YENİLEŞME”: YENİ BİR OYUNCAK MI?

"... Marx, Engels ve Lenin'in bütünüyle farklı koşullarda geliştirip öne sürdükleri kimi çözümlemelerin, kendi bağlamlarından kopuk bir biçimde yinelenmemesi" gerekir. "Böyle bir çaba her şeyden önce Marksizm'in ruhunu boğmak, yaratıcı özünü hiç anlamamak olurdu." Çok doğru. Katılmamak mümkün değil. Bu sözler Yeni Açılım'ın ilk sayısının Çıkarken yazısında yer alıyor. Bu sözleri Gorbaçov'un, Marksizm'in "cansız bir dogma, tamamlanmış, hazır, dokunulmaz bir doktrin değil, canlı bir eylem kılavuzu" olduğunu söyleyen cümlesi izliyor. Belli bir kesimde bu tür sözlere, özellikle bugünlerde, oldukça sık ...

SINIF MÜCADELESİNİN ALANI VE ARACI OLARAK SEÇİMLER

Seçim atmosferine girilirken sorunlar ve sorunların politik çözüm önerileri karşısında, toplumda duyarlılıkların kabardığı bilinir. Alışılmış "klasik" anlamı içinde dahi olsa seçimler, "bir devri yönetim"in uygulamalarını savundukları, fiili eylemlerinin "hesabını verdikleri" geleceğe ilişkin hedeflerini, önerilerini ortaya koydukları bir platformdur. Varolan "muhalif"lerin kimliğine göre ve sorunların boyutu, bunların eleştirel düzeyi ve çözüm önerilerine, eylemlere bağlı olarak dinamik, canlı ve zengin bir konum arz edebilir. Seçim platformları, burjuva partilerinin düzen içi yarışlarında, politik söylemlerine, imajlarına farklılık kazandırabildikleri ölçüde, umutlarından yakalanmış işçi sınıfı ve ...

Sayfa 25 of 31 1 24 25 26 31

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur