Etiket: İktisat / Sanayileşme / Kalkınma

” SAĞLIKTA REKABET”, BASINDA CEHALET

"Türkiye'de sağlık sorunlarının gittikçe büyüdüğü, tıp eğitiminin kötüleştiği, üç-beşi dışında hastanelerimizin korkunç yerler olduğu, zenginlerin tedavi için Amerika'ya gittikleri bilinen gerçekler. Oysa Amerikan televizyon dizilerindeki gibi pırıl pırıl hastaneleri Türkiye'de de kurmak mümkün." Düzel Neşe, "Sağlıkta Rekabet", 2 Kasım 1991 tarihli Hürriyet gazetesi, s. 5. Yukarıdaki pasaj bir ortaokul öğrencisinin "sağlık sorunları ve hastanelerimiz" konulu kompozisyon ödevinden alınmadı. Bu dehşetengiz satırlar son bir kaç yılın en "flaş" gazetecilerinden (televizyonculuğunu da unutmamak gerekli) Neşe Düzel'e ait. 2 Kasım 1991 tarihli Hürriyet ...

BURJUVAZİNİN SEÇENEKSİZ SEÇİMİ

Türkiye kapitalizmi seçimlerden ne bekliyor? Temel sorusu bu şekilde konulmuş bir yazıda kesin doğrulanması beklenecek önermeler ileri sürmek yerine Türkiye'nin siyasal panoramasına bir gözatıp, olası yanıtları belirlemeye çalışmak yararlı olacaktır. Siyasal panoramaya gözatmak dedik. İlk söylenmesi gereken -bunu söylemek bize acı verse de- siyasal arenada sosyalizmin yokluğudur. Acı veriyor, çünkü Türkiye'de sosyalistler varken Türkiye siyasetinde sosyalizm yoktur. Kimse sosyalizmin dünya ölçeğindeki gerilemesinden vs. sözetmesin, bu gerileme gözönüne alındığında bile Türkiye'de sosyalist hareketin olması gerekenden, olabileceğinden çok geri bir noktada bulunduğunu ...

EMPERYALİZM TARTIŞMALARI

Bu yazının temel hedefi, Türkiye komünist sosyalist hareketinde değişik yetkinlik düzeylerinde ara ara açığa çıkan, ancak genel olarak bir klişe halinde varolan konumların savunusunu destekleyen emperyalizm tartışmaları olacak.Emperyalizm tartışmaları yeniden başlıyor, bu sefer gerçekten ciddiye alınacağını ummak istiyoruz. Yazının ilk bölümünde birinci kuşak marksistlerin ve bazı batılı aydınların emperyalizm üzerine incelemeleri kısaca özetlenecek. İkinci bölümde ise Türkiye'de şu anda yapılan tartışmalar hepsini kapsama iddiası olmaksızın ele alınacak.Emperyalizm tartışmaları yirminci yüzyılla birlikte komünistlerin en çok tartıştıkları konulardan birisi oldu. Rosa ile ...

BÜTÇE: PİSLİĞİN KOLLEKTÖRÜ

Temmuz ayının sonlarına doğru kamu kesiminde çalışan yaklaşık 500 bin işçinin yıllık yüzde 141 oranında ücret zammı alacağı belli oldu. Bundan kısa bir süre önce de devlet memurlarının (elbette biz varolan işçi-memur ayrımını benimsemiyoruz ancak kime ne oranda ücret zammı verildiğini ele alırken ister istemez bu ayrımı kullanmak gerekiyor) 1991 yılı ücret zammı ortalamasının yüzde 44 olacağı kesinleşti. (Siz ilk 6 ay için verilen yüzde 20'lik ücret artışını ikinci 6 ay için verilen yüzde 40'lık ücret artışı ile toplayıp "memurlara ...

BU ADAMLARIN NERESİ YENİ?

Ronald Reagan'ın 1981 yılında Beyaz Saray'a yerleşmesiyle birlikte Washington DC'nin moda düşkünleri, üzerine 18. yüzyıl İskoç düşünürü Adam Smith'in resmi işlenmiş kravatlar takmaya başladılar. (Ne yazık ki aynı resmi bugün Varşova ya da Prag'da T-shirtler üzerinde görmek mümkün oluyor).Adam Smith yaklaşık olarak 200 yıl önce ölmüştü. Şimdilerde onun taptığı ve betimlemeye çalıştığı sistem sıkıntı ve kabuslarla dolu bir 70 küsur yıllık süreçten sonra büyük bir başarı kazanmış ve ne derece etkin olduğunu bir avuç ayrık otu hariç hemen herkese kabul ...

ABD EKONOMİSİ VE KÖRFEZ KRİZİ

Türkiye basınında, Sovyetler Birliği konusunda çarşaf çarşaf yazılar yayınlanırken, nedense ABD ekonomisi hakkında bir satır bile yok. Piyasa hayranı "sol" aydınlar bu konuyu konuşmak bile istemiyorlar. Bunu anlamak mümkün değil. Bu yazının amacı ABD ekonomisi hakkında bazı bilgileri ortaya koymaya ve bu durumun Körfez krizi ile olan ilişkilerini açıklamaya çalışmak. Körfez krizi sırasında, İlhami Soysal Milliyet gazetesinde, bir yazısında Amerika'da çalışan bir bilgisayar ve elektronik mühendisi Çağatay Koç'un kendisine yazdığı bir mektuptan bahsediyor. Mektup şöyle başlıyor:"Türkiye'deki Amerika, özellikle de Amerikan ...

SON ON YILIN VERGİ POLİTİKALARI NEYİ ANLATIYOR?

Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından hazırlanan ve kamuoyundan gizli tutulan bir çalışmanın sonuçlarına göre sanayi burjuvazisinin "yatırım yapma şevkini" kırmamak için büyük şirketlere sağlanan kurumlar vergisi istisnaları 1989 yılında toplam olarak 6 trilyon 326 milyar liralık bir vergi kaybına yol açtı. Bu rakam 1981 yılı için 46 milyar 878 milyon liraydı. Elbette aradaki 8 yıllık sürenin enflasyon oranı ile düzeltilmesi gerekiyor ancak bu düzeltme sonucunda bile kurumlar vergisi istisnaları yoluyla burjuvaziye aktarılan gelirin insanın sinirlerini fazlasıyla bozacak derecede yüksek olduğu ...

T.C. MALİYESİ VE MEMUR ZAMLARI

Muhtemelen bayramdan önce tatsızlık çıkmasın düşüncesiyle açıklanması ertelenen memur zammının hangi oranda olacağı kamuoyunda boş yere tartışıldı. Çünkü bütçenin beş aylık performansı yüzde 25'in üzerinde bir artışın çok zor olacağını açıkça gösteriyordu. Bütçenin yılın ilk beş ayına ait rakamları geçen yılın aynı dönemdeki açığın tam 8 kat üzerine çıkıldığını ortaya koyuyordu. Elbette bu oranı enflasyonun yarattığı şişkinlikten kurtarmak gerekiyor. Bu durumda ortaya çıkan rakam ise 4,8 oluyor. Yani bütçe 1990'ın ilk 5 ayında 1989'un ilk 5 ayına göre yaklaşık olarak ...

1990’LARDA DÜNYA EKONOMİSİ: SIÇRAMANIN KESKİN SIRTI

Türkiye solunda ve aslında dünya solunun büyük bir bölümünde, kapitalizmin güncel dinamikleri ve muhtemel yönelişlerinden söz açıldığında tekrarlanıveren birkaç cümle var. "Bunalım derinleşiyor, çelişkiler had safhada, kapitalizm çöküyor..." İster 60'ların, ister 70'lerin, isterseniz bugünlerin siyasi yayınlarını açın, belli nicel farklılıklar dışında bu tür ifadelere rastlamak mümkün. Teori alanında ise bir, bu söylemin arka planını örme uğraşı; iki, aklıselim'e çağıran cılız bir diğer yaklaşım...Kapitalizmin marksist analizde sergilenen temel dinamiklerinin geçerli olduğunu düşünenler için bu üretim tarzının tarihsel olarak geçici niteliği, "kaderi" ...

TÜRKİYE KAPİTALİZMİNİN SORUNLARI: DÜN-YARIN

Türkiye kapitalizmini konu alan hemen tüm çalışmalarda iki ana eksen öne çıktı. Bunlardan birincisi kaynak, ikincisi pazar sorunudur. Kaynak ve pazar sorunlarının bu denli öne çıkması, bir rastlantı ya da bu çalışmaların sahiplerinin öznel tercihlerinden kaynaklanmadı. Kaynak ve pazar ikilisi, karşılıklı belirleyicilik ilişkisi içinde sermaye birikiminin sürdürülmesinin temel unsurları olarak ele alınmalı. Başka bir deyişle, kaynak ve pazar sorunlarını çözemeyen bir kapitalist ülkede, sermaye birikiminin siyasal, ekonomik ve ideolojik alanlarda bunalımlara kapalı olabilmesi mümkün değil.Türkiye kapitalizminin bu anlamda kendine özgü ...

Sayfa 12 of 13 1 11 12 13

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur