Etiket: Marksizm / Yöntem

ALTINCI YIL …

Altıncı yıla giriyoruz. Şöyle geriye dönüp bakıldığında, tek başına "bağımsız" olarak değerlendirilecek bir "yayın" etkinliğinde çok belirgin bir "başarı"dan sözetmekte güçlük çekiyoruz. Bütün diğer parametrelerden uzakta, "iyi bir teori dergisi çıkaracağız" kaygısının egemen olduğu bir uğraşın altıncı yılından sözediyor olsaydık, belki bugün "önemli bir iş yaptık" biçiminde yazmakta zorlanırdık.Ama, önemli bir iş yaptık. Ve bu kez, yalnızca bu tesbitte bizim yanımızda olanlarla yani yapılanı şu veya bu ölçüde önemli bulanlarla birlikte sesli bir muhasebe yapmakta yarar var. Yapılanlara bir anlam ...

SOLUN İHTİYACI: YENİ BİR MARKSİST EKOL

Türkiye'de solun en önemli güncel görevlerinden birinin yeni bir marksist ekol yaratmak olduğuna inanıyorum.Bu kolay iş değildir. Aynı anda farklı alanlara yayılan çok boyutlu hamleleri gerektirir. Ama, Türkiye sosyalist hareketinin ayakları üstünde dikilmesi ancak bu yöndeki çabalarla mümkün olacaktır.Konuyu zihinlerde oluşabilecek bazı temel soruların yanıtlanması şeklinde ele alıp öyle deşmek istiyorum. Başka deyişle "Türkiye’de yeni bir marksist ekol yaratmanın gerekliliği" dendiğinde, bunun hemen ilk planda çağrıştırabileceği temel sorularla işe başlanabilir.Başlayalım:Önerinin gerekçesi temeli ya da karşılık düşeceği umulan ihtiyaç nedir?"Ekol" sözcüğünden ...

ULUSAL SORUNDA ÇIKMAZLAR VE UFUKLAR

Reel sosyalizmin çözülüşüyle birlikte marksizmin tüm teorik yapısı yeniden sorgulanmaya başladı. Sosyalist hareketlerin ne bu hesaplaşma rüzgarından kaçınmaları mümkün, ne de sahaya anlamlı bir kendine güvenle çıkmaları... Kendine güven duygusu da çok aşındı. Bu aşınmayla birlikte reel sosyalizmin on yılları boyunca, teori ve ideoloji adına yaşananların korkunç bir rehavet olduğu da su yüzüne çıktı.Bir teorik muhasebede sağlıklı sonuçlara ulaşılabilmesi kimi koşulları gerektirir. Birinci olarak sözünü ettiğimiz toplumsal-politik teori olduğuna göre sezgi gücünün çok önemli bir payı olacaktır. Yine yaşanan bunalımlardan ...

MARKSİZMİ “ONDOKUZUNCU YÜZYILIN BİLİMİ” OLARAK NİTELENDİRENLER

2000'e Doğru Dergisi'nin 1 Eylül 1991 tarihli sayısında Sovyetler Birliği'ndeki son gelişmeler üzerine bir tartışma var. Tartışmacıların birisi Yalçın Küçük, diğerleri Sadun Aren ve Doğu Perinçek. Y. Küçük'e şöyle bir soru yöneltiliyor:"- Bu Yeltsin nereden çıktı? Gökten zembille mi indi? SBKP Politbürosu'nun üyesiydi."Y. Küçük'ün cevabı inanılmaz ama şöyle:"Sovyetler Birliği'nde bu tür insanlar yetişmiştir. Şu anda kapitalist yolcular egemen olmuşlardır. Bunun kaynağını, ne bürokraside görüyorum, ne de işçi sınıfında. Yepyeni küçük burjuvalar türemiştir ve giderek onlar iktidar olmuştur. Yeltsin gibi, Şevardnadze ...

BİR SİLKİNİŞİN BAŞLANGICINDA…

Metin Çulhaoğlu, Gelenek'in 35. sayısındaki yazılarında, solda teorik, siyasal ve örgütsel bir iç silkinişin yaşanması gerektiğini ifade etti. Altının daha baştan çizilmesi gerektiğini düşündüğüm ilk nokta, sözkonusu silkinişin bir süreç olarak tarif edilebilirliği. Gündemde, tek bir hamleyle bir şeylerin "bitirilmesi" ve sonra da yola koyulma beklentisi bulunmuyor. Tersine, sürecin ancak ve ancak "yola koyulma" ile yaşanabilirliği sözkonusu. Bu durum, tartışmanın doğal sınırlarını da çiziyor. Sınırlar, bilinemezciliğe hapsetmiyor kuşkusuz. Öngörü ve perspektiflerimiz yol açıcılık işlevi görecektir ve bunların şekillendirilmesi özel önem ...

EMPERYALİZM TARTIŞMALARI

Bu yazının temel hedefi, Türkiye komünist sosyalist hareketinde değişik yetkinlik düzeylerinde ara ara açığa çıkan, ancak genel olarak bir klişe halinde varolan konumların savunusunu destekleyen emperyalizm tartışmaları olacak.Emperyalizm tartışmaları yeniden başlıyor, bu sefer gerçekten ciddiye alınacağını ummak istiyoruz. Yazının ilk bölümünde birinci kuşak marksistlerin ve bazı batılı aydınların emperyalizm üzerine incelemeleri kısaca özetlenecek. İkinci bölümde ise Türkiye'de şu anda yapılan tartışmalar hepsini kapsama iddiası olmaksızın ele alınacak.Emperyalizm tartışmaları yirminci yüzyılla birlikte komünistlerin en çok tartıştıkları konulardan birisi oldu. Rosa ile ...

“TEORİ” DEYİNCE NE ANLAŞILMALI?

Şimdi teoriden söz etmenin sırası mı?Kim ne derse desin tam sırası. Hatta denilebilir ki, teoriden söz etmek hiç bu kadar önem kazanmamıştı. Teorinin sosyalist hareketteki yerine zaman zaman değinilse bile, bundan, yani teoriden tam olarak neyin kastedildiği konusuna pek açıklık getirilmez. Sözgelimi, kastedilen Marx'ın, Engels'in ve Lenin'in geride bıraktığı düşünce mirası mıdır? Yoksa buna da dayanan, ama tek başına bundan ibaret olmayan bir başka yapı mı? Teori, yalnızca sağlamlığı kanıtlanmış bilgilerden oluşan yerleşik bir sistem midir, yoksa henüz sınanmamış varsayımlar ...

SOLDA İDEOLOJİK SİLKİNİŞ İÇİN DÜŞÜNCELER

Türkiye'nin son otuz yılına bakıldığında ilginç bir durum dikkati çekiyor. Türkiye kapitalizminin üretime ve iç pazara dönük dinamizmi ile solun göreli etkinliği arasında bir ilişki gözleniyor. Genel hatlarıyla bakıldığında Türkiye'de solun yükseliş dönemi, 1960'ların ortaları ile 1977 arasındaki yıllardır. Aradan zaman geçtikçe, 12 Mart'ın solu geriletmede belirli sınırların ötesinde etki yaratmadığı anlaşılıyor.Özetle, Türkiye kapitalizminin üretime dönük iç dinamizmi ile en genel anlamda sola yönelim arasında doğrusal bir ilişki olduğu ileri sürülebilir.Bu ilişkinin temelindeki etmenler ayrıca tartışılabilir. Örneğin iç pazara dayalı ...

Sayfa 12 of 17 1 11 12 13 17

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur