Etiket: Türkiye Solu

GÜNDEM:GERİCİLER “İLERİCİLER” ve ZEMİN’E YANIT

Gelenek Kitap Dizisi çıktığından bu yana bir gerçeği sürekli olarak vurguluyor: Türkiye sosyalist hareketi, siyasal bağımsızlığını teorik bağımsızlığı aracılığıyla güvence altına almadıkça "siyaset" üretmekte zorluk çekecek, görüş bildirme kaçınılmaz hale geldiğinde sinir bozucu gerilikteki yaklaşımlarla yetinmek zorunda kalacaktır. Kaçınılmaz görüş bildirme "görevlerimizden" biri olan seçimler, geleneksel mizah şölenimizdir.' Radyoda, dergilerde "halkımız askeri yönetimi onayladı" (1983), "SODEP, DYP ve RP'nin aldıkları oylar halkın memnuniyetsizliğinin göstergesidir" (1984), "demokrasi güçlerinin zaferi" (1986) gibi değerlendirmeler artık eleştirilmesi olanaksız bir komedinin parçası haline gelmiştir. Ancak ...

TÜRKİYE’DE GELENEKSEL SOL: YÜZYILLIK REHAVET

Gelenek dizisinin 4. kitabında yer alan “Geleneksel Solun Anatomisine Doğru” başlıklı çalışma ile elinizde bulunan bu yazı arasında örtüşen ilgi alanları ile paralel ve birbirini tamamlayan tezler var. Bu yazı, sözü edilen çalışmanın çizdiği çerçeveye sadık kalarak geleneksel solun yaşadığı sorunlara, bu kez Türkiye geleneksel solunun programatik özelliklerini öne çıkartarak yaklaşmayı deniyor.Hedef, sosyalizmin tarihini ve sorunlarını anlamaya dönük çabaların vazgeçilmez araçları olarak düşündüğümüz temel kavram ve kategorilerin netlikle algılanmasında bir ileri adım atmaktır. “Gelenek” ve “geleneksel sol” kavramları söz konusu ...

PROLETARYAYA AMİN Mİ, ELVEDA MI?

Sanayi devriminden bu yana sınıf ilişkilerini irdeleyen çözümlemeler 18.yy’ın sonundan ilk sosyalist devrime değin, sürekli olgunlaşması beklenen bir birikim oluşturdu. Dünyada 1917’den itibaren yeni bir iktisadi-sosyal sistemin doğmasıyla sınıf mücadeleleri ve sınıf-iktidar ilişkilerine yaklaşımda, Marksist tarih ve ekonomi politiğin geçtiğimiz yüzyılın ortalarında kazandığı ilk ivme, belli ölçülerde daha rafine açılımlara taşındı. Alt üst oluşların kısa zaman dilimlerine sığması, artık yüzyılımızın sonlarına uzanan kimi sorunlara olgun çözümlemelerle anlam kazandırılmasını zorlamıştır.  Sosyalizmin ülkemizdeki olgun gelenek zaafları ile siyasal deneyim çokluğu arasındaki eşitsiz ...

DEMOKRASİCİLİK TUTKUSU VE ZEMİN DERGİSİ

Türkiye solu bir gerileme döneminden, sağ bir dalganın etkilerini her bir yanında taşıyarak çıkmaya çalışıyor.  Özellikle de Yeni Sol’un oluşturmaya çalıştığı sağ platform bugüne kadar benzer dönemlerde pek rastlanmamış bir hitap alanı buluyor. Oysa Türkiye solu derlenip toparlandığı konjonktürlerde, tam tersine, radikal rüzgarlar estirmeye alışıktı. 60’ların başı sosyalist teori ve politikanın derinlikten yoksun algılanışlarına rağmen, hem sınıfın içinde ileri uçların tutulması, hem de sosyalizme açık aydınlar üzerinde bir çekim gücünün kurulmasıyla yaşandı. 70’lerde 12 Mart durgunluğundan uyanılırken bir yandan geleneksel ...

GELENEKSEL SOLUN ANATOMİSİNE DOĞRU

Bu ülkenin geleneksel solunda ilk tanıdıklarımdan, sevimli, sıcak ve yiğit Atilla Arsoy’un anısına...Gelenek dizisi kitaplarında sola ilişkin olarak yapılan bir sınıflama dikkat çekmiş olmalı. “Geleneksel sol” ve “yeni sol” biçimindeki bu sınıflama, bölgesel ya da geçici nitelikteki bazı çizgileri ayıklayıp tabloyu yalınlaştırdığı için yararlıdır sanıyorum. Elbette tanımlamalarda belli bir netliğin sağlanması, kavramların içlerinin doldurulması koşuluyla. Özetle, hem geleneksel solun hem de yeni solun sınırlarının doyurucu biçimde çizilmesi gerekiyor. Yazının ilk hedeflerinden biri, bu.Günümüzde solun iki ana kesiminden biri olan geleneksel ...

11. TEZ VE SOSYAL DEMOKRASİ

Yayınlanmaya başlandığından beri ilgi çeken bir kitap dizisi var: 11. Tez. "Sol" yayıncılığın erken gelmiş bir güncellik içerisinde sıkışmaya başladığı bir dönemde "teorik bakabilen" bir dizinin varlığı, her türlü eleştirinin ötesinde, önemsenmelidir. Kişi, eğilim veya grupların siyasetten uzak durmak gibi bir imtiyazın rahatlığını yaşaması elbette mücadele edilmesi gereken bir tutumdur. Ancak, söz konusu dizi, siyasal misyonlardan arınmış da olsa "siyaset"i teorik olarak dışlamayan, genel çerçevesinde ona önemli yer veren bir anlayışı da dışa vurmaktadır.Burada, geçmişte özellikle devrimci demokrat pratiği yaşadıktan ...

GRAMSCİ DÜŞÜNCESİ KİMLİK BUNALIMINDA

Antonio Gramsci... 1926 yılında hakkında hüküm verilirken "bu beynin yirmi yıl süreyle çalışmamasını sağlamalıyız" denen İtalyan düşünür. Bunu becerebildiklerini söylemek oldukça güç. Ancak, bu beynin özgürce çalışamadığı da bir gerçek. Gramsci açısından büyük bir talihsizlik. Ne var ki, Gramsci'nin talihsizliği yalnızca fiziki olarak sınırlandırılmasından kaynaklanmıyor. Ölümünden sonra, geriye bıraktığı ürünler hiç rahat bırakılmadı. Bir tür eziklik ve anlaşılır bir komplekse sahip olan batı Marksizmi bu ürünleri, içerdikleri teorik yükün kaldırılabilirliğinin çok ötesinde bir açgözlülükle tüketti. Eski New Left editörü Anderson, ...

TÜRKİYE’DE SİVİL TOPLUMCULUK (1981-86)

Giriş: İki TipolojiBu yazıya Türkiye'nin 70'lerde yaşadığı toplumsal-siyasal hareketlenme içerisinde biçimlenen iki insan tipolojisinden söz açarak başlamak istiyorum. Birincisi, politikaya uzaktan ve soğuk bakan aydın, diğeri gündelik bir pratikte sürüklenirken bilgilenmeye zaman ayıramayan sade militan- kadro... İkincisi, devrimci demokrat ve sosyalist gençlerde vücut buldu; geride bıraktığımız altı yılda da toplumun sorunlarının en pahalı faturaları bu insanlara kesildi. Diğer kesim ise, bu yazının asli konusunu oluşturan sivil toplumcu bir operasyon girişimine maddi temel oluşturdu.Siyasallaşmanın yaygınlaştığı bir süreçte teorisiz mücadeleci tip, depolitizasyon ...

68 KUŞAĞI ÜZERİNE

Yeni Gündem Dergisi'nin geçen yıl Kasım ayında çıkan 37. sayısında "1968 kuşağı"na ilişkin çeşitli değerlendirmelere ve anılara yer verildi. Derginin kapağını bu konu oluşturdu. Burada derginin konuya yaklaşım biçimini tartışacak değilim. İçeride Ertuğrul Kürkçü tarafından yazılan "1968 Yılı" başlıklı bir değerlendirme ise oldukça önemli. Kürkçü' nün değerlendirmesi o yılları yaşayanlara bugün daha geniş boyutlu çağrışımlar yaptırabiliyor. Bunlar üzerinde durmak istiyorum.Kürkçü'nün yazısını okuyup bitirdiğimde yazara saygı duydum. Kuşkusuz yalnızca saygı değil. Yazıda katıldığım pek çok saptama da yer alıyor. Ama Türkiye'nin ...

Sayfa 23 of 24 1 22 23 24

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur