Cemal Hekimoğlu

Cemal Hekimoğlu

BURUK YAZI

Gelenek artık altıncı yılına giriyor ve tastamam altı yıldır ağız tadıyla bir "Ekim" yazısı yazma şansına nail olamadık! Şimdi tam 74 yıl sonra bırakalım toplumsal yıkımı, Lenin'in ülkesinde Lenin'in büstlerinin dinamitlenerek havaya uçurulmasının teknik nedenlerle sakıncalı bulunduğu bir sırada Ekim devrimi için bir şeyler yazmak gerçekten kolay olmuyor.Bu nedenle karşı-devrimin zaferinin önünü açan gelişmelere değinmek açıkçası daha fazla işime geliyor. Hoş bu gerekli de... Bugünkü karşı-devrimci sürecin rotasının değişme olasılığının çok azaldığı bir durumda bile Ağustos'taki gelişmelerin karanlık yönlerinin aydınlığa...

TARTIŞMAYA DIŞARIDAN KATKI: BİR YOLDAŞIN MEKTUBU

TARTIŞMAYA DIŞARIDAN KATKI: BİR YOLDAŞIN MEKTUBUGörüş'ün Kasım sayısında Sayın Ahmet Kaçmaz'ın iki yazısı çıktı. Bunlardan ilki sosyalist demokrasiye ilişkindi ve sosyalizmi siyasal içerik ile araçlarından arındıran liberallikte tezler ileri sürülüyordu.İkinci yazı Macaristan'a değiniyor ve Kaçmaz haklı olarak Macar komünistlerine(!) kızıyordu. Bir de bir tepkisi vardı ve insanların Macar komünistleri gibi gömlek değiştirircesine düşünce değiştiremeyeceğini yazıyordu Kaçmaz, buna inanmadığını belirtiyordu.Değiştirilen gömleklerden söz açılması nedeniyle, Kaçmaz'ın sosyalist demokrasiye ilişkin yazdıklarına koşut bir mektubu buraya koymak zorunluluğunu hissediyorum.C.H.1996'da yıllar önce tanıştığım bir yoldaştan...

SOSYALİST ÖRGÜTLENMEDE OLASILIKLAR VE OLANAKLAR

Türkiye solu uzun süredir "birlik"le yatıp "birlik"le kalkıyor. Somut sonuçlar, ya da sonuçsuzluklar da alındı; bir tarafta SP, diğer tarafta TBKP... İlkinde birleşik yasal parti hedefiyle yola çıkıldı, eski TİKP'e ulaşılabildi... TBKP'de gerçekleşen birlik ise, aslında ayrı durmaları için ideolojik-politik gerekçelerden yoksun kalmış iki oluşumu biraraya getirdi. Bu bir başarı sayılacaksa, TBKP'ye yazılabilecek şu ana kadarki tek başarıdır.Bu yazı birlik sorununa ilişkin yeni yeni formüller yaratmak iddiasında değil. Ama, solda her çevrenin geliştirmeye çalıştığı birlik model ve perspektiflerine önemli düzeltmeler...

GÜNCEL MESAJLAR…

"Türkiye solu, kendi tarihinin en sorunlu ama, en çok gelecek vaat eden dönemini yaşıyor."Çok beylik geliyor, değil mi?12 Mart sonrasında, 80'in öngünlerinde ve son yıllarda benzer vurgulamalarla çok sık karşılaştık.Güçsüzdük, ama güçlü olacaktık. Eziliyorduk, ezecektik. Sorgulanıyorduk, sorgulayacaktık... Anlaşılmıyorduk, anlatacak, anlaşılacaktık. İlerici sınıf uzaktı, yakınlaşacaktı. Azdık, çoğalıyor ve çoğalacaktık...Böyle derdik ve sonra kendimiz adını koyardık "kuru dolduruş edebiyatı" diye...Eğer, bugünü kaytarmak, oyalamak veya geçiştirmek gibi bir arzudan kaynaklanmıyorsa, güçlü olmaya, sorgulamaya, iktidara, anlaşılmaya, çoğalmaya yönelik bir güven tazeleme mutlaka gerekiyor.Güçleneceğiz, çoğalacağız...Peki,...

SOL TARİHTE NESNELER İÇİN KISA BİR NOT

1956'daki 20. Kongre sonrasında uluslararası harekette ortaya çıkan şaşkınlığı, hüznü, hatta hayal kırıklığını şimdi daha kolay anlayabiliyorum. "Buzların çözülüşü" olarak adlandırılan sürecin en keskin dönemeçlerinden birisi bu kongreydi. Hangi haklı gerekçelerle yola çıkılırsa çıkılsın, hangi doğru hedefler gözetilirse gözetilsin, "buzların çözülüşü"nde beceriksizlikler çokçadır ve 20. Kongre de bu beceriksizliklerin bir parçasıdır. 1950'lere kadar uluslararası harekette bugün sanılanın tam tersine, puritan, özverili, inanmış bir kadro birikimi vardı. Özellikle gelişmiş batılı ülkelerde hatta ABD'de (ideolojik tutumları ne olursa olsun) uzaklaşan devrimci nesnelliğe...

Yazdığı Konular

Yazdığı Sayılar

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur