Erhan Nalçacı

Erhan Nalçacı

Bir Savaş Nedeni Olarak Bağdat Demiryolu ve Nabucco

Geçtiğimiz Temmuz ayında önce AB Komisyonu ve ABD temsilcilerinin gözetiminde hattın geçtiği ülkelerle birlikte Nabucco Doğal Gaz Boru Hattı anlaşması imzalandı. Hemen arkasından Rusya ile Güney Akımı Projesi’ne imza kondu. Birbiri ile çelişkili gibi gözüken anlaşmalar “Güçlü Türkiye”nin diplomatik zaferi olarak sunuldu. Yükselen bir bölge gücü olarak Türkiye’nin emperyalist merkezlerden bağımsızlaşan dış politikasının başarısı olarak alkışlandı. Türkiye’nin enerji transferinde vazgeçilmez bir ülke konumuna geldiği yazıldı. Oysa Nabucco projesine biraz daha yakından bakınca bir seri tuhaflık hemen fark ediliyor. Aşkın Süzük’ün...

Ulusların Entegrasyon ve Birlik Süreci: Hangi Birlikten Yanasınız?

Bundan dokuz sene önce Aydemir Güler’in “Yollar nasıl çakışır? Türkiye solu ve Kürt dinamiği” makalesi Gelenek’te yayımlanmıştı.Giritli, Aydın (Aydemir Güler), “Yollar nasıl çakışır? Türkiye solu ve Kürt dinamiği.”, Gelenek, sayı: 62, 2000, s. 19-40.Bir yıl sonra genişletilmiş hali “Yolları Birleştirmek, Sosyalist Devrim ve Ulusal Sorun” adı ile kitap olarak yayımlandı. Güler, Aydemir, Yolları Birleştirmek Sosyalist Devrim ve Ulusal Sorun, 2001, Gelenek Yayınları,  İstanbul. Bu makale ve bu kitap, bütün cesareti, bilimsel çözümleme yeteneği, aydınlığı ve kuvvetli çağrısı ile masa üzerinde...

Sağlığın Politik Ekonomisi, Sosyal Devletin Çöküşü

Sağlığın Politik Ekonomisi, Sosyal Devletin Çöküşü İlker Belek Yazılama Yayınevi Mart 2009, İstanbul Son 20 yıldır emperyalist merkezler sağlık sistemine bir plan doğrultusunda müdahale ediyorlar. Bu müdahale, emperyalist ülkelerin kendileri kadar Türkiye gibi bağımlı ülkeleri de kapsıyor. Bir yerde bu operasyon “kısa yüzyıl” olarak da adlandırılan 20. yüzyılın acısının çıkarılması olarak ele alınabilir. 1917’de başlayarak işçi sınıfı iktidarlarının sağladığı siyasi atmosfer, bir çok ülkede devrim olasılığı, emperyalizmi emekçi sınıfların istemlerine yanıt vermek zorunda bırakmıştı. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası kapitalizmin...

KÜBA’DA ÖZGÜN SOSYALİST KURULUŞUN EVRENSEL SORUNLARI

Her Küba ziyaretinden sonra yazılan izlenimleri okumak için eskisi kadar istekli değilim. Yoksul ama mutlu insanlar, sağlıktaki başarılar, insanların güzelliği... Bunlar tamam. Küba çok özgün koşullarda sosyalist devrimi sürdürmek, başlangıcından bu yana gevşeyip derinleştiği dönemler de olsa, ABD emperyalizminin başını çektiği uluslararası bir kuşatma altında sosyalizmi kurmak zorunda kaldı. Bu nedenle Küba birçok cephede yoksullukla, kısıtlarla boğuştu, ama öte yandan sosyalizmin üstünlükleri ile farklı alanlarda parlak başarılar elde etti. Bu süreçteki bütün özgün yanlarına rağmen Küba’da sosyalizmi kuranların insanlık adına...

BİR EMPERYALİST İŞGAL MEKANİZMASI: EGEMENLERDEN SUÇLU YARATMA

Bu yazıda yeterince birikmiş olan tekil olaylardan tarihe ilişkin bir soyutlama yapılmaya çalışılacaktır. Soyutlanmadığı sürece kendi başına olayların işçi sınıfı siyasetinde yol gösterici olması zordur. Tarihselci geleneğimiz her olayın özgün yanları olmasına karşın genel kuralların çıkartılabileceğini söylemektedir. Burada üzerinde çalışacağımız kural, emperyalistlerin bir ülkeyi işgal ederken veya işgal edilmiş bir ülkede işgali derinleştirmek veya direnişi yok etmek için soyluluk, burjuvazi veya işçi sınıfı olup olmadığına bakılmaksızın ülke egemenlerinden suçlu yaratmayı bir mekanizma olarak kullanmalarıdır.Emperyalist işgalden ne anladığımızı belirtmekte yarar var....

DEVLET ÇÖZÜLÜRKEN KAMUSAL ALANDA ERİME

 Bir süredir Gelenek’te Türkiye’de devletin çözülmekte olduğuna ilişkin saptamalar yer aldı.Kemal Okuyan, “Çözülüşten vazife çıkarmak”, Gelenek 89, 2006, sf. 23-34.  Metin Çulhaoğlu, “Devletin çözülmesi: Mevcut durum, olasılıklar ve görevler” Gelenek 94, 2007, sf. 47-56 Bu tez en kapsamlı ifadesini ise TKP’nin 8. Kongre Raporu’nda buldu.“TKP 8. Kongre Raporu”, Gelenek 94, 2007, sf.7-24 Söz konusu makaleler ve Kongre Raporu’nda belirtildiği gibi çözülme sürecini etkileyen birçok faktör bulunmakta ve süreç kendisini farklı şekillerde yansıtmaktadır. Devleti çözen faktörlerden birisi, devletin kamusal alandan çekilmesine...

TÜRKİYE’DE ABD KARŞITLIĞININ OMURGASI VAR MI?

Türkiye’de bir ABD karşıtlığıdır gidiyor. Anketlere göre Türkiye dünyada Amerikan karşıtlığı şampiyonu. Halkın yüzde 88’i ABD’ye karşı olumlu duygular beslemiyor.Cumhuriyet, “ABD Karşıtlığı Tırmandı” (Amerikan Pew’un araştırmasına göre ABD için olumlu görüş bildirenlerin oranının en düşük çıktığı ülke Türkiye), 15 Haziran 2006. Tabii ki bu anketin nasıl yapıldığını ve gerçeği ne kadar yansıttığını bilmiyoruz. Ancak etrafına bakan herkes ABD’ye karşı olumsuzluğu hissedebiliyor. ABD yetkilileri bu durumdan şikayetçi; bir yandan bu durumun düzeltilmesini, diğer yandan da halkın eğilimlerine kulak asmayacak otoriter bir...

Yazdığı Konular

Yazdığı Sayılar

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur