Gelenek

Gelenek

OKURLARLA

Merhaba,30. kitabımızı sizlere ciddi bir gecikmeyle ulaştırabiliyoruz. Bu gecikmeyi kitapçığımızın içeriğinin affettirmesini diliyoruz. Hemen söyleyelim, bu gecikmenin yılda altı kitaplık hedefimizi aksatmaması için çaba göstereceğiz.Siyaset gazetesinin 13 no'lu Mayıs '90 sayısında Sovyetler Birliği'ndeki reform süreçlerinin sosyalizmin uluslararası kazanımlarını tehdit eder boyutlar almasına karşı çıkan bir yazı yayınlamış ve bu doğrultuda bir imza kampanyası başlatılmıştı. Kampanyamız, sanırız Gelenek'in sizlere ulaştığı günlerde sona erecek. "Ekim'e Sahip Çıkın!" başlıklı metnimizi imzalarla birlikte SBKP'nin Temmuz ayı başında düzenlenecek olan 28. Kongresine bir mesaj olarak...

OKURLARLA

Gelenek'in bu kitabı global ekonomik ve siyasi süreçler ve bu düzeydeki gelişmeler çerçevesinde Türkiye kapitalizminin dinamiklerini, muhtemel gelişmeleri konu alıyor. Seçtiğimiz ana konunun özellikle geçtiğimiz yıl sosyalist sistemde yaşanmaya başlayan çözülme bağlamında son derece güncellik kazandığını söyleyebiliriz.Aydın Giritli dünya kapitalizminin bunalımını geçmişi ve bugünüyle ele alarak konumuza uluslararası iktisadi bir çerçeve çizmeyi deniyor. Global-tarihsel çerçevenin tamamlanmasını hedefleyen ikinci çalışma Hikmet Seçkinoğlu'nun. Seçkinoğlu iki bölümden oluşturmayı tasarladığı yazısının bu ilk bölümünde 1917'den 1949'a kadar dünya siyasetinin evrelerini, temel niteliklerini tartışıyor. Gelecek...

OKURLARLA

Dizimizin bu kitabı başka yayın faaliyetlerimizin yarattığı bir sıkışıklık nedeniyle gecikerek elinize ulaşıyor. 28. kitabımız 1990 yılındaki ilk sayımız. Geçen kitabımızdan bu yana yayınevimizden Metin Çulhaoğlu'nun Sovyet Deneyinden Siyaset Dersleri adlı çalışması yayınlandı. Emeğin ve Eğitimin Kurtuluşu Yolunda Gençlik başlıklı bir kolektif broşür çalışması ile A. H. Dinler'in TİP Tarihinden Kesitler'inin hazırlıkları da sona ermek üzere.Elinizdeki sayımızda ilk iki yazı Türkiye solunun güncel durumunu konu alıyorlar. M. Çulhaoğlu ile Aydın Giritli'nin çalışmalarının birbirlerinin tamamlayıcı nitelikte olduğunu düşünüyoruz. Her iki yazı...

TÜRKİYE SOLU: KARMAŞIK BİR TABLOYU ANLAMA DENEMESİ

Bu yazı, Gelenek'in bir önceki 27. kitabında yer alan "Solda Boşluk Var mı?" başlıklı yazının bir devamı ya da tamamlayıcısı olarak okunabilir. "Onların içinde de üç ayrı eğilim varmış. Birincisi 'bu iş böyle gitmez' diyormuş. İkincisi 'bu iş bizle başladı bizle bitecek'de ısrar ediyormuş. Üçüncü eğilim ise başka bir yol aranışı içindeymiş..."Türkiye solunda neler olup bittiğini merak edenler, sordukları sorulara bu tür yanıtlar alıyorlar. Yukarıdakine benzer saptamalar, soldaki grupların büyük çoğunluğu için geçerli olmaya başladı. Bugün, içinde yalnızca iki ayrı...

OKURLARLA

Merhaba,Elinizdeki 27. kitabımızla yayın yaşantımızın üçüncü yılını da doldurmak üzereyiz. Bundan sonraki kitabımızı Aralık ayında sizlere ulaştırmayı planlıyoruz.Geçen kitabımızın "Okurlarla" bölümünde verdiğimiz bir sözü yerine getiremedik. 27. kitabın Türkiye ağırlıklı bir derleme olacağı yolundaki taahhüdümüz gerçekleşmedi. Çeşitli nedenlerle bu konuyu Aralık ayına erteledik.Bu kez ise sunduğumuz çalışmalar belirli bir ana konunun parçalarını oluşturmuyor. İlk yazı Metin Çulhaoğlu'nun. Çulhaoğlu son aylarda hız kazanan solda birlik tartışmalarının bulunduğu noktada bir durum saptaması yapmayı ve birlik çalışmalarına ilişkin, çeşitli öneriler de içeren bir...

BİRLEŞİK GİRİŞİM ÜZERİNE YAKLAŞIMIMIZ

Son bir aydır bazı sosyalist dergi ve gazetelerde yer alan ve "SOSYALİSTLERE" başlığını taşıyan açıklamanın ne gibi gelişmeler için bir başlangıç oluşturacağını hep birlikte göreceğiz. Gelenek bu anlamda kendi perspektif ve temennilerini oldukça açık bir biçimde sol kamuoyuna yansıtmış durumda.İçinde bulunduğumuz ay yapılması düşünülen genişletilmiş toplantı(lar), sözü edilen deklarasyonun hangi kanallara akacağı konusunda önemli ipuçları verecektir. Gelenek bu ilk sınava girilirken, kendi tavrını ve nasıl bir yaklaşımı "sorumlu" ve "yapıcı" olarak değerlendirdiğini daha açık bir biçimde yansıtmanın doğru olacağı kanısındadır.Başta...

OKURLARLA

26. kitabımızla merhaba!..Geçen sayımızda ele alınan perspektif, örgütlenme ve legal sol parti konuları, bu kez değişik boyutlarıyla yine ana temamızı oluşturuyor.Bilindiği gibi geçtiğimiz ay Türkiye sol kamuoyuna hitaben 18 imzalı bir deklarasyon yayınlandı. Bu kitabımızda da yer alan söz konusu deklarasyonun doğal uzantısı olarak Ağustos ayı içerisinde yapılması düşünülen bir genişletilmiş toplantıya ilişkin Gelenek'in yaklaşımları ilk yazımızı oluşturuyor. Bu kısa değinmede reformist-yeni solcu-geleneksel solun radikal kesimleri biçiminde özetleyebileceğimiz kümelenmelerin muhtemel tavırları ve bizim bu tavırlara ilişkin ön değerlendirmelerimiz yer alıyor.Bu...

SOL PARTİ VE SOLDA DURUM SAPTAMASI

Ülkemizde sosyalist hareketin sorunlarına ciddiyetle eğilenler, bugün en azından bir noktada görüş birliği sağlamışa benziyorlar. En genel ifadesiyle bugünkü temel sorun, sosyalizmin ülkenin siyasal gündemine yerleştirilmesi sorunudur. Tek tek sosyalist odakların kendi etkinliklerinin ötesinde, aynı zamanda birleşik bir gücün sergilenmesi ve bu arada kitlesellik alanının zorlanıp genişletilmesiyle...Bu saptamanın, görüş birliğini bozmayacak şekilde biraz daha açılması mümkündür. Örneğin görüldüğü kadarıyla kimse, böyle bir görüş birliğinin somutta karşılık bulmasıyla (birleşik bir parti) Türkiye sosyalizminin tüm sorunlarının bir anda çözülüvereceğini sanmıyor. Oluşacak birleşik...

OKURLARLA

Dizimizin elinizdeki kitabı oldukça güncel ve somut politik bir içerik taşıyor. Kitabımızın başlığı Sol Harekette Durum ve Perspektif konusunun değişik boyutlarıyla tartışıldığı yazılardan önce, Türkiye'nin gündemini sarsan 1 Mayıs kutlamaları üzerine bir değerlendirme yer alıyor. Serdar Aydın'ın yazısı, ölü ve yaralılarımızın acısını henüz taptaze taşıdığımız 89 1 Mayıs'ının özel önemi ve ayırt edici yanlarının altını çizerken olası abartılı yorumlara yönelik uyarılarda bulunuyor.Ana konumuzun ilk çalışmasını Gelenek imzasıyla yayınlıyoruz. "Sol Parti ve Solda Durum Saptaması" başlıklı bu kolektif çalışmada solda yer...

SOLUN TARİHİNE BAKARKEN

Türkiye solunun kendi geçmişine bakışı, ağırlıklı olarak, içinde bulunulan dönemin biriktirdiği kendine özgü tepkiselliklerin gölgesini taşımıştır. Türkiye solunun örgütlenme ve mücadele içinde yer alan kesiminin kendi tarihine "akademisyence" yönelmesi, kuşkusuz ne mümkün ne de kendi başına istenir bir durumdur. Yine de, aşağıda özetlemeye çalışacağımız nedenlerle, Türkiye solunun özellikle 1920-60 dönemine belki bir parça "üstten", daha doğrusu veri alınmış bir örgütçülük ve politika modelinin katı ölçütlerinden çok, genel düşünsel süreçlerin analizine ilişkin araçlarla yaklaşılmasının yararı olacaktır.Başka pek çok ülkede olduğu gibi...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur