Etiket: Felsefe

“SAHİDEN ÖYLE Mİ” DİYE DÜŞÜNMEK

Kimler tarafından ne zaman ve hangi gerekçelerle verildikleri pek bilinmeyen bazı yargılar toplumda çok tutulup benimsenebilirler. Örneğin takımını motive etme konusunda Türkiye'de Mustafa Denizli'nin eline su dökecek teknik adam olmadığını, artık futbolla ilgilenmeyenler bile duymuştur. Bedri Baykam'ın ressamlığını kimse bilmese bile, adamın "çağdaşlık simgesi" olduğunu cümle alem öğrenmiştir. ANAP'lı Bülent Akarcalı'nın tam tamına bir "batı Avrupa liberali" olduğunda basın hemfikirdir. Sorsanız, herkes "Türkiye'deki doğal güzelliklerin dünyanın başka hiçbir yerinde olmadığını" söyleyecektir. Bunun gibi daha onlarcası...Bunların bir bölümü, çok yaygın olarak ...

LENİN’İN DÜŞÜNCESİ

1980 yılında bütün dünyada Lenin'in doğumunun 110. yılı kutlanmıştı. Dönem, reel sosyalizmin prestij erozyonunun başlamadığı bir dönemdi. Dünyada en çok okunan yazar olması yeryüzünde sınıf mücadelesinin adının anıldığı her yere içkin olması, Vladimir İlyiç'in "devletli" konumunu ortadan kaldırmıyordu. Öyle ya, Lenin düşüncesi arkasındaki koskoca bürokratik mekanizma, tabular ve zorlamalarla ayakta kalmıştı...Marksizm içi tartışmalarda birkaç yürekli Batılı aydın dışında bu duyguları ifade eden pek çıkmamıştı. Ancak ne zamanki, Lenin "içerden" terkedilmeye başlandı, bütün dünyada medeni cesareti olanlar arttı. Beklenti şuydu; reel ...

TARİH, PRAKSİS VE YÖNTEM

"Bir nesnenin tarihi olmaksızın o nesneye ilişkin bir kuram olamayacağı gibi, o nesneye ilişkin bir kuram olmaksızın o nesnenin tarihi de olamaz." N.ÇernişevskiyTarih üzerine bir yöntem çalışması olarak düşündüğüm bu yazıya, öncelikle bir saptamayla başlamak istiyorum. Saptama şu: "Tarihsel geçmiş"in ne olduğu sorunu aynı zamanda "tarihsel bilgi"nin ne olduğu sorunu olarak ele alınmalıdır. Bir başka deyişle ikinci soruna verilecek cevap birincisine yöntemsel bir geçişi ifade edecektir.Yaptığım saptama önemli bir başka soruna daha işaret ediyor. Sorun sanırım özetle şöyle ifade edilebilir: ...

MARKSİST YÖNTEM ÜZERİNE

Uzunca bir süredir Türkiye sol yazında, Marksist teorinin kendi bütünselliği içinde tartışıldığı görülmüyor; görünen, teorinin farklı departmanlarının kendi teorik, pratik sınırları içinde ele alınıp tartışıldığıdır. Tek ülkede sosyalizm, sosyalist demokrasi tartışmaları ilk akla gelenler. Bu tartışmalarda teorik perspektif içerilmiş fakat, ayrıca ortaya konmamıştır. Marksist teori, kendi içinde, inceleme nesneleri farklı soyutlama düzeylerine sahiptir. Bu anlamda bu düzeylerin her biri ayrı tartışma konusu olabilir, ancak bütünselliğinden koparılamaz. Bu çalışmanın amacı, teoriyi kendi bütünselliği içerisinde ele almak ve bu yöndeki tartışmalara kapı ...

BİR DEĞİŞTİRME ARACI OLARAK YÖNTEM

Teorik kavramlar, soyut genel düşüncelerdir. Düşüncenin kavramlaşması, somutun zenginliğinde değişen içinde değişmeyenin, formda özün açığa çıkmasını sağlarken; bu sürecin kendisi kullanılacak yöntemin kendisi olur. Sonraki aşamalarda kullanılacak bu kavram-lar uygulanacak yöntemin bir argümanı olacaktır. Dolayısıyla yöntem, kavramlaştırmada kendisini gösterirken, varolan kavramların kullanımında da kendisini gösterir.Kavram yönlendirilmiş düşüncedir. Bu haliyle hem gerçekliğin bir öğesi hem de onun dönüştürenidir. Böylesi bir formülasyon a priori bir ''amaç'' varsayar. Bu amaç nesnel gerçeğin eleştirisidir. Eleştiri öznel olanın nesnel olana müdahalesidir.Marksist teori, maddeci eleştiri formunda ...

KLASİKLERDE FELSEFE VE YÖNTEM

Bu çalışmanın amacı Marx, Engels ve Lenin’in felsefe üzerine yazdıklarına kısa bir bakış.Böyle bir yazı değişik şekillerde yazılabilir. Akademik yönün ağır bastığı ama buna karşın, akademik titizlik nedeniyle, siyasal yönünü törpülenmesiyle ya da siyasal uzantıları vurgulamak adına “alt yapı üst yapıyı belirler” sınırlarını aşamayan ve vulgarizasyonlardan korunmadan... Bunların dışında bir yol daha var: Akademik titizlikten çok uzak düşmeden ama bütünselliği sergileme adına da siyasal özü küllendirmeden somut siyasal pratiğe bağları kurarak.Marx, Engels ve Lenin’in felsefe üzerine yazdıklarının salt düşünsel kaygılarla ...

İDEOLOJİ VE SİYASET: BİR MODEL ÖNERİSİ -1

İdeoloji ve siyaset, Marksist teoriye ilişkin tartışmalarda özellikle ilgi toplayan alan haline geldi. Gramsci'nin "keşfedilmesi" ve Althusser'in çalışmaları, Avrupa'da tartışmaların odak noktasını oluşturdu. Siyaset ve ideoloji ile doğrudan bağlantılı bir üçüncüsünü, "kapitalist devlet"i de katınca, üstyapı olarak tanımlanan alan büyük ölçüde dolmuş oluyor. Devlete ilişkin tartışmalarda Miliband, Laclau, Poulantzas gibi isimler öne çıkıyor. Böylece, ayrıntılı üstyapı çözümlemeleri, Gramsci'nin ölümüyle Marksist teoride yitirir gibi olduğu yeri son 20-25 yılın çalışmaları ile yeniden bulmuşa benziyor.Türkiye'deki sol okurun bu birikimden büsbütün kopuk olduğunu ...

“YENİ DÜŞÜNCE TARZI” KAVRAMIYLA BİR “DENEME” DENEMESİ

İçeriği henüz belirlenmemiş bir "Yeni Düşünce Tarzı" kavramı var. Bilimcisinden politikacısına kadar, apayrı konuları ve nesneleri olan insanlar, karşılarına çıkan ve çözmekte zorluk çektikleri sorunları ancak "yeni bir düşünce ya da yaklaşım tarzı" olursa çözebileceklerini, giderek daha yoğun biçimde ifade ediyorlar. Bu aynı zamanda, insanların nitelikçe farklı ve eski yaklaşım biçimleriyle çözemeyecekleri yepyeni sorunlarla karşılaştıkları anlamına da gelir. Bugünkü aşamada hemen herkes, ileri sürdüğü yeni bir tezi bu "Yeni Düşünce Tarzı" kapsamı içine sokma şansına sahip bulunuyor. Besbelli ki kavram, ...

Sayfa 2 of 3 1 2 3

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur