Etiket: Güncel Değerlendirmeler / Sosyalist Tavır

“KÖKEN ZITLAŞMASINI GERİDE BIRAKMAK”

Türkiye sosyalist hareketinin, 60'ların sonundan 80'lerin ortasına kadar uzanan döneminin irdelenmesinde iki temel çizginin belirleyiciliğinden söz etmek, gerçekten anlamlı olabilir. Kökeni önce TKP'ye, sonra 61-71 TİP'ine dayanan "partili gelenek" ile '60'lar sonunda uç veren "hareket geleneği"nin iki ana eksen sayılması, sosyalist harekette yaklaşık 15 yıllık bir tarih kesidinin anlamlı bir çerçeveye oturtulması açısından yararlı işlevler görebilecektir.Şimdi yakın tarih araştırmalarım bir yana bırakalım ve Türkiye solunun güncel durumunu, yaşanan tıkanıklığın aşılması için zorlanacak yolları düşünelim. Bu durumda, az önce sözü edilen ...

BATIYA YÖNELMEK…

Çağımızı "kapitalizmden sosyalizme geçiş çağı" olarak adlandıran bir siyasal programın savunucularındanım. Bu program, yakında parti kimliğine kavuşacak. Ve bu arada hep birlikte, yaklaşık beş yıldır "yeni dünya düzeni" denilen "dünya hâli"ni yaşıyoruz. Bu düzende, "sosyalizme geçiş"ten eser yok. Bu düzen, sosyalizmle bağlantıyı, sosyalist kuruluş süreçlerinin tasfiyesi, sosyalist ideoloji ve örgütlenmelere karşı amansız bir saldırı ile kuruyor.Daha bir süre bunun böyle gitmesi beklenebilir. Peki, bizim programatik çerçevemiz, bu bağlamda ne kadar gerçekçi ve yakın döneme ilişkin ne tür beklentilere sahip?İşin bilimsel ...

DEVLET OTORİTESİ Mİ, İDEOLOJİK HEGEMONYA MI?

Türkiye'de burjuva cephesinde kullanılagelen çok çeşitli ideolojik motiflerden soyut ve saf haliyle bir model olarak, "ideolojik hegemonya" türetmek pek mümkün olmamıştır. Milliyetçilikten laisizme, ılımlı ve avam bir İslamcılığa, batıcı-modernist bir hattan "asker millet" söylemine kadar değişik ideolojiler Türkiye'de düzenin ideolojik örtüsünün yan yana getirilmiş yamalarıdır. Yamalar sağladıkları çeşitlilik yönüyle işlevseldir, ama ne toplumsal ayıpların üzerilerini doğru dürüst örtmeyi sağlayabilirler ne de birbirlerini "kararlı" biçimde bir arada tutabilirler. Dolayısıyla kısaca tasvir etmeye çalıştığımız bu yapının en vazgeçilmez öğesi, bizzat zor ve ...

“SAHİDEN ÖYLE Mİ” DİYE DÜŞÜNMEK

Kimler tarafından ne zaman ve hangi gerekçelerle verildikleri pek bilinmeyen bazı yargılar toplumda çok tutulup benimsenebilirler. Örneğin takımını motive etme konusunda Türkiye'de Mustafa Denizli'nin eline su dökecek teknik adam olmadığını, artık futbolla ilgilenmeyenler bile duymuştur. Bedri Baykam'ın ressamlığını kimse bilmese bile, adamın "çağdaşlık simgesi" olduğunu cümle alem öğrenmiştir. ANAP'lı Bülent Akarcalı'nın tam tamına bir "batı Avrupa liberali" olduğunda basın hemfikirdir. Sorsanız, herkes "Türkiye'deki doğal güzelliklerin dünyanın başka hiçbir yerinde olmadığını" söyleyecektir. Bunun gibi daha onlarcası...Bunların bir bölümü, çok yaygın olarak ...

“MİLLİYETÇİ ŞAHLANIŞIN” DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Türk milliyetçiliğinin kişiliksiz yapısına sevinmek mi gerek?Faşist hareketin "kan kusturup" karşılığında "kan kustuğu" dönemlerdeki eğreti "milliyetçi kabarma"yı bir kenara bırakırsak, 60'lar sonrasında yaşanan tüm gündemlerde milliyetçilik bu ülkede korkak, entrikacı ve kaypak olmuştur.Milliyetçiliğin devlet eliyle beslenip kontrol edildiği onlarca ülke vardır. Ama devletin milliyetçilik tansiyonunu gün gün, saat saat belirlediği ve onu tam anlamıyla kendisine tâbi kıldığı Türkiye'den başka nerede görülmüştür?Bulgaristan'dan göç sırasında, Azerbaycan olaylarında, hatta Kürt ulusal kurtuluş hareketine karşı geliştirilen şoven tepkilerde nasıl bir milliyetçikle karşılaştınız?Son dönem futbol ...

BİR SİLKİNİŞİN İLK ADIMLARINI ATARKEN…

Önümüzdeki dönemde, sosyalist ideoloji ve dolayısıyla sosyalist hareketin de şekillenmesine damgasını vuracak ne tür temel ideolojik motiflerle karşılaşacağız? 60'lı yıllarda yaşanana benzer biçimde, mevcut tüm sorunların gerek sağ gerekse sol tarafından algılanışını belirleyen ya da en azından önemli oranlarda etkileyen, bir prizma olarak iş gören başat bir ideolojik motif çıkacak mı? Yoksa, sınıfsal ayrışmalara koşut olarak ideolojik motiflerde de ciddi farklılaşmalar beklenebilir mi?Rahatlıkla uzatılabilecek olan bu listedeki sorular, sosyalist hareketin geleceği ile ilgilenen herkes tarafından önemsenmek durumunda. Verilecek yanıtlar, marksizm-leninizmin ...

KERTENKELENİN KUYRUĞU

Son bir kaç yıldır, kapitalist sistemin içinde bulunduğu bunalımın derinleştiğini gösteren bir dizi ekonomik veriye rağmen, bunun "sol"un hanesine bir artı olarak geçmediği bir dönem yaşanmakta. Bunun başlıca nedeni reel sosyalist sistemin yaşadığı çözülüş ve sözü edilen bunalımın siyasi sonuçlarının gözlenememesi. Tabii ki bu iki sonuç birbiriyle oldukça ilişkili. Kapitalist ekonominin, problemli bir döneminde, sosyalist sistemin ortadan kalkmış olması, bunalımın "sol" bir çıkışa yönelmesini engellemektedir. Şu anda gözlenen, ekonomik tıkanıklığına rağmen "sağ"ın siyasi alanda daha da küstahlaştığıdır."Sosyal devlet" anlayışının terk ...

BİR ADIM İLERİ ÜÇ ADIM SOLA…

Son on yılda edebiyat alanında -belki bir ölçüde şiir ve edebiyatın diğer alanlarından unutulmuş ve umulmadık birkaç örnek hariç tutulacak olursa- iş için ya da salt tanımak amacıyla diyemeyeceğiniz, gerçekten zevk alarak okuduğunuz, içinde yaşadığımız dünyaya, Türkiye'ye, ileriye doğru kendine yol açmaya çalışan bireye dair bir şeyler bulduğunuz ve bu anlamda kendinizi kelimenin gerçek anlamında teslim ettiğiniz "ufuk açıcı" yanlar taşıyan, nitelikli yeni edebi eserlerle karşılaştınız mı? Yoksa cinselliğin ve metinsel oyun anlayışının hakim olduğu edebiyat ürünleri ve genelde kitapla, ...

RENATA ENGELMANN İLE SÖYLEŞİ

Renata Engelmann Almanya PDS (Partei Demokratischen Sozialisten-Demokratik Sosyalist Parti) içindeki Komünist Platfom'da yer alıyor. Alınan işçilerinin şu anki durumu hakkındaki gönüşlerini GELENEK'e anlattı.Şimdi, Demokratik Almanya standartlarına göre "vahşi kapitalizm"i ve onun ayrılmaz parçası işsizlik ve sefaleti yaşıyoruz.Onurlarına yedirememelerine rağmen pek çok (eski Demokratik Almanya vatandaşı) insan yardım derneklerine bağımlı ve yiyecek için para dilenir hale geldi. Sonuç olarak sefalet içinde yaşıyor.Onurlarına düşkünler, çünkü Demokratik Almanya'da ailelerinin ve kendilerinin ihtiyaçlarını kendi el emekleri ile sağlıyorlardı ve bundan mutluydular. Çalışmak her insanın ...

Sayfa 20 of 31 1 19 20 21 31

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur