Kimilerine göre marksizmin bunalımı, başkaları için bürokratik despotizmin çöküşü...Reel sosyalizmin yaşadığı çözülme süreci Doğu Avrupa'da işini şimdilik bitirmiş görünüyor. Arnavutluk ve sosyalist sistemin geçmişte en dejenere ögelerinden biri olan Yugoslavya'da da yolun sonuna yaklaşılıyor. Sovyetler Birliği dışında, Asya'nın bir ucunda, bir de Karayipler'de sosyalizm devlet iktidarına sahip olmaya devam ediyor. Emperyalizmin dünyanın yeniden yapılandırılması planında sıranın henüz bu ülkelere gelmemiş olmasının belli nedenleri var. Bunlardan bazıları şunlar: Öncelikle kitleler nezdinde sosyalizmin meşruiyet derecesinin bu son örneklerde yüksek olduğu unutulmamalıdır. Kapitalizmin ...
Türkiye siyasi gündemini bu kadar uzun süre, bu derece çapsız hiç bir yapı bu kadar beceriksizce işgal etmemişti. ANAP, iç çelişkiler, cumhurbaşkanı, ordu, meclis derken tüm bunları karikatürize de olsa "Hanedan" altında toplayabilme becerisiyle birlikte.Bugün birbirleriyle karşılıklı ilişkiler içinde Özal-büyük burjuvazi ilişkileri, doğrudan bağlılık ve kimi bağımsızlık dozlarını da içeriyor.Bunu son olarak memalizmin ölümünü açıklayan Özal'ın tavırlarında görüyoruz. Evet, ekonomi-devlet ilişkisi, devlet-halk ilişkisi, sınıfların birbirleriyle ilişkisi, Kürt ulusunun tanınması, dış politikadaki değişiklikler, emperyalizmin jandarması olma pratikleri ile Kemalizm artık tarihsel ...
Bu yazıda, Körfez'de olup bitenlerin kısa bir hatırlatılması ve Türkiye'de politika sahnesinden kısa değinmelerle politik panoramanın çizilmesi hedefleniyor.Başlarken "sosyalist sistemin yıkılmasından sonra ortaya çıkan yeni dünya düzeni... " kalıbını kullanmanın rahatsızlığını hissediyoruz. Burjuvasıyla, demokratıyla, reformistiyle, devrimcisiyle birçok çevrenin pek çok kere çeşitli amaçlarla kullandığı bu söylemin daha yazının başında bir tepkisellik yaratmasından korkuyoruz. Ama gerek şu anki verili durumu çok iyi anlatması, gerekse yıkılmayacak bir sosyalizm kurulacağına ve dünya düzeninin o zaman yeniden şekilleneceğine olan inancımız nedeniyle yine bu şekilde ...
SS Kararnameleri’nin bir uygulaması olarak 29.12.1990 tarihinde "toplatma kararı" olmaksızın, "Dergiler Platformu"nun bastırdığı "Özel Sayı"nın polis tarafından keyfi olarak alıkoyulmasını protesto ediyor, bu Özel Sayı'da yayınlanacak olan yazımızı yayınlıyoruz.Türkiye kapitalizmi işçi sınıfı karşısında son 15 yıldır sistemli bir baskı ve yıldırma politikası izledi. Bugün görünüşte bir "demokratikleşme" yaşanıyor. Ancak, "demokratikleşme" işçi sınıfına yönelik baskılar sözkonusu olduğunda geçersizleşiyor. Türkiye kapitalizmi ister faşizan, ister demokratik görünümlü yönelişlere girsin; bu değişmeyecek. İşçinin en sıradan sosyal hak talebi, patronları ve onların temsilcisi politikacıları sopaya, ...
Son aylardaki iki gelişme Türkiye’de solun bir bölümünce denenen yeni kültüre uygun yeni politikayı zor durumda bıraktı. Biri Körfez diğeri de Zonguldak’da doruğa çıkan işçi direnişi. Trajikomik bir rastlantı ile öteki bileşenleri de TBKP reformizmine teslim olmuş SBP girişimcilerinin kuruluş başvurusu yapacakları tarih Amerikan emperyalizmince teslim alınmış olan Birleşmiş Milletler’in Irak’a Kuveyt’ten çekilmesi için tanıdığı sürenin de son gününe denk geliyordu. Sağ bir ideolojik konumda olduğu yıllardır bilinen iktisat profesörü Sadun Aren başkanlık işine Körfez krizine dair açıklamalarla başlamak zorunda ...
Sovyetler Birliği'nde birbirleriyle tutarlı bir biçimde yeni tezlerden oluşan bir strateji ortaya atılıyor. Tek tek ele alınınca bir anlam ifade etmeyen bu tezler, bir zincirin halkalarını oluşturuyor. Burada bu zinciri netleştirmek istiyoruz.Ancak daha önce aydınlatılması gereken bazı noktalar var. Sovyetler Birliği'nde bir darbe mi oldu Karşı devrimci bir klik mi iktidara geldi? Bunları ne söylemek, mümkün ne de söyleyenleri ciddiye almak. Gorbaçov iktidarı, birikmiş sorunları çözebilmek için,m bu tezleri açıklamak ve uygulamak zorunda olduğunu iddia ediyor. O zaman çok önemli ...
Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından hazırlanan ve kamuoyundan gizli tutulan bir çalışmanın sonuçlarına göre sanayi burjuvazisinin "yatırım yapma şevkini" kırmamak için büyük şirketlere sağlanan kurumlar vergisi istisnaları 1989 yılında toplam olarak 6 trilyon 326 milyar liralık bir vergi kaybına yol açtı. Bu rakam 1981 yılı için 46 milyar 878 milyon liraydı. Elbette aradaki 8 yıllık sürenin enflasyon oranı ile düzeltilmesi gerekiyor ancak bu düzeltme sonucunda bile kurumlar vergisi istisnaları yoluyla burjuvaziye aktarılan gelirin insanın sinirlerini fazlasıyla bozacak derecede yüksek olduğu ...
Politikayı savaş olarak düşünmek, politik tavırları savaş taktikleri ile adlandırmak marksistlere çok yabancı değil. En azından değil idi. Bugünkü gibi, barışın sınıflar mücadelesinin dışında "demokrat" bir barışseverlik içinde kavranıldığı ve her türlü uzlaşmacılığın barış adına kutsandığı bir dönemde ise bu benzetmelere tekrar dönmemizin bazıları için sadece bir "yabancılaştırma efekti" rolü oynayacağını bilmemize rağmen "Birlik" tartışmalarına bu savaş araç ve kavramları açısından bir göz atarsak ilk etapta Marksistler için "birliğin" savaş "birlikleri" olduğunu söylemek gerekmektedir. Örneğin 1917 Devrimi’nde Sovyetler, bugün için ...
Türkiye'nin bir dengesizlikler ülkesi olduğu çok sık söylenir. 1990 yılının ilk sekiz ayı düzenin yönelimleri, kararsızlıkları ve çelişkileri açısından zengin verilerle doluydu. Görünen odur ki, bu veriler, kararlı bir çözümün işaretleri haline dönüşmeden yığılmaya devam edecekler. Güncel dinamiklerden türetilebilecek kimi olasılıkları tartışmadan önce biraz geriye uzanıp genel siyasal ve ideolojik yapılanmanın yakın geçmişine gözatmakta yarar var.'80'DEN '90'LARA SİYASAL ÜSTYAPI 12 Eylül sonrası yerleştirilmeye çalışılan üstyapı çerçevesinde, siyasal partilere oldukça mütevazi bir yer uygun görülüyordu. Bu durum, yalnızca burjuva partilerinin özel ...
Yalı Mah. Karaağaç Sk. No: 14 Maltepe/İstanbul
posta@marksistmanifesto.com
Marksist Manifesto | Gelenekten Geleceğe