Etiket: Güncel Değerlendirmeler / Sosyalist Tavır

ULUS DEVLET, ETNİSİTE VE MİLLİYETÇİLİK SINIF MÜCADELESİNDE NEREYE VE NASIL OTURUR?

Milliyetçilik bağlamlı tartışmaların önde gelen referans isimlerinden birisi olan Gellner, Milliyetçiliğe Bakmak adlı eserini “ne sınıflar ne de uluslar tarihin daimi malzemeleridir (…) bu iki mite daha fazla ihtiyacımız yok”Ernest Gellner, Milliyetçiliğe Bakmak, (çev. S. Coşar vd.) (s.251) İstanbul: İletişim, 1998 diye bitiriyor. Evet, marksistler için de bu iki olgu, yani sınıf ve ulus daimi değildir. Ancak, yine marksistler için sınıf ve ulus sadece “tarihin malzemeleri” değil, tarihsel olgulardır. Bu nedenledir ki bunlar, iki mit hiç değildir. 21. yüzyılda gözlerimiz ...

YENİ BİR DÖNEM AÇILIRKEN

Dört yılda bir arpa boyu 11 Eylül 2001 New York ile 7 Temmuz 2005 Londra arasında dikkati çeken bir farklılık bombaların ardından oluşan kamuoylarına ilişkin. Dört yıl önce Batının kapitalist toplumlarında egemen güçlerce körüklenen ve fiilen oluşan ortalama psikoloji, saldırının hesabının sorulması yönündeydi. Oysa bugün başta İngiltere olmak üzere aynı toplumlarda emperyalizmin yeniden dizginlerinden boşanmasına cevaz verir bir hava gözlemlenmiyor. Bunun yerine batılı, ortalama suçun en azından anlamlı bir kısmını kendi egemenlerinin politikalarında aramaya yöneliyor. New York ve Londra belediye ...

ULUS DEVLET: “BİTTİ” DİYENLERE HATIRLATMALAR

Tarihi yorumlamak her kişinin harcı değil. Dünü ve bugünü okurken dikkatli olmalıyız. Özellikle söz konusu olan tarih, ideologlar tarafından yazılan ve amaçlı olarak saptırılan bir tarih ise daha da dikkatli olunmalı. Modern kapitalizmin kitleler nezdinde meşrulaşmasında, safsatalar ve hurafelerle dolu sapkın tarih yazımının rolünü küçümsemek mümkün görünmüyor. Tarih yazarının yerini uzun zaman önce ideolog, ‘roman’ yazarı alıyor. Kurgu olan ile gerçek olan arasındaki farkı ayırt etmek okuyucunun titizliğine ve ilgisine bırakılıyor.Gündelik hayatın içine kadar sızmış, sözde herkesin ne olduğunu bildiği, ...

DİNCİ GERİCİLİK NEREYE GİDİYOR?

Türkiye siyasetinin yönünü tayin eden eksenlerden biri her zaman dinci gericilik ile aydınlanmacılık arasına yerleşmiştir. Ancak açıkçası bu eksenin adlandırılmasındaki sorunlar dizisi bile hem eksen hem de yön hakkında tereddütler doğuruyor. Ne demeli, dinci gericilik mi, irtica mı, siyasal İslam mı, kökten dincilik mi? Ya diğer taraf için; aydınlanmacılık mı, laisizm mi, ilericilik mi, çağdaşlık mı, yoksa, olumlayarak veya tersi, kemalizm mi? Bu yazı adında bile bu kadar rivayet olan bir çelişkinin güncel biçimlerinden, bugün nereye akmakta olduğundan söz edecek. ...

KOMÜNİSTLER TARTIŞIYOR: DÜNYA SOLU NEREYE GİDİYOR?

Metin ÇULHAOĞLUTürkiye Komünist Partisi Siyasi Büro üyesi :Arkadaşlar ben kısa bir giriş yapmaya çalışacağım. "Dünya solu nereye gidiyor" başlığı altında şöyle bir şey yapabilir miyiz? Belli parametreleri alıp, birincisi sınıf hareketindeki eğilimler; ikincisi parti biçiminde örgütlenmiş sol, yani sosyalist, komünist çizgilerin sergilediği performans ve üçüncü parametre olarak da marksist teori ya da sosyalist teorideki durumu alıp, buradaki yönelişlere bakabilir miyiz?Bu üç parametre ışığında üzerinde durmamız gereken önemli bir nokta şu: 89-91 dönemecinde sosyalist sistemin çökmesinin, bu coğrafya dışındaki pek çok ...

YEDEKLER SAHAYA İNERSE…

Tuhaf şeyler düşünmekle meşhur Galip Usta, Nâzım' ın şiirinde yine tuhaf şeyler düşünmekle meşguldür:" ‘Babam neden kapattı dükkânını?Ve fabrika benzemiyor babamın dükkânına'diye düşündü16 yaşında.‘Gündeliğim artar mı?' diye düşündü20 yaşında.‘Babam ellisinde öldüben de böyle tez mi öleceğim?'diye düşündü21 yaşındayken.‘İşsiz kalırsam' diye düşündü22 yaşında.‘İşsiz kalırsam' diye düşündü23 yaşında.‘İşsiz kalırsam' diye düşündü24 yaşında.Ve zaman zaman işsiz kalarak‘İşsiz kalırsam' diye düşündü50 yaşına kadar."Hikmet, Nazım, Memleketimden İnsan Manzaraları, Adam Yayınları, sayfa: 11-12. Nâzım'ın şiirinde tuhaf şeyler düşünmekle meşhur Galip Usta, bizim zamanımızdan bakıldığında aslında aşırı ...

BURJUVA AYDINLANMACILIĞININ TÜKENİŞİ VE SOSYALİST AYDINLANMACILIK

Osmanlıca, neden anlaşılmaz bir dildi?Çünkü halkın bu dili anlaması istenmiyordu. “Saray dili” nin, daha doğrusu devlet dilinin halk dilinden ayrıştırılması, son derece bilinçli bir tercihtir. Bilgisiz halk, kolay yönetilir.Okuryazarlık oranının çok düşük olduğu bir ülkede, eğitim verilen küçük bir azınlığa gündelik konuşma dilinden farklı bir dil öğretilip bu dille yazmaları sağlandığında, hem halk “yukarıda” nelerin olup bittiğini izleyemez, hem de ayrıcalıklı bir katmana dönüşen “okumuş” insanlar halktan kopar.Roma İmparatorluğu ile onu izleyen Ortaçağ Avrupası’ nda da benzer bir durum söz ...

KRİTİK BİR KAVŞAKTA: MEVCUT DURUM VE OLASI GELİŞMELER

Emperyalist-kapitalist sistemin dünyamıza “yeni bir düzen” getirme iddiasıyla son 15 yıllık dönemde izlediği politikalar ve başlattığı girişimler, yeniden toparlanma sürecinin adımlarını atmaya çalışan komünist hareket açısından son derece önemli bir başlık oluşturmaktadır. Komünist hareketin önündeki görevler, birçok yönüyle, geçmiştekinden daha güçtür: Emperyalist sistemin peş peşe gelen girişimlerini dizginleyebilecek karşıt bir sistemin yokluğunda, kitleler üzerindeki etkisi ve sınıfla bağları açısından sorunlu bir dönem yaşayan komünist hareket, kendini toplama ve saldırıyı durdurma görevlerini bir arada yürütmek zorundadır.Tekil ülkeler alındığında, hareketin “dış dinamik” ...

Sayfa 7 of 31 1 6 7 8 31

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur