Türkiye solunun gümrük birliği konusunda bugüne kadar sergilediği performans hiç iç açıcı değil. Bu konuda fikir beyan eden sosyalistlerin büyük çoğunluğunun, gümrük birliği anlaşmasının içeriği hakkında bile doğru dürüst bilgi sahibi olmadığı rahatlıkla söylenebilir. Gümrük birliğini toptan reddetmenin yanlış bir tavır olacağını düşünen, daha "diyalektik" bir tavır geliştirmek gerektiğini savunan sosyalistler, ne uluslararası düzeydeki güncel ekonomik süreçleri, ne de AB-Türkiye ilişkilerini ciddi bir şekilde incelemiş durumda.İşin ilginç yanı, gümrük birliğine hayır diyenleri eleştirenler, Türkiye işçi sınıfının gümrük birliğinden ve AB ...
Emperyalist-kapitalist ülkelerde yaygın olan paralı eğitim, diğer bir anlatımla eğitimin özelleştirilmesi, ülkemizde de 1980'li yılların ikinci yarısından itibaren burjuva iktidarlar tarafından hızla yaygınlaştırılmaya başlanmıştır. Kısaca, emekçi çocuklarının paraları kadar okuyabileceği veya paralı burjuva çocuklarının "iyi bir öğrenim" yapabileceği anlamına gelen eğitimde özelleştirme, emekçi çocuklarının geleceğini karartmaya yönelik ciddi bir tehdittir. Bu memleket bizlerin, yani emekçilerin olduğuna göre, aynı tehdit ülkemizin aydınlık ve sosyalist geleceği için de ciddi bir tehlike oluşturmaktadır. Yalnızca ülkemizin değil, kapitalist- emperyalist ülkelerdeki emekçi çocuklarının da geleceğini ...
Sosyalizmin iktisadından kastedilen en azından bu yazı kapsamında iktisadi uygulamalar ya da teknikler değil. Bu yazının konusu olan çerçeve yaşanmış sosyalist kuruluş deneyimleri söz konusu olduğunda ekonomik politikaların tekil siyasal kararların ele alındığı bir tarih incelemesi olmayacak. Tikel olarak ele alınan deneyim ancak kendi sınırlı tarihselliği içinde açıklanabilir. Kuramsal bir açılım denemesi ise yaşanmış olanın tarihselliği ile sınırlanmamış daha geniş bir tarihsel çerçeveye oturtulmak durumundadır. Bu çerçeve genel olarak kapitalizmden sosyalizme geçişin tarihselliğidir.Bu yazıda sosyalist ekonomi ya da sosyalist kuruluş ...
Türkiye topraklarında kapitalizmin yeniden üretiminin yeni bir evresine giriyoruz. Bir yanda daha yoksul ve daha çaresiz olduğu halde on beş yaşına basan depolitizasyon sürecini henüz aşamayan ve şimdilik görece kolay yönetilen bir toplum, diğer yanda yamalı bohçaya dönen ideolojisi ile ekonomik krizi yaşayan ve dünya kapitalist sistemine tam entegrasyonu hedeflerken bunu sağlayacak sürecin yan etkilerinin düzenin çatırdamasına yol açacak dinamikleri ateşlemesinden (görüldü ki çok da haklı olarak) korkan burjuvazi... Bu yazıyı değinmeler formunda kaleme aldım. Amacım, güncel ekonomik gelişmeler boyutu ...
Gelenek bir yıldır, diğer pek çok sol yayın gibi, kriz çözümlemelerine ağırlık veriyor. Ancak geçtiğimiz yılın ikinci yarısından itibaren sol yayınlarda yer alan kriz tartışmalarının belirli bir doygunluk noktasına ulaştığını, yinelemelerin başladığını görüyoruz. Krizin öngörmüş olduğumuz gibi uzun süreceği, artık iyice netleşmiş durumdayken, çoğu yayının konuyu "tüketmiş" olması, sürecin kısırlığından kaynaklanmıyor. Gerek ekonomik alandaki, gerekse medyanın gündemindeki güncel gelişmeleri izlemenin her geçen gün daha sıkıcı hale geldiği söylenebilir. Ama kriz sürecini bunlara indirgemek mümkün değil ve olmadığını teorik ve siyasal ...
1994 Türkiye için oldukça hareketli bir yıl oldu. Burjuvazinin 1993 yılında boy gösteren krizi geçtiğimiz yıl içinde son derece önemli yeni boyutlar kazandı. Bu çalışmada Gelenek'te altına kişisel imzalar konulan çalışmalar yayınlıyoruz. Ancak bu çalışmaların büyük çoğunluğu kitap dizimize bir özellik kazandırdı. Gelenek'te aslında kollektif bir üretimin sonuçlarına belirli yazarlar imzalarını koyuyor. Kollektif bir mücadeleye endekslenmiş ideolojik ve siyasi üretimin varlığı bu çalışmalara yazarlarının kişiliklerini aşan bir kimlik kazandırıyor. Bu genel tarzımız. Okumakta olduğunuz bu yazıda ise kendi payıma üretimin ...
GÖZETİM ALTINDA TOPALLAYAN EKONOMİ YA DA
Geçen yazımızda sınıf hareketinin siyasallaşma düzeyindeki nesnel geriliğin Öncü örgüte yüklediği görevleri ele almaya çalışmıştık. Yazımızı, "siyasal dayatmacılık" misyonunun ilk elden nasıl ve nereye kadar sorularına muhatap olduğu saptamasıyla bitirmiştik. Konuya bu noktadan devam etmek istiyoruz.Siyasal dayatmacılık olarak ifade ettiğimiz, sosyalist hareketin siyasal faaliyetinin sınıfın mevcut siyasallaşma düzeyini zorlaması, sınıf mücadelesinin dinamiklerinden kopuk, keyfi bir etkinlik değildir. Nesnel dinamiklerin açtığı alanı genişletmeye yönelik müdahale, bu dinamiklerin üzerine oturmak zorundadır. Meşruluk salt bir haklılık sorunu olarak değil, bu dinamiklerle ilişkisi açısından ...
Gelenek'in bu sayısında, burjuva siyaset sahnesini konu alan çalışmalara ağırlıklı bir yer veriliyor. Bu yazıda, burjuva partileri ile ilgili daha özel çalışmaların alanlarına fazlaca girmeden, kriz koşulları ile birlikte burjuva siyasetinde açığa ya da öne çıkan kimi genel eğilimler üzerinde durulacak. Bundan önceki ve giderek bir diziye dönüşen yazılarımızın aksine, ekonomik gelişmelere çok daha sınırlı bir yer vereceğiz. Bu tercih, ekonomi cephesinde değişen pek az şeyin bulunmasından kaynaklanıyor.Bir yanda tıkanan sermaye birikim modeli, diğer yanda ise yeni bir sermaye birikim ...
Yalı Mah. Karaağaç Sk. No: 14 Maltepe/İstanbul
posta@marksistmanifesto.com
Marksist Manifesto | Gelenekten Geleceğe