Etiket: Kürt Sorunu

Bir HDP yazısı: Liberal ve ulusalcı sentez

Halkların Demokratik Partisi (HDP) üzerine yazılacak bir yazı birden fazla yönü içinde barındırmak durumunda. Türkiye tarihinde HDP sıradan bir muhalefet partisi olarak görülemeyeceği gibi, Türkiye’de sosyal demokrasinin ana unsuru pozisyonunda olmadığını ve meseleyi Türkiye’nin çeşitli özgünlükleri ile birlikte ele almak gerektiği açık olmalı. Buradan hareketle HDP’ye dair bir tartışmayı yürütürken bu yönlerin ana hatlarının ifade edilmesi gerekmektedir ve kabaca şu başlıkları yazmak mümkündür: HDP’nin Kürt siyasi hareketinin tarihselliği içerisinde ele alınması. HDP’nin Türkiye siyasetinde oturduğu güncel yerin netleştirilmesi. Kürt ulusalcılığı ...

Stratejik ittifaktan stratejik iltihaka:

Geçtiğimiz Mayıs ayında, ABD Savunma Bakanlığı eski üst düzey yöneticilerinden Michael Maloof, Rus devlet televizyonu RussiaToday’de verdiği demeçte ABD’nin,IŞİD’le savaşı sona erdikten sonra da Suriye’nin kuzeyini terk etmeyeceğini, ABD’nin Suriye’nin Kürt bölgelerinde daimi olarak kalmanın şartlarını oluşturmak için burada bir askeri üs kurma niyetinde olduğunu ifade etmişti.https://www.rt.com/op-edge/387881-us-turkey-pkk-kurds/ Temmuz ayında, PYD öncülüğünde kurulan Suriye Demokratik Konseyi (SDK) eş başkanı İlham Ahmed, AssociatedPress’e verdiği demeçte, Rakka’nın, IŞİD’den kurtarılması sonrasında  yönetilmesi ve yeniden inşası için ABD’nin uzun vadeli siyasi ve finansal desteğine ihtiyaç ...

Ekim Devrimi’nin mirası: Ulusal sorunun çözümü bağlamında bugün Kürt sorununa bakmak

19. yüzyıl pek çok şeyde olduğu gibi, matematik alanında da ciddi gelişmelere tanıklık etti. Bu gelişmelerin bir kısmı düşünce dünyasını ciddi anlamda sarstı. Bunlar arasında “ilginç” denilebilecek bir gelişme ünlü matematikçi De Morgan’ın öğrencisi Frederick ve kardeşi Francis Guthrie’nin ortaya koyduğu bir problemdi. Guthrie kardeşlerin De Morgan’la da paylaştığı problemin ana tezine göre birbirlerine komşu olan iki bölgenin farklı renklendirilmesi koşuluyla en fazla dört farklı renge ihtiyaç duyuluyordu.Keyman, E., Berkman, A., Doğanaksoy, A. (1991), Dört renk problemi, Matematik Dünyası, s. ...

Komünistler “bombalarla şekillendirilen” Türkiye’ye nasıl bakıyor?

Bu röportaj 4-5 Nisan tarihlerinde Gazete Manifesto haber portalında yayınlanmıştır. Röportaj: Merve Bahtiyar Türkiye son birkaç yılda gündemin hızla değiştiği günlerden geçiyor. Türkiye’nin gündemine gelen konularda uçlarda yaşanan tartışmalar ve uygulamalar, gündemin hızıyla birlikte siyasetin olağan işleyişini de etkiliyor. Yine böyle bir dönemde birkaç haftada bir patlayan bombalarla şekillendirilen bir ülkede, Gazete Manifesto olarak Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komitesi Üyesi Kurtuluş Kılçer ile bir röportaj gerçekleştirdik.   “Emperyalist-kapitalist sistem kaos yaratarak toplumu pasifize ediyor” Bugün ülkemizdeki siyasal gelişmelere dair bir ...

AKP’den İkinci Cumhuriyet’e, İkinci Cumhuriyet’ten Kürt sorununa: Bu paradigma değişmeli

Marksist Manifesto’nun ikinci sayısını Kürt Sorununa ayırması, meselenin dönüm noktalarından birine denk gelmesi açısından bu sayının değerini arttırıyor. Aslına bakılırsa Kürt Sorunu ya da Kürt siyasi başlıkları söz konusu olduğunda, solun çoğu teorik yayın organında, uzun zamandır dosya bazlı yazılardan değil, tekil yazılar okuyoruz… Ülke ve dünya gündeminde tuttuğu ağırlık ile yazın alanında tuttuğu ağırlık arasında bu orantısızlığın tahmin edebildiğim nedeni, parça bütün arasındaki bağın kurulmasının Kürt meselesindeki zorluğu olsa gerek. Tam da bu nedenle; bu zamanlarda, bu konunun ne ...

Soğuk bir yazı (*)

“Kuş konacak dam yok Lice’de.” Daha gençliğimin başlarında genç, devrimci bir sempatizanken hüzün, isyan ve ağıt dolu bir şarkıda geçen bu dizeyi hiç unutamamışımdır. O günlerden bu günlere gelinceye kadar Lice’de ve daha nice yerde kaç kez sergilendi devletin asimilasyon, inkarcılık ve yok etme siyaseti. Evet, Kürt halkının geniş yığınları on yıllarca kendilerini inkar etmeleri için süreklileştirilmiş tehditle-şiddetle karşı karşıya bırakıldılar. 2007 yılında tek taraflı ateşkesin olduğu bir aralıkta Cizre’de askerlik yaparken gözlemlediklerim ve bölgedeki geçmişe dair her iki ağızdan ...

Soruya doğru bakmak: Kürtleşen işçi sınıfı mı, işçileşen Kürtler mi?

Bazı sorunların üzerinde birçok kez durmanın bir sakıncası yoktur. “Kabak tadı” da verse, sorun çözülmediği ve dinamik bir sürecin ürünü olarak ek değişkenlerin soruna dahil olduğu bir tabloda, konuyu bir kez daha ele almak gerekiyor. Bu noktada Kürt sorunu da benzer bir içeriğe sahip. Kürt sorunu; bugüne değin şurasından ya da burasından ele alınmasına karşın, sorunun kendisinin güncel manada başka görünümler alıyor oluşu konuya yeniden eğilmeyi gerektiriyor. Dolayısıyla bilindik tezlerin yeniden üretiminden daha çok, bir hattın güncellenmesi ile karşı karşıyayız. ...

Kürt sorununu tarihsel çerçeve içerisinde kavramak – I: Bir dönemin anatomisi (19. yüzyıldan 1960’a)

Yazıyı yazma sürecinde fikri katkılarının yanında, yazının son bölümünün (Bir dönem kapanıyor: 1938-1960) yazımında destek olan Ali Öztutan yoldaşa teşekkürler... Türkiye topraklarında Kürt meselesini kavramak için belirli bir tarihselliği ortaya koymak ve bununla birlikte tüm olguları bu tarihsellik içerisinde ele almak gerektiği ülkemiz marksistleri açısından olmazsa olmaz bir zorunluluktur. Bu zorunluluk tek başına olguları doğru bir şekilde kavramanın ötesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan itibaren günümüzde kadar olan dönemi anlamlandırmak için gereklidir. Ulusal soruna marksist bakışın ana ilkelerinden sapmadan ve bununla birlikte ...

Ulusal soruna sınıfsal bakış: Yılmaz Güney’in Yol’u (*)

Sinemacı, yazar, şair kısacası bir anlatıcının, anlatıyor olma refleksine dair en güzel açıklamayı Sait Faik “yazmasaydım çıldırırdım” ifadesi ile somutlamış yıllar önce. Yazmasaydı çıldıracak olan bizler de, Türkiye sinemasının en büyük anlatıcılarından Yılmaz Güney’i ve onun anlatısının doruk noktası Yol’u konu edindik. Marksist Manifesto’nun bu sayısının dosya konusu “Marksizm, ulusal sorun ve Kürt sorunu” olunca diyalektik kavrayışı, sınıfsal bakış açısı ve elbette politik sinemayı politik bir biçimde yapıyor oluşu ile fark yaratan Güney’in Yol’u ile ufak bir katkı koymamak  olmazdı. ...

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur