Etiket: Marksizm / Yöntem

MARJİNALLİK TEMASI ÜZERİNE ÇEŞİTLEMELER

Siyaset "doğru" olarak bellenen bazı saptamalar üzerinde oluşturulur ve sürdürülür. Burada sözünü ettiğim, kısa vadeli hedefleri de içeren daha somut düzeydeki siyasettir. Yoksa, siyasi faaliyet içinde bulunanların ayrıca önsel ideolojik çerçeveleri, nihai hedefleri de vardır. Ne ki bunlar kesintisiz gündelik siyaset için kendi başına yeterli sayılamaz.Gündelik somut siyaset için, verili yapının belirli bir uğrağa özgü ekonomik, siyasal, sosyolojik, kültürel vb. doğrularının yakalanabilmesi gerekir. Bu aşağı yukarı bütün siyasal yapılanmalar için geçerlidir.Elbette sol için de. Ancak Türkiye solunun durumunu daha farklı ...

YENİ VE “YENİ”

Hepimiz biliriz: Marksistler, komünistler, yeninin yanındadırlar. Tarihin insan topluluklarının gelişimini yeni ile eskinin savaşımı olarak görürler, ilerlemenin yönünün her zaman yeni doğandan, gelişenden yana olduğunu saptarlar. Bu noktada da, tarihsel gelişmenin nesnel yasaları, komünistlerin sınıfsal tavır alışlarıyla çakışmakta, böylelikle de işçi sınıfının devrimci dünya görüşünün bilimsellikle üstüste düştüğünü parlak bir biçimde kanıtlamaktadır.Gerçekten de, toplum bilimlerinin ve tarih bilimlerinin durmaksızın gösterdiği şey; toplumsal yaşamda eskinin içinde doğup gelişen, eskiyle çatışarak serpilen ve utkuya ulaştığında, ait olduğu süreci tarihsel sarmalın bir üst ...

TROTSKİY VE ÖRGÜT

Bu konuyu ele almak birkaç nedenle gerekti. Birincisi, bugüne dek ele alınış biçimi gerçekten oldukça sığ bir görünüm veriyordu. Troçkistler doğrunun bir bölümü bile olmayan ama görünene oldukça sadık, bilindik söylemlerinde ısrar ediyorlar: Tamam, Trotskiy'nin siyasi yaşamında örgütsüz, partisiz geçen bir dönem vardır. Ama Trotskiy 1917'de partiye katılmıştır. Üstelik bu tarihten itibaren yazdıklarında parti ve partili mücadele vurgusu hep vardır. "Doğru ya da yanlış, benim partim" sözlerinin sahibinin Trotskiy olduğunu unutmamak gerekir vb.Başta geleneksel sol olmak üzere troçkizmin sıkı muhalifleri ...

TARİH, PRAKSİS VE YÖNTEM

"Bir nesnenin tarihi olmaksızın o nesneye ilişkin bir kuram olamayacağı gibi, o nesneye ilişkin bir kuram olmaksızın o nesnenin tarihi de olamaz." N.ÇernişevskiyTarih üzerine bir yöntem çalışması olarak düşündüğüm bu yazıya, öncelikle bir saptamayla başlamak istiyorum. Saptama şu: "Tarihsel geçmiş"in ne olduğu sorunu aynı zamanda "tarihsel bilgi"nin ne olduğu sorunu olarak ele alınmalıdır. Bir başka deyişle ikinci soruna verilecek cevap birincisine yöntemsel bir geçişi ifade edecektir.Yaptığım saptama önemli bir başka soruna daha işaret ediyor. Sorun sanırım özetle şöyle ifade edilebilir: ...

EKONOMİZMİ ELEŞTİREMEMEK…

1960'lardan başlayarak batı marksizminde ekonomizm üzerine geniş bir külliyat oluştu. Kimi lokal doğruların zaman zaman yakalandığını inkar etmek mümkün değil... Ancak bu yönelim, gerek bakışların ekonomizme çevrilmesine neden olan leitmotif gerekse eleştirilerin politik izdüşümleri gözönüne alındığında ne kendilerinin ne de "marksizmin" bunalımının aşılmasına hizmet etti.Hizmet ettiği şey, batıda 60'lardan itibaren bilinen rotasına oturmuş bulunan politik yaklaşımların gereksindiği teorik barutu sunmak oldu.Avrupa'da kitle ya da işçi hareketi açısından yüzyılın ilk çeyreğindeki konumundan oldukça farklı bir nesnellikle karşı karşıya olunduğunu herkes gözledi. ...

MARKSİST EKONOMİ-POLİTİK: YER VE ZAMAN SAPTAMASI

Ekonomi-politiğin kökü merkantilizme kadar uzanan serüveni sonlandı mı? Yoksa burjuva biliminin, cennet bahçesinden kovulan bu bilim burjuvaziye yönelik tehdidini yitirmeksizin varlığını sürdürecek mi?Burjuvazinin yükseliş çağında feodal üretim biçiminin tarihsel olarak aşılmış olduğunu göstermenin bilimi olarak en yüksek noktasına ulaşan burjuva ekonomi-politiği, toplumsal yükselişini törelleştirdiği burjuvazi tarafından ihanete uğratıldı. Marx, Kapital'in birinci cildinde, Ricardocu ekonomi-politik okulunun 1830'lardaki ölümünü burjuva ekonomisinin dejenerasyonunun belirtilerinden biri olarak çözümledi. R.L.Meek; Politics and Ideology and Other Essays Chapman and Hall Ltd., s.56 Burjuvazinin yükselişi öyle hızlıydı ...

FEMİNİZM BİR ALTERNATİF Mİ

"Kapitalist sistemin yıkılışından sonraki cinslerarası ilişkiler konusunda öngörebileceklerimiz temelde olumsuz bir karakter taşıyor ve çoğu durumda neyin ilga edileceğiyle sınırlı. Ancak yerine ne getirilecek? Buna ancak yeni kuşaklar karar verecek: Hiçbir zaman parayla ya da başka bir kudret aracıyla bir kadını satın alamayacak olan erkekler ve gerçek aşk dışında hiçbir nedenin kendini bir erkeğe vermeye zorlamayacağı, ya da iktisadi kaygılar yüzünden sevdiği erkeğe hayır demek zorunda kalmayacak olan kadınlar kuşağı. Bu kuşaklar ortaya çıktığında mevcut bütün davranış normlarını cehennemin dibine ...

“YENİLEŞME”: YENİ BİR OYUNCAK MI?

"... Marx, Engels ve Lenin'in bütünüyle farklı koşullarda geliştirip öne sürdükleri kimi çözümlemelerin, kendi bağlamlarından kopuk bir biçimde yinelenmemesi" gerekir. "Böyle bir çaba her şeyden önce Marksizm'in ruhunu boğmak, yaratıcı özünü hiç anlamamak olurdu." Çok doğru. Katılmamak mümkün değil. Bu sözler Yeni Açılım'ın ilk sayısının Çıkarken yazısında yer alıyor. Bu sözleri Gorbaçov'un, Marksizm'in "cansız bir dogma, tamamlanmış, hazır, dokunulmaz bir doktrin değil, canlı bir eylem kılavuzu" olduğunu söyleyen cümlesi izliyor. Belli bir kesimde bu tür sözlere, özellikle bugünlerde, oldukça sık ...

EŞİTSİZ GELİŞME ÜZERİNE BİR DENEME

İnsanlar tarih içinde bu adı vermemiş olsalar da doğayı, toplumu denetlemek ve değiştirmek için anlamaya yönelik çabalarını, “gelişme yasalarını bulma çabası” olarak görmek doğru olur.Yasa denince akla düzen, uyum geliyor. Bu çok eskiden beri böyle.Pisagor’un öğretisi matematikten kalkarak “bulduğu” uyuma dayanıyordu. O dönem bu düşünce o kadar inandırıcı gelmişti ki, simyagerler elementlerin düzgün çokgenlerden oluştuğunu düşünmüşlerdi.Bilinen gezegen ve renk sayısının aynı -7- olması gene bir uyumu anlatıyordu; uyum peşinde koşan insanoğlu tanrıların ve haftanın günlerinin sayısını yedi olacak şekilde ayarladı.Simyada ...

MARKSİST YÖNTEM ÜZERİNE

Uzunca bir süredir Türkiye sol yazında, Marksist teorinin kendi bütünselliği içinde tartışıldığı görülmüyor; görünen, teorinin farklı departmanlarının kendi teorik, pratik sınırları içinde ele alınıp tartışıldığıdır. Tek ülkede sosyalizm, sosyalist demokrasi tartışmaları ilk akla gelenler. Bu tartışmalarda teorik perspektif içerilmiş fakat, ayrıca ortaya konmamıştır. Marksist teori, kendi içinde, inceleme nesneleri farklı soyutlama düzeylerine sahiptir. Bu anlamda bu düzeylerin her biri ayrı tartışma konusu olabilir, ancak bütünselliğinden koparılamaz. Bu çalışmanın amacı, teoriyi kendi bütünselliği içerisinde ele almak ve bu yöndeki tartışmalara kapı ...

Sayfa 13 of 17 1 12 13 14 17

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur