Etiket: Türkiye Siyasi Tarihi

İŞÇİ SINIFI BURJUVAZİ KARŞISINDA – 1

İki bölümden oluşacak olan yazının temel konusunu, özellikle 1960 sonrasında bir çıkış yapan işçi hareketinin burjuvazinin program, politika ve örgütlenme biçimleri üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri oluşturuyor.Kimi ön açıklama ve değinmelerle başlamak yararlı olacaktır. Bu yazının, ne Türkiye'nin yaklaşık olarak son 40 yıllık siyasal tarihi üzerine yapılmış incelemelerden daha kapsamlısını gerçekleştirme, ne de bu alanda hiç söylenmemiş şeyleri söyleme iddiası bulunuyor. Daha çok, söz konusu kesite yukarıda açıklanan konu bağlamında yeniden yaklaşılacak.Tartışmanın eksenini sermaye birikim süreçleriyle birlikte tarif edilecek sınıflararası ...

SINIF İÇİ EŞİTSİZLİKLER: İŞÇİ ARİSTOKRASİSİ Mİ SENDİKA BÜROKRASİSİ Mİ? -1

Çok uzun zamandan beri bu sayfalarda yinelenen bir saptama ile başlamak istiyorum: Türkiye'de sosyalistler açısından siyasal gündeme girmek, işçi sınıfıyla kopmuş bağlarını yeniden kurmak ve bunları başarabilmek için gerekli olan politik aracı, yani devrimci sosyalist bir işçi partisini yaratmak bir zorunluluk haline gelmiştir. îçinde bulunulan marjinal konumun aşılması bir gerekirliğin ötesinde ölüm-kalım sorunudur. Daha önce söylenmişti; başarısızlık durumunda sosyalistleri bekleyen, 50'li yılları mumla aratacak bir likidasyondur. Zaman sosyalistleri sıkıştırıyor.Siyasal gündeme etkin bir özne olarak müdahale edememenin gösterge ve gerekçelerinden birinin ...

DEVLET OTORİTESİ Mİ, İDEOLOJİK HEGEMONYA MI?

Türkiye'de burjuva cephesinde kullanılagelen çok çeşitli ideolojik motiflerden soyut ve saf haliyle bir model olarak, "ideolojik hegemonya" türetmek pek mümkün olmamıştır. Milliyetçilikten laisizme, ılımlı ve avam bir İslamcılığa, batıcı-modernist bir hattan "asker millet" söylemine kadar değişik ideolojiler Türkiye'de düzenin ideolojik örtüsünün yan yana getirilmiş yamalarıdır. Yamalar sağladıkları çeşitlilik yönüyle işlevseldir, ama ne toplumsal ayıpların üzerilerini doğru dürüst örtmeyi sağlayabilirler ne de birbirlerini "kararlı" biçimde bir arada tutabilirler. Dolayısıyla kısaca tasvir etmeye çalıştığımız bu yapının en vazgeçilmez öğesi, bizzat zor ve ...

“MİLLİYETÇİ ŞAHLANIŞIN” DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Türk milliyetçiliğinin kişiliksiz yapısına sevinmek mi gerek?Faşist hareketin "kan kusturup" karşılığında "kan kustuğu" dönemlerdeki eğreti "milliyetçi kabarma"yı bir kenara bırakırsak, 60'lar sonrasında yaşanan tüm gündemlerde milliyetçilik bu ülkede korkak, entrikacı ve kaypak olmuştur.Milliyetçiliğin devlet eliyle beslenip kontrol edildiği onlarca ülke vardır. Ama devletin milliyetçilik tansiyonunu gün gün, saat saat belirlediği ve onu tam anlamıyla kendisine tâbi kıldığı Türkiye'den başka nerede görülmüştür?Bulgaristan'dan göç sırasında, Azerbaycan olaylarında, hatta Kürt ulusal kurtuluş hareketine karşı geliştirilen şoven tepkilerde nasıl bir milliyetçikle karşılaştınız?Son dönem futbol ...

FATMA HİKMET İŞMEN MARKSİST ARAŞTIRMALARI DESTEKLEME ÖDÜLÜ

Bu ödül, kuramsal bir konuyu ya da toplumsal bir sorunu marksist açıdan inceleyen özgün araştırmalara verilecektir.Ödül 6.000.000 (altı milyon) liradır. Seçiciler Kurulu’nun değerlendirmesine göre, bu para tek kişiye verilebileceği gibi Kurul’un belirlediği oranlarda en çok üç kişi arasında da paylaştırılabilir.Araştırmalar, çift aralıklı en az 30 (otuz) daktilo sayfası uzunluğunda olmalıdır.Son teslim tarihi, 7 Eylül 1992 günüdür. Sonuçlar 7 Kasım 1992 günü açıklanacaktır.Yayım ve telif hakları araştırma sahibinde kalacaktır.Seçiciler Kurulu: Sadun Aren, Korkut Boratav, Cem Eroğul, Haluk Gerger, Alpaslan Işıklı, Kenan ...

YENİ BİR LİKİDASYONA KARŞI NELER YAPILABİLİR?

Ortada bir mücadele ve çözüm kararlılığı olduğu sürece, Türkiye sosyalist hareketinin sorunlarının hiç çekinmeden deşilmesi kimseyi ürkütmemelidir. Zaman zaman kulağa acı da gelse, böyle bir gerçekçiliğe ihtiyacımız var. Artık önemli bir dönemece gelindi. Bundan böyle hareketin sürükleyiciliğini, değişik sol kuşakların yeni motivasyonlarla belirlenen birliktelikleri yapacaktır. Bu, yeniden belirlenen kararlılıkların yalın, zaman zaman da acımasız gerçeklikler karşısında sınanması demektir. Buna hazır mıyız? Unutmayalım, bu sınamada bizi çok ilginç bazı tuzaklar bekliyor. Türkiye solu büyük bir sağa kayış yaşadı. Bu korkunç erozyon ...

BÜTÇE: PİSLİĞİN KOLLEKTÖRÜ

Temmuz ayının sonlarına doğru kamu kesiminde çalışan yaklaşık 500 bin işçinin yıllık yüzde 141 oranında ücret zammı alacağı belli oldu. Bundan kısa bir süre önce de devlet memurlarının (elbette biz varolan işçi-memur ayrımını benimsemiyoruz ancak kime ne oranda ücret zammı verildiğini ele alırken ister istemez bu ayrımı kullanmak gerekiyor) 1991 yılı ücret zammı ortalamasının yüzde 44 olacağı kesinleşti. (Siz ilk 6 ay için verilen yüzde 20'lik ücret artışını ikinci 6 ay için verilen yüzde 40'lık ücret artışı ile toplayıp "memurlara ...

BURJUVAZİNİN SEÇENEKSİZ SEÇİMİ

Türkiye kapitalizmi seçimlerden ne bekliyor? Temel sorusu bu şekilde konulmuş bir yazıda kesin doğrulanması beklenecek önermeler ileri sürmek yerine Türkiye'nin siyasal panoramasına bir gözatıp, olası yanıtları belirlemeye çalışmak yararlı olacaktır. Siyasal panoramaya gözatmak dedik. İlk söylenmesi gereken -bunu söylemek bize acı verse de- siyasal arenada sosyalizmin yokluğudur. Acı veriyor, çünkü Türkiye'de sosyalistler varken Türkiye siyasetinde sosyalizm yoktur. Kimse sosyalizmin dünya ölçeğindeki gerilemesinden vs. sözetmesin, bu gerileme gözönüne alındığında bile Türkiye'de sosyalist hareketin olması gerekenden, olabileceğinden çok geri bir noktada bulunduğunu ...

Sayfa 11 of 14 1 10 11 12 14

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur