Etiket: Türkiye Solu

KENDİ GÖLGESİNDEN KORKAN TARİH: AVRUPA KOMÜNİZMİ

Avrupa komünizmi avrokomünizm Avrupa solu Batı marksizmi kavramları dillendirildikleri ve yazıldıkları yerlerde her zaman coğrafi bir vurgudan daha fazlasını ifade ettiler daha fazlasını hak ettiler. Avrupa ve marksizmin doğduğu Avrupa solu tüm dünya soluna en az reel sosyalizm kadar referans oldu. Avrupa’ya bakmadan edilemedi; edilemezdi de... Bundan sonra da edilemeyecek kimsenin şüphesi olmasın.Öte yandan denilebilir ki Avrupa solu kendi geleneğine burun çevirdikçe Marx’dan uzaklaştı marksizmden uzaklaştı; bu geleneğe sahip çıktıkça devrime doğru yaklaştı. Marksizmin yeşerdiği topraklar revizyonizme de reformizme de ...

SİYASET KUYUSU VE İP’İN İPİ

"Muhterem Müslümanlar... Yüce Rabb'imiz kainata mükemmel bir denge koymuştur. Gerçekten insanlığın hem içinde hayatını sürdürdüğü fiz(maddi) dünyada, hem de birey olarak sahip olduğu ruh dünyasında, muazzam bir denge bulunmaktadır.(…) bugün insanlığın yaşadığı problemler başka gezegenlerden taşınmış değildir. Bütün problemler, dünyada yaşayan akıllı canlıların, yani biz insanların eseridir. Kur'an-ı Kerim, Rum Suresinin 41. ayetinde 'İnsanların bizzat kendi yaptıkları yüzünden karada ve denizde düzen bozulduğunu…' vurgulayarak bu gerçeği en açık şekilde tasvir etmektedir.(…) Değerli Kardeşlerim... Huzur içinde, huşu içinde ibadet etmek bile ...

ARADA ANLATIRIZ

“Şunu söylemek gerekir ki, sözünü ettiğimiz asilzade, boş zamanlarında (yani yılın büyük bölümünde) şövalye romansları okumaya o kadar merak saldı ki, avlanmayı ve çiftliğini yönetmeyi neredeyse tamamen unuttu. Merakı ve bu konudaki aşırılığı öyle bir noktaya vardı ki, dönümlerce arazi satıp, okumak üzere şövalyelikle ilgili kitaplar aldı; bu konuda ne kadar kitap varsa evine yığdı.(...)Zavallı asilzade, bu cümlelerle aklını sıçratıyor, sırf bu iş için dirilecek olsa, Aristoteles’in bile kavrayamayacağı anlamlarını çözebilmek için uykularından oluyordu. Don Belianis’in başkalarında, başkalarının da Don ...

SİYASET YENİDEN YAPILANIRKEN SİVİL TOPLUMCULUĞUN ANATOMİSİNE DOĞRU

Uzunca bir süredir Türkiye solu ve Kürt hareketi üzerinde genel çerçeve itibarı ile “sivil toplumculuk” olarak adlandırılabilecek bir siyasi yönelim etkinliğini arttırmaktadır. Belli bir siyasal temsiliyete sahip bu kesimlerde sivil toplumcu eğilimler güçlendikçe, solu sol yapan değerlerden uzaklaşıldığı özellikle de sınıf eksenli siyasetin terk edildiği ve siyasetin konusu/hedefi olan iktidardan koparıldığı görülmektedir. Bu sürecin de katkılarıyla şekillenen “liberal sol” ya da “sol liberalizm” marksizmden özgürleşmenin siyasal karşılığı olarak anılmalıdır.Evet, sol içinde bir ayrışmayı da beraberinde getiren bu yönelim sadece Türkiye’de ...

SOSYALİZM MÜCADELESİNİN NERESİNDEYİZ?

Sosyalizm mücadelesinin neresindeyiz?..Yolun neresindeyiz?Ya da... Solda durum saptaması...Çok sık olmamak kaydıyla bu tür sorulara yanıt aramak, bu sorulardan hareketle toparlayıcı değerlendirmeler yapmak gerekiyor. Çünkü sosyalizm mücadelesi, sabit ağırlıklarla ve bozulmaması gereken bir denge halinde yürümüyor. Önceliklerle ihtiyaçların nesnel ve öznel faktörlerin etkisiyle sürekli yer değiştirdiği bir tarihe sahibiz. Bu tarihin bir iç "öykü"den, sınıf mücadelesinin nesnel akışına yaslanan bir bütünlüğe kavuşmasına giden yol, gerilimli ve iniş-çıkışlarla doludur. Bir başka deyişle, iddialı bir siyasi hareket "durum saptarken" sosyalizm mücadelesinin tarihsel yolculuğu ...

KÜRESELLEŞME KARŞITLARI YOL AYRIMINDA

 Geçtiğimiz ayın sonlarına doğru Cenova'da yapılan G8 Zirvesi, küreselleşme karşıtlarının kitlesel eylemlerine sahne oldu ve uluslararası ve yerel ölçekte gündemi ve tabii bekleneceği gibi solun gündemini belirledi.Cenova'da 1999'dan bu yana gerçekleşen en kitlesel gösteriler yapıldı ve küreselleşme karşıtı eylemlerde ilk ölüm yaşandı.İlk kez 1999 Aralığı'nda Seattle'da ortaya çıkan küreselleşme karşıtı protestolar ikinci yılına yaklaşırken ve son olarak Göteborg ve Cenova'da yaşanan gelişmelerden sonra bu dinamiğin "kendinden başka bir şeye dönüşmesi"nin birilerinin gündemine alındığını söyleyebiliriz.Türlü çeşit sivil toplum örgütünün, anarşistlerin, çevrecilerin, ...

SEN ELMAYI SEVİYORSUN DİYE

 Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), uzunca bir aradan sonra, "sol siyasette gündem" başlıklı bir makalenin kendisine ayrılmasını hak etti. Yalnız bu yazı, ÖDP'nin son dönemdeki bir politik açılımının değerlendirmesiyle ilgili bir yazı olmayacak. ÖDP bir süredir siyasal ve örgütsel olarak kilitlenmiş durumda. Bu yazıyı gerekli kılan, ÖDP'nin yola çıkış öncüllerini oluşturan siyasal ve örgütsel tercihlerine dair bir değerlendirme yapılması ihtiyacıdır. ÖDP pratiği, başından beri kendi varlık gerekçesi olarak öne sürdüğü bu tercihlerinin sorgulanabileceği ve belli sonuçların daha açık bir şekilde ...

AYDIN ÇUBUKÇU NEYİ TEORİZE EDİYOR

 Aydın Çubukçu, Özgürlük Dünyası'nın Haziran ayında çıkan sayısında "solculuk üzerine" bir yazı yazdı ÇUBUKÇU Aydın "Solculuk Üzerine"; Özgürlük Dünyası S. 111. . EMEP bir yana, Aydın Çubukçu'ya bu yazıyı yakıştırmakta oldukça zorlandığımı söyleyerek başlayacağım.Ne Çubukçu'yu partisinden ayırmak niyetindeyim, ne de EMEP'in teorik siyasal yanlışlarından azade bir Çubukçu var kafamda. Sadece EMEP'in bir süredir kendine yol olarak belirlediği çizginin teorizasyonu amacıyla kaleme aldığını çıkardığım yazının "Çubukçu'nun bunun aslını biliyor olması, bunları yazmaması gerekirdi" denecek şeyler içerdiğini düşünüyorum."Sınıfın birliği" denilince sendikal birliği ...

DÜZEN YENİDEN YAPILANIRKEN SOLDA DURUM

Sosyalist devrimci mücadelede stratejik hesaplar temel olarak hangi tarihsel kesit üzerine kurulur? Bu soru son derece önemlidir ve "devrim-karşı devrim" sıkışmasını ortaya çıkaran konjonktürlere özel ve belirleyici bir yer vermeyen hiçbir strateji devrimci olamaz. Komünistlerin "devrimci kriz"ler dışındaki siyasal açılım ve hazırlıklarının tali veya ikincil duruma düşmesini hiç de gerektirmeyen bu yaklaşım, sözü edilen "evrimci dönemleri" krize yontar, ona bağlar ve devrimci siyasetin kopuş-süreklilik diyalektiğine sadık kalır. Devrim ve karşı devrim... Türkiye böyle bir uğrakta değil. Türkiyenin böyle bir uğrağa ...

AVRUPA BİRLİKÇİ LİBERALİZM VE SOLDA REFORMİST DALGA

Helsinki Zirvesi’nde Avrupa Birliği’ne aday üyelik statüsünün “kazanılması”yla, Türkiye siyasetinin yeni bir evreye girişi de resmileşmiş, uluslararası belgelere yansımış, kayıt altına alınmıştır. Bu evrenin merkezinde AB bulunmaktadır. Bu evrede solun siyasal alana müdahale olanakları doğmuştur; ayrıca, bu evrenin solu şekillendirebilme potansiyeli mevcuttur.Bu çalışmada; yukarda sıralanan öncüllerden yola çıkarak, kabaca “AB tartışmaları” olarak genellenebilecek bir sürecin Türkiye solu ve Kürt hareketine olan etkileri; bu etkinin oluştuğu, açığa çıktığı işleyiş açıklanacaktır.Tarihsel arkaplan Modern zamanlar söz konusu olduğunda, Avrupa-Türkiye ilişkileri, Türkiye’nin siyasal atmosferi ...

Sayfa 5 of 24 1 4 5 6 24

Hoşgeldiniz!

Aşağıdaki hesabınıza giriş yapın

Kayıt Ol!

Kayıt olmak için aşağıdaki bilgileri eksiksiz doldurun.

*Kullanıcı Sözleşmesi'ni ve Gizlilik Politikası'nı okuduğumu, anladığımı ve kabul ettiğimi beyan ederim. Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikası.

Şifrenizi geri alın

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi veya okuyucu adınızı giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Oluştur